TİROL |15 – 03 – 2014| Tirol Demokratik Güç Birliği Platformu’nun merkezi olarak örgütlediği kitleye açık toplantısı 14 ve 15 Mart 2014 tarihinde Wörgl ve Innsbruck şehirlerinde yapıldı. Sunum ve tartışmalar için ATİK adına Mahmut Özkan, FEY-KOM adına Richard Berger, AABF (Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu) adına Mehmet Ali Çankaya ve ADHK adına Taylan Yılmaz katıldı.
Wörgl’de 14 Mart Cuma akşam saat 19:00’da toplantı öncelikle Taksim Direnişi olmak üzere devrim ve demokrasi mücadelesinde hayatını yitirenler adına saygı duruşu ile başladı. Ardından kurum temsilcileri sırasıyla kendi sunumlarını, sürece ilişkin değerlendirmelerini, gelecek süreçte DGB’lerin (Demokratik Güç Birlikleri) kendileri için ne anlama geldiğini anlattı.
15 Mart’ta Innsbruck`ta saat 15:00’de başlatılan panelde de Berkin Elvan’ın resminin olduğu pankart sahneye asılarak herkes Berkin Elvan şahsında özgürlük ve devrim mücadelesinde sonsuzluğa uğurlanan Devrimciler için saygı duruşu ile başladı.
İlk söz hakkını alan ATİK temsilcisi Mahmut Özkan; ATİK ve ATİGF adına kitleyi selamlarken dün daha fazla farklılıkları konuştuklarını ancak daha fazla ortak sorun ve çözümlerini konuşmanın daha faydalı olduğunu söyleyerek söze başladı. Bugün özellikle Türkiye’ye dönük göçmenlerin daha fazla ödevinin olduğunu, bu gelişmeleri uluslar arası arenaya taşıma görevinin göçmen örgütlerine düştüğünü söyleyen Özkan, burada bir kardeşlik mekanizmasının oluşturulmasını , faşist dalganın kırılması için göçmenlerin yaşadıkları ülkelerde Türkiye Halkıyla dayanışma calışmaları yürütmesini, burjuva düzen partilerine oy verilmemesini ve HDP /BDP nin desteklenmesi gerektigi yönünde çağrıda bulundu.
Özkan, böyle birlikteliklerin çok önemli olduğunu bu ve bunun gibi birliktelikler sayesinde işçilerin, emekçilerin ve halkların kurtuluşu yolunda mücadele ve kazanımların artacağını , kardeşlik ve eşit haklar temelinde karşılıklı saygıyla birarada yaşama yolunda bilinci ve inancı geliştireceğini söyledi.
Ardından konuşma yapan ADHK temsilcisi Taylan Yılmaz; DKÖ’lerin ikili görevi olduğuna, hem geldiğimiz Türkiye hem de yaşadığımız Avrupa’da sosyal görevlerimiz olduğunu söylerken, bunları karşı karşıya koymadan birlikte ve diyalektik olarak ele alınmasının en iyisi olduğunu söyledi. Burada göçmenlerin Avurpa’daki sınıfın da bir parçası olduğunu unutmaması gerektiğine dikkat çeken Yılmaz; şu anda Avrupa’da da çok kapsamlı sosyal saldırıların olduğunu ve DGB’lerin daha geniş karşı duruşlar için daha da genişlemesi gerektiğini söyledi.
Üçüncü sırada söz alan FEYKOM temsilcisi Richard Berger; sadece Türkiye değil burdada görevlerimizin olduğunu söylerken yakın zamanda Tirol eyaletinde sona eren İşçi Odaları seçimine dikkat çekerek bunun 90 kadar oyla kaybedilmesinin ve bunlarında yanlış kullanılan oylardan kaynaklı olmasının acı verici olduğunu söyledi. Parlemento seçimlerinde ve İşçi Odaları seçiminde Demokratik Güç Birliği Platformunun birlikte hareket etmesinin çok olumlu olduğunu söyleyen Berger; bunun yanı sıra geleceğe yönelik geçmişte hakim olan dar grupçu fikirlerin daha da fazla kenara bırakılması gerektiğini ve artık insanların da “kimin bayrağı önde” tartışmasının toprağa gömmesi gerektiğinin altını çizdi.
En son söz alan AABF temsilcisi ve başkanı Mehmet Ali Çankaya; alevi toplumu içerisinde bu platformlara ilk girdiklerinde çok sıkıntı yaşadıklarını, aleviler üstünde sürdürülen maniplasyonun çeşitli sancılar yarattığını dile getirirken bu birliklere katıldıklarında ise kendileri adına alevi toplumunu sırtından vuranların su yüzüne çıktığını, bu sayede Alevi toplumunun da gerçek dostlarını bulduğunu belirtti.
Ardından soru cevap bölümüne geçildi ve sorular alınarak cevaplanması üzerine ara verildi.
Yaklaşık olarak 15 Katılımcı söz hakkı alarak düşünce belirtiler. Sorulan soruların geneli Tirol Demokratik Güç Birliğinin önümüzdeki süreçte amaçları ve hedefleri olan bir yapılanma olmalıdır. Kendi içinde daha fazla netleşmeli ve alınan kararların Kitlelere ulaştırılması konusunda atılım yapmalıdır.
Sorulan sorular sonrası Panelistler toparlama yaptı.
İlk söz hakkını Mehmet Ali Çankaya aldı. Alevilerin köklerinin Anadolu da olduğunu ve bu köklerin derin olduğunu belirti. Katliamların karşısında her kesimin Alevileri sahiplenmeli ve Anmalara katılmalıdır.
Alevi hareketleri örgütlendi ve kendi sorunlarına sahip çıktı. Aleviler Kendi kitlelerini bu süreçte daha iyi örgütlemekte. Biz ezilenlerden ve ötekileştirilenlerin birlikte mücadelesinde yanayız. Emekten yana ve birlikte asgari ortak yönlerimizi birleştirerek yürüyeceğiz. Kendi Gençlerimizi öğretimiz doğrultusunda eğitmek durumundayız. Güç Birliği bileşenlerinin kendi misyonlarını oynamaları gerektiğini ve her bileşenin kendi kitlelerini harekete geçirmeleri gerekiyor. Devletin yedeğine düşen Alevi örgütlemelerini de teşhir etmemiz gerekiyor dedi.
Richard Berger; Ben Alevileri küçümsemek için örnekler vermedim. Devlet kendi Alevisini, kendi Kürdünü, kendi Ermenisi sürekli kılmaya çalışır. Biz onlardan kendimizi ayırmak ve onlara karşı mücadele yürütmek zorundayız. Bugün toplumda ciddi bir Yozlaşma söz konusu. Kriminal ve Uyuşturucu, Bağımlılık gibi yozlaşmaya konuları Gençlerimizi sarmalaşmış durumda.
Biz kendi kendimizle hesaplaşmadık. Kendi sorunlarımızla yüzleşmek durumundayız. Sadece Maddiyatçı bakış acısı İnsanın onurunu kurtarmaz. Yozlaşmaya ve çeteleşmeye karşı bir yönelime girmek zorundayız.
Yürütme olarak sizlere her türlü dayanışma ve paylaşmayı sergileyeceğiz. Yürütme olarak önümüzdeki süreçte daha iyi bir çalışma yürüteceğiz. 30 Mart Seçimleri bir kopuş ve Özgürlükler ve hakları ilerletecek olarak ele alınmalıdır.
Tayland Yilmaz ise gelen sorulara yanıtlar verdi. Ayrıca siyasal bazı yanlış anlayışların söz konusu olduğunu belirti. Kürtlerin ve Alevilerin bütün toplumsal meseleleri kendi üzerinde anlatmaya çalışmaları eksik ve yanlıştır dedi.
Biz Kürtlerin ve Alevilerin Demokratik taleplerini ve isteklerini destekler ve yanında yer alırız. Haklar ve eşitlikler konusunda politikalarımız net. Ezilenlerin ve baskı altına alınanların özgürlük mücadelelerinin yanındayız.
Demokratik Güç Birliğini en önemli sıkıntılarından biri Kadın ve Gençlik hareketleriyle bir ilişkiyi yakalamaları zorunludur. Bu konuda eksik ve zafiyetleri vardır. AB Birliği Seçimlerinde ortak bir karar yok ve somut bir çalışması yoktur.
Mahmut Özkan; iki günden beridir biz önemli katkılar ve öneriler aldık. Bu toplantılar biraz alma ve verme işidir. Toplantilar daha kitlesel olmalıydı, dar tutulmasi eksikliktir burada bazı yanlış yaklaşımlar söz konusu.
Doğa sorunlarına eğilmemiz gereklidir. Çevre ve ekoloji bilinci son dönemlerde gelişmekte ve bizimde bunu geliştirmemiz gerekiyor. Gelen önerilerden biri olan, Bülten çıkarma fikri olabilir… Medya aracılığıyla sesimizi daha fazla kitlelere ulastırmayı önemsemeliyiz.Yol TV bu konuda önemli katkılar yapmakta ve olanaklar sunmakta. TV10,Hayat TV, MEDNUCE gibi ilerici medya organlarında Demokratik Güçbirliklerini tanıtan ve yığınlara ortak mücadele fikrini aşılayan yaklaşımlarımız sunulmalıdır. AB seçimlerinde ortaklaşma yakalanamadı.Tüm yaşam alanlarında toplumsal sorunlara müdahil olmak, katılmak ve katılımcılık konusunda bir çaba içine girmeliyiz. Daha kurumsal bir çalışmanın önünün açılmasını sağlamalıyız.
CHP Faşist bir Parti ve Alevilerin bu Partiden kopmaları gerekiyor. Alevi kurumlarında çalışan Yöneticilerin bu konuda kitlesini eğitmeleri gerekiyor. Daha Demokratik mücadeleye yönümüzü dönmemiz gerekiyor. Kürtlerin, Alevilerin eşit haklar temelli sorunlarının Demokratik bir Ülkede çözülebileceğini ve bununda ancak Demokratik Devrimle olanaklı olduğunu belirtti.