Haber Merkezi|15.11.2020|YDG, DÖB, Dev-Güç, SGDF, SÖH ve HDP Gençlik Meclisleri, Bağcılar’da düzenlediği etkinlikle “Birleşik Gençlik Meclisi”nin kuruluşunu ilan etti.
Yeni Demokrat Gençlik (YDG), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Sosyalist Öğrenci Hareketi (SÖH), Gençliğin Devrimci Güçleri (Dev-Güç), Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB) ve HDP Gençlik Meclis Meclisleri’nin ‘Faşizme Karşı Birlikte Yürüyoruz’ şiarıyla gerçekleştirdiği etkinlik HDP Bağcılar İlçe Binası’nda gerçekleştirildi.
Gerçekleştirilen etkinlikle etkinlikle “Birleşik Gençlik Meclisi”nin kuruluşunu deklare etti. Gençlik Örgütleri birleşik mücadeleyi yükselteceklerinin sözünü verdi.
Gerçekleşen etkinliğe Gençlik Örgütleri’nin yanı sıra HDP İstanbul milletvekili Musa Piroğlu, HDK Eşsözcüsü İdil Uğurlu, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut ve araştırmacı-yazar Temel Demirer de katıldı. Eylem öncesi ilçe binasının çevresi çok sayıda TOMA, zırhlı araç ve gözaltı araçlarıyla abluka altına alındı.
Etkinlikte ise ilk olarak devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi.
Saygı duruşunun ardından açılış konuşması yapıldı. Açılış konuşmasını gençlik örgütleri adına YDG’li (Yeni Demokrat Gençlik) Volkan Atmaca yaptı. Atmaca, 25 Ekim’de başlattıkları ‘Birlikte Yürüyoruz’ şiarının bugün biçimsel halini verdiklerini vurguladı.
Atmaca, emperyalist-kapitalist sistemin tüm dünyada saldırılarını artırdığı bir dönemin içinden geçildiği ifade etti. Yine bu süreçte TC devletinin gençlik üzerinde baskılarını artırıp saldırılarını yükselttiğini de ifade eden Atmaca şunları söyledi:
“Gençliğin her türlü hak arama mücadelesinin zor ile bastırılmaya çalışıldığı, TC devletinin son 5 yıldır yürüttüğü yoğun saldırılarla her türlü örgütlü mücadelenin boğulmaya, yalnızlaştırılmaya çalıştırıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Ve her birimiz dudaklarımızı adeta kanatırcasına ısırıyoruz. İçimizden söyleyecek çokça şey geçiyor. Ancak biliyoruz ki egemenleri şaşkına çeviren bir tufanla onların tepesine binmedikçe sorunlarımız azalmıyor, bitmiyor.
Özeleştirel bir yaklaşımla söylemek gerekir ki, bazen bir tufanda yetmiyor. Bizi ve milyonlarca emekçiyi eskiye bağlayan ne varsa koparıp atmak; geleceğe, ileriye dair herşeye dört kolla sarılmak ve yürümek, koşmak gerekiyor.
Çıkışı yaratacak, bu ablukayı dağıtacak olan irade ve gücü bizden önceki önderlerimizin, yoldaşlarımızın, dostlarımızın değerli pratiklerinden edindik.Direniş mirasımızla birlikte mücadeleye atılmak, bulutları birleştirmek, çakan şimşeğin ışıltısına gözünü dikmek, egemenlerin üzerine tufan olarak çökmek yarını gençliğin enerjisiyle buluşturmak geleceği emin adımlarla inşa etmek gerekiyor”
Hükümetin son beş yıldır süren saldırılarla örgütlü mücadeleyi boğmak istediğini kaydeden Atmaca, “Her birimiz dudaklarımızı kanatırcasına ısırıyoruz” diye konuştu. Gezi isyanını hatırlatan Atmaca, “Bizi ve milyonlarca emekçiyi eskiye bağlı ne varsa koparıp atmak, dört kolla sarılmak, yürümek, koşmak gerekiyor. Bu ablukayı dağıtacak olan irade ve gücü bizden önceki önderlerden, yoldaşlardan, dostlarımızdan öğrendik. Birlikte mücadeleye atılmak, bulutları birleştirmek, çakan şimşeğin ışıltısına gözünü dikmek, yarını gençliğin enerjisiyle birleştirmek, geleceği inşa etmek gerekiyor. Bugün bu söylediklerimizi yapma iddiasıyla buradayız” ifadelerini kullandı.
İktidarın kadın, çocuk, işçi ve emekçi, doğa düşmanı politikalarına karşı bir araya geldiklerini kaydeden Atmaca, Gençlik Örgütleri’nin birlikte mücadeleyi yükselteceklerini vurguladı.
Atmaca’nın açılış konuşmasının ardından HDK Eşsözcüsü İdil Uğurlu konuştu. Uğurlu sözlerine “Rosa Lüksemburgların Mirabel kardeşlerin, Mustafa Suphilerin, Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin, Mazlumların, ve Seyit Rozaların hevalleri, yoldaşları hoşgeldiniz” diyerek başladı.
“Gezi ruhu hala ayakta”
Tüm faşist baskılara rağmen bir arada yürüme inadının heyecan ve umut verdiğini söyleyen Uğurlu, “Bizler için çok anlamlı bir gün bugün. Bugün Seyit Rıza’nın ve yol arkadaşlarının Elazığ Buğday Pazarı’nda katledildiği gün.
İTC zihniyetinin Ermeni’leri, Süryani’leri, Müslüman olmadığı kesimleri katlettikten sonra sıra bu toprakların kadim halkları Kürtlere gelmişti. Elinden gelen her türlü politikayı, aygıtları kullandı ve hala kullanmaya devam ediyor” diye konuştu.
Devletin yazdığı resmi tarih ve direnenlerin yazdığı tarih olmak üzere 2 tarihin var olduğuna dikkat çeken Uğurlu, hegemonik zihniyetin dayattığı tarihi kabul etmeyeceklerini, biat kültürüne direneceklerini vurguladı. HDK’nin 40’tan fazla bileşenle Yeni Yaşam’ı örmek için mücadele ettiklerini, kararlılıkla yürüyeceklerini söyledi. Uğurlu, Gezi ruhunun hala ayakta olduğunu söyledi ve ekledi: “Sizin kararlılığınız, direnişiniz bu düzeni yerle bir edecek.”
“Kurt yalnız olanı, tek olanı kapar” diyen Uğurlu, örgütlü mücadeleyi yükseltmek konusunda ısrarlı olduklarının altını çizdi.
Hasan Hüseyin Korkmazgil’in Acıyı Bal Eyledik dizelerini okuyan, HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, “Bize zulmü dayattılar, bize ölümü dayattılar. Kentlerimiz yağmalandı. Değer verdiklerimiz, önder bildiklerimiz katledildi. Özel timlerle, akreplerle, tomalarla önlerimizi kestiler. Okullarımızı kapattılar. Bize diz çökmeyi dayattılar. Diz çökmeyenler, ayakta kalanlar, direnenler merhaba” dedi.
Sefaleti, ötekileştirmeyi, teslim olmayı, çürümeyi, ses çıkarmamayı dayattıklarını, uysal bir gençlik yaratmak istendiğinin altını çizen Piroğlu, tüm saldırılara karşı direnenleri selamladı. “İktidar bütün gücünü, bizim dağınıklığımızdan, örgütsüzlüğümüzden alıyor” diyen Piroğlu, yerin altından gelen deprem sesleri gibi öfke seslerinin geldiğin vurguladı.
“Diz çökmedik, teslim olmadık”
Devrimcilerin, sosyalistlerin, yurtseverlerin devletin tüm zulmüne, ajanlaştırma dayatmalarına karşı zindanlarda, dağlarda, kentlerde direnişi yükselttiğine dikkat çeken Piroğlu, şöyle devam etti: “Biz, bize teslimiyeti dayatanlara, biz bize cehennemi dayatanlara Rojava’da çok çıplak bir cevap verdik. Kobane’nin düşmesini bekleyenler, Rojava’nın teslim olmasını bekleyenler orada birleşik mücadelenin neye mal olduğunu, onlara nasıl bir ders verdiğini acı deneyimlerle öğrendiler; diz çökmedik, teslim olmadık!”
Direniş geleneğini sürdüren gençliğin iradesini selamlayan Piroğlu, “Burada ortaya konulan iradenin bu ülkenin bütün ezilenleri tarafından tekrar ve tekrar ortaya konmasıdır. Birleşerek, omuz omuza gelerek bu iktidarı durdurabiliriz. Bizim teslim olduğumuzu teslim olduğumuzu, korktuğumuzu sananlar buraya baksınlar ve yükselen sese kulak versinler; vardık, varız, var olacağız” dedi.
Piroğlu’nun konuşması, “Vardık, varız varolacağız”, “Yaşasın birleşik mücadelemiz”, “Rojava’da düşene dövüşene bin selam” sloganlarıyla karşılandı.
“Mutlaka kazanağız”
HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut da, tüm sözlerin pratiğinin bu salonda olduğunu işaret etti. Bulut, “Bunca zamandır yürütülen her mücadele, her deneyim HDP’nin yolları içerisinde buluştu. Birlikte mücadelenin sonunun nereye varacağını Rojava’da gördük. Birlikte mücadele edersek faşizmin nasıl yok olacağını bu topraklarda gördük” diye konuştu.
Devrim ve sosyalizm şehitlerini anan, tutsakları selamlayan Bulut, “Bu sorumluluğu hayata geçirmek zorunda olan nesiliz. Bizden sonraki neslin aynı zorlukları yaşamaması için mücadeleyi büyütmek ve yükseltmek zorundayız. Üzerimizdeki bu kara toprağı atacak olan da tam da bu dönemdir. Karanlık üzerimize çullanabilir ama her zaman direnen nesiller vardır. Bizler var olacağız. Her konuşmamımızı ‘mutlaka kazanacağız’ diye bitiriyoruz” dedi. Kaynak: (ozgurgelecek.net)