Anasayfa , Haberler , Boğaziçi öğrencileri neden eylem yapıyor, kim ne dedi, neler yaşandı?

Boğaziçi öğrencileri neden eylem yapıyor, kim ne dedi, neler yaşandı?

Haber Merkezi | 06.01.2021 | Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanması öğrenciler ve öğretim üyeleri tarafından protesto edildi. Bulu’ya kim neden karşı çıkıyor, öğrencilerin talepleri ne?

AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanmasına ‘Kayyum rektör istemiyoruz’ diyerek tepki gösteren Boğaziçili öğrenciler sabah evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, üniversite önündeki eylem sırasında ‘2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet edildiğini öne sürerek gözaltı gerekçesini böyle açıkladı.

Boğaziçi Dayanışması, 6 Ocak gece 00.00 sıralarında 5 kişinin daha gözaltına alındığını belirtti. Daha önce gözaltına alınan öğrencilerin ise gözaltı sürelerinin 4 güne uzatıldığı ve bu sebeple açlık grevine başladıkları ifade edildi.

Boğaziçi Üniversitesindeki akademisyenler, öğrencilerin gözaltına alınmasına tepki olarak bir araya gelerek rektörlük binasına sırtlarını döndü. Eğitimciler ve siyasi parti temsilcileri ise öğrencilerin haklı mücadelesinin yanında olduklarını belirterek kayyum rektöre sadece Boğaziçi’nin değil tüm üniversitelerin itirazı olduğuna dikkati çekti. #BogaziciDireniyor etiketi ise Twitter’da TT oldu.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin talepleri şöyle:

  • Kayyum rektör Melih Bulu’nun istifa etsin,
  • Üniversitelerin kararları ve rektörler üniversitelerin iradesiyle belirlensin,
  • Gözaltındaki öğrenciler serbest bırakılsın.

KAYYUM REKTÖR MELİH BULU’DAN AÇIKLAMALAR

Prof. Dr. Melih Bulu, Habertürk televizyonuna konuştu. Bulu, kendisini protesto eden öğrencilere yönelik polis müdahalesini savundu.

Melih Bulu, “İyi üniversitelerde rektörler hep atanıyor. Yani seçmek diye bir şey yok. Dünyadaki gelişmiş üniversiterle aynı yöntemle seçiyoruz. Rektörlerin seçimle gelmesi çok doğru bir yöntem değil” dedi.

Yapılan eylem sırasında üniversite kapısına takılan kelepçe sorulan Bulu, “Kapı kırıkmış, kapıyı tutturmak için kelepçe takılmış. Öyle bir pratik çözüm bulunmuş” dedi.

YÖK, Boğaziçi Üniversitesi’ne Rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada “Bulu, diğer adaylar gibi rektörlük başvuru şartlarını sağlamaktadır” denildi.

VALİLİK ÖĞRENCİLERİ SUÇLADI

İstanbul Valiliği’nden Boğaziçi Üniversitesindeki olaylarla ilişkin basın açıklaması yapıldı.

Açıklamada, “Boğaziçi Üniversitesi Giriş Kapısı önünde rektör atamasına karşı dün yapılan protesto gösterileri sırasında, 2911 Sayılı Kanun’a muhalefet eden ve polise karşı mukavemet gösterdiği tespit edilen, sadece 4’ü Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olmak üzere 28 şahsa yönelik, 13 ilçemizde 24 farklı adrese bugün sabah saatlerinde eş zamanlı operasyon düzenlenmiştir. Yapılan operasyonlarda; 2’si Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi 17 şahıs gözaltına alınmış, 11 firari şahsın yakalanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir. Polisimiz; her olayda olduğu gibi, dünkü protesto gösterileri sırasında da kanunların verdiği görev, yetki ve sorumluluklarını sağduyu, sabır, anlayış ve kararlılıkla yerine getirmiştir, getirmeye devam edecektir. Gösteriler sırasında polisimize yönelik asla kabul edilemez itham ve davranışlar karşısında, polisimize destek veren bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

ÇIPLAK ARAMA İDDİASI

Boğaziçi Üniversitesine Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasını protesto eden ve bu sabah gözaltına alınan öğrencilerden bazılarının çıplak aramayı reddettikleri için darbedildiği iddia edildi.

ÜNİVERSİTE BİLEŞENLERİNDEN TEPKİLER

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri, “Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz!” başlıklı bildiri yayımladı.

1 Ocak 2021 gece yarısı, 1980’lerin askerî vesayet rejiminden sonra ilk kez Boğaziçi Üniversitesine kurum dışından bir rektör atandığı belirtilen Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri bildirisinde üniversite senatosunun 2012 yılında kabul ettiği ilkelerden vazgeçmeyeceklerini belirtti.

Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) bir açıklama yayımlayarak, “Boğaziçi Üniversitesi gelenisinin korunarak yarınlara aktarılması için yapılan tüm uygulamaların bilim odaklı olmasının takipçisiyiz. Üniversitemizin ilkeleri, düşünce özgürlüğü ve seçim iradesine yapılan müdahaleleri kabul etmiyoruz. BÜMED olarak; öğrencilerimizin, akademisyenlerimizin ve idari kadromuzun yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

EĞİTİM SEN: KAYYUM REKTÖR İSTEMİYORUZ

Öğrencilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın,  Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ‘Kayyum Rektör İstemiyoruz’ direnişinin ardından sabah yapılan ev baskınlarıyla öğrencilerin gözaltına alındığını söyledi. Öğrencilerin son derece haklı ve demokratik taleplerine destek veren Boğaziçili akademisyen ve idari personel hakkında da kurum içi inceleme başlatılacağı bilgisi dolaştığını söyleyen Sayın “Bütün bunlar, Saray rejiminin ve Kayyum Melih Bulu’nun nasıl bir yönetim tarzı benimseyeceğinin ve Boğaziçi’ni nasıl bir 4 yılın beklediğinin somut göstergesidir” dedi.  Eğitim ve bilim emekçileri olarak, üniversite bileşenlerinin ve öğrencilerin demokratik ve barışçıl hak arama taleplerini desteklediklerini söyleyen Sayın “Üniversitelere kayyum rektör istemiyoruz. Buna karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

EMEP: BU BASKILAR SONUÇ VERMEYECEK

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Boğaziçi Üniversitesine 12 Eylül’den bu yana ilk defa üniversite bileşenleri dışından bir rektör atandığını hatırlatarak “Üstelik atanan kişi parti rozetiyle dayatılınca büyük itirazla karşılaştı. Öğrencilerin pandemi koşullarında bile bu kadar örgütlü ve güçlü protesto eylemi gerçekleştirmeleri bu itirazın zirveye çıktığı bir andı. Bu itiraz, üniversitenin duvarlarının dışına da taştı ülkenin gündemine taşındı konu” dedi.  Dolayısıyla hem Saray’ın hem de YÖK’ün uygulamalarının boşa düşmüş olduğunu ifade eden Akdeniz “Biz bunu daha önce belediyelerdeki kayyum örneğinden de, üniversitelerdeki KHK zulmünden de biliyoruz. Zaten Boğaziçi Üniversitesine asılan kelepçe de bu sistemin mantığını sembolize etti” dedi.  YÖK’e karşı söylemle iktidara gelen AKP’nin YÖK’ün bütün baskıcı kurumlarını kullandığını belirten Akdeniz  “AKP 2002’de iktidara geldi ama onlar da bütün geleneği 12 Eylül Anayasası ve YÖK’ten aldı. Bu baskılar sonuç vermeyecek. Bu sadece BOÜ’deki bir tepki değil; bütün üniversitelerin tepkisidir. Korktukları da budur. Son asgari ücret zammı, bütçede halkın dışlanması ve enflasyon rakamları da gösteriyor ki; toplumsal itirazlar sadece üniversitelerde değil; işçi ve emekçilerin bulunduğu her yerde yükselecektir. Ezmeye çalıştıkları da budur. Polis derhal üniversiteden çekilmeli, atanmış rektör derhal görevden alınmalı; üniversite rektörü, üniversitenin tüm bileşenleri tarafından seçimle belirlenmelidir. Gözaltına alınan tüm öğrenciler de serbest bırakılmalıdır” diye konuştu.

CHP: ÖĞRENCİLERİN YANINDAYIZ

CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık ise Dünyanın her yerinde üniversitelerde, rektörlerin öğrenci ve akademisyenler tarafından belirlendiğini Türkiye’de de eskiden bu sistemin olduğuna dikkati çekerek “Bir kişi tarafından rektör dayatması sistem olarak doğru değil. Üniversite bileşenleri bunu tasvip etmiyor. Boğaziçi bunun göstergesi. Biz öğrencilerin halkı mücadelesinin yanındayız. Onların üniversitelerini koruma mücadelesini destekliyoruz. O gençler üniversite yönetiminin seçimle belirlenmesini istiyorlar. Gençlerin tabii ki söz hakkı olmalı. Bu şekilde onları susturmaya çalışmak doğru değil” değerlendirmesinde bulundu. Karabıyık “Gözaltılar ile öğrencilerin söz hakkı engellenmek isteniyor. Gençler düşüncesini özgürce söyleyebilmelidir” dedi.

HDP: TEK ADAM REJİMİNİN ÜNİVERSİTELERE YANSIMASI

HDP MYK Üyesi ve Eğitim Politikaları Sözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı da üniversitelere rektör atanmasına karşı olduklarını söyleyerek “Üniversitelerin tüm bileşenlerinin demoktarik katılımıyla yönetimin belirlenmesinden yanayız” dedi. Atanmış rektörlerle akademinin tamamen AKP iktidarının vesayeti altına alınmak istendiğini dile getiren Karahalı “Belediyelerimizin hemen hepsine halk iradesini yok sayarak yapılan kayyum atamalarının bir benzerini görüyoruz. Bu tek adam rejiminin ülkenin tümüne dönük bir yaklaşımıdır. Üniversiteler de bu yaklaşımdan muaf olamadı. Türkiye’nin batısında da doğusunda da aynı rejimin halklara benzer acılar yaşattığının görülmesini diliyorum” ifadelerini kullanarak öğrencilerin mücadelesinin yanında olduklarını söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Melih Bulu’ya tepki gösteren öğrenciler ve akademisyenlerin yanında olduğunu belirtti.

YEŞİLDERE: TARİHE KARA BİR LEKE

Prof. Dr. Tahsin Yeşildere,  AKP iktidarıyla birlikte üniversitelerin siyasallaştığını askeri vesayetten kurtulan üniversitelerin AKP’nin siyasi ve dini vesayeti altında yönetilmeye başlandığını söyledi. Boğaziçi Üniversitesinde nitelikli bir öğretim üyesi yokmuş gibi dışarıdan atama yapılmasının büyük bir tepki yarattığını ifade eden Yeşildere “Bu üniversiteye, akademisyenlere yapılan saygısızlıktır” dedi. Bu politikalar nedeniyle üniversitelerin dünya sıralamasında da geriye düşütünü belirten Yeşildere “Üniversiteye konuşma deniliyor, kelepçe takılıyor. Bu tarihe kara bir leke olarak not düşmüştür. Umarım bu büyük hatadan dönülür” dedi.

Baldur işçileri | Fotoğraf: Evrensel

GEBZELİ İŞÇİLERDEN BOĞAZİÇİ’NE DESTEK

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde Baldur ve Systemiar HSK’de çalışan işçiler, öğrenciler hepimizin geleceği diyerek Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek verdi. “Üniversite öğrencileri için hep geleceğimiz derler” diye konuşan Baldur işçisi, bu gencecik çocuklara neden böyle davranırlar anlamadığını söyledi. Kendisini bildi bileli devletin, hükümetin öğrencilerle uğraştığını söyleyen Baldur işçisi “İnsanlar ne zorluklarla okutuyor çocuklarını, destek olmuyorsunuz bari engel olmayın. Bu çocuklara düşman gibi vurmak hoş değil. ‘Yürümek yasak’ dediler bizim arkadaşlara, ne oldu sonra Ankara’ya gittiler. Ülke mi battı, ne zararı oldu?” diye sordu. Systemair HSK’de çalışan genç bir işçi ise öğrencilerin gelecekleri için üniversiteye gittiğini ama üniversitelerin hangi parti iktidarsa ona göre şekil aldığını dile getirerek “Siyasi çıkarlar için öğrencilerin gelecekleriyle oynamanın ne anlamı var? Kimse kusura bakmasın ama bu sistem yürümez, yürümüyor da bence. Öğrenci arkadaşlar bizim mücadelemiz sırasında çok destek verdiler biz de onların yanındayız” dedi.

ÇIĞ GİBİ TEPKİ

Twitter’da açılan  ‘#BogaziciDireniyor’ etiketiyle yapılan binlerce paylaşımla hem kayyum rektöre hem de öğrencilerin gözaltına alınmasına tepki yağdı. Boğaziçi Dayanışması, gözaltına alınan öğrencilerin sorumlusunun ‘Kayyum Rektör’ Melih Bulu olduğuna dikkat çekerek arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da “Üniversiteler rektörünü, halk belediye başkanını, işçiler sendikasını seçmek istiyor. Bu taleplere saldırmak demokrasiye saldırmaktır. #BogaziciDireniyor” paylaşımında bulundu.

İstanbul Üniversitesi öğrencileri, eski AKP milletvekili aday adayı Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanmasına tepki gösterdi. İstanbul Üniversitesi öğrencileri, Boğaziçi üniversitesine rektör değil kayyum atandığını vurgulayarak özerk ve demokratik üniversite için mücadele çağrısı yaptı.

Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri iktidarın çıkarlarına hizmet eden akademisyenleri değil, bilimsel ve demokratik bir akademi istediklerini dile getirdi.

ODTÜ öğrencileri, “Kayyum değil seçim istiyoruz” diyerek Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek açıklaması yaptı.

Eylem Nazlıer
Evrensel