Anasayfa , Haberler , BU HUKUKLA NEREYE KADAR ?

BU HUKUKLA NEREYE KADAR ?

İçerik TÜRKİYE |28-01-2013 | Çağdaş Hukukçular Derneği  ile  İdil Kültür Merkezi basılarak bu dernek yöneticisi  ve üyesi avukatlara, kültür merkezindeki müzik grubu üyelerine ve de öğrencilere yönelik ‘örgüt çökertme’operasyonu gerçekleştirilmiş, gözaltılardan sonra ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı, İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay’la birlikte ÇHD’li avukatlar; Güçlü Sevimli, Ebru Timtik, Barkın Timtik, Günay Dağ, Naciye Demir, Şükrüye Erdem ve Betül Vangölü Kozağaçlı ‘terör örgütüne üye olmak’ iddiasıyla tutuklanmışlardır.

 Bu operasyonda, ÇHD hakkında hiçbir gerekçe gösterilmeden, arama ve elkoyma kararları verilmiş, dernek doğrudan hedef alınmış, sonrasında da kriminalize edilmeye çalışılmıştır. Operasyonda polisin savcılık makamı gibi davranması hukuk açısından nerede bulunduğumuzun aynasıdır.

Hukuksuzluğu hukuk olarak görmek ve göstermek tarihi bir yanılgıdır. İnsanlık tarihi bu aldatmacaların geriye kötü teptiği sayısız örneklerle doludur.

Gözaltına alınırken ve mahkemece tutuklanırken avukatlara reva görülen şiddet, toplumsal muhalefete verilen gözdağıdır. Toplumun gördüğü bu şiddet fotoğrafı, tüm demokratik hak arama eylemlerinde yaşananlardan farklı değildir. Bizler KCK tutuklamalarından, işyeri direnişlerinden, ODTÜ eyleminden bu fotoğrafları biliyoruz. Ayrıca bu fotoğrafların nasıl toplumu aldatmaya yönelik bir şekilde sunulduğunu da biliyoruz.

Avukatların ‘kozmik oda’, ‘ajanlık’ ve ‘terör’ faaliyeti ile suçlanarak kriminalize edilmesi, sistemin ve yürütmelerinin hukuksuzluklarına itirazı  hukuk kuralları içinde yapan avukatlara dahi göz yumulamayacağının belgesidir. Buradaki hukuk illizyonunun arkasındaki asıl gerçek; onların, işkence görmüşlerin, işkencede öldürülmüşlerin, polis kurşunu ile vurulmuşların, ‘terörist’ diye damgalanmış öğrencilerin avukatları olmalarıdır. Ezilenlerden, işçilerden, emekçilerden yana durmuşlar, hak ve hukuk mücadelesi içinde olmuşlardır. İşte onların asıl suçu budur.

‘Askeri Darbeleri Yargılıyoruz!’ diyenlerin toplumsal muhalefete yönelik sürekli bir darbe ve toplumu susturma tavrı içinde olmaları, mevcut iktidarlarını ve sermayenin neoliberal ekonomik ve politik hegemonyasını yeniden tahkim etme anlayışıdır. Toplumdaki en küçük muhalefete bile tahammülsüzlük bundandır.

Kürtler, aleviler, sosyalistler, gazeteciler, öğrenciler ve avukatlar içeridedir. Bu ülke bu hükümet ile terörize edilmektedir. Şimdi de ÇHD terörize edilmiştir. ÇHD’ye yapılan siyasi bir operasyondur. ÇHD’ye yönelik anti-demokratik, hukuksuz baskı ve uygulamaları kınıyoruz. Tutuklananlar serbest bırakılmalı, toplumsal muhalefete  uygulanan şiddete son verilmelidir.

78’liler Girişimi