Bir kadın (çocuk gelin ) daha

SİİRT | 15 – 01 – 2014 | Pervari’de 12 yaşında evlendirilen, 13’ünde anne olan ve evinde av tüfeğiyle vurulmuş halde bulunan 14 yaşındaki Kader Ertem’in yapılan otopside karnından 14 saçma tanesi çıktı. Kader’in ölüm nedeninin intihar mı, yoksa cinayet mi olduğuna dair ise henüz bir açıklama gelmedi. Soruşturma sürüyor.

Gerçek yaş tespiti de yapılacak                                                                                                                                                                                                                                                

Ertem’in tahmini görüntüsüne göre, „148 santimetre boyunda, 15-16 yaşlarında ve 50-60 kilogram ağırlığında“ olduğu belirtilen raporda, cesedin gerçek yaşının tespitine yönelik çekilen röntgen ve grafiklerin soruşturmanın yürütüldüğü Pervari Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği belirtildi.

 Adli Tıp raporunun Kader’in yaşının 14 mü yoksa 16 mı olduğuna dair tespit çalışmaları başlatmış. Yaşı kaç olursa olsun, çocukların evlendirilemeyeceğini, kadın cinayetlerinin ise kabul edilemez olduğunu, bir kez daha haykırmak gerekir diye düşünüyoruz. Kadın cinayetleri durdurulmalı, çocuk gelinlerin olmaması için bir çaba olacağına, kaç yaşında olduğunun derdine düşülmüş. Şu anda 16 yaşında olsa bile iki yıl önce çocukdu ve 16 da çocuk yaştır. Hiç bir bahanesi olamaz bir genç kadın değil onlar çocuklar, henüz ip atlayan top aynayan, evcilik oynayanlardır, evlenip çocuk ken çocuğu olanlar olmamalı.

Kadınların yaşamları ve bedenleri üzerindeki söz ve karar yetkisi kendisinindır. Çocuk gelinlerin söz ve karar yetkilerinin olmadığı bir ülkede Kaderlerin ölümü devam edecektır.

Kader‘in kaderi ölüm olmayabilirdi

Bir çocuğun , omuzlarına büyük sorumluluklar yüklenen Kader ilk değildi ama son olabirdi. O ve onun gibileri yanlız bırakmayalım. Kaderin yaşam hakkını elinden alanlardan hesap sormalıyız. Kader’in yaşam hakkını çalanlar tek tek hesap verene kadar peşini bırakmayacağız.

Feodal kültür ve geleneklerin girdabında hergün baskı altında yaşayan Kadınların, yine Feodal şiddetle cezalandırıldığı bir Devlet gerçeğini görmek gerekiyor.

İstersem severim istersem döverim ve beni dinlemezse öldürürüm, bu nasıl bir anlayış?

Erkek egemen bir anlayış, bu vahşi bir zihniyet. Bu gericilik ve kökten dinciliktir. Bu dinin bir zehiridir. Bu zihniyet işte şu anda devletin kadınlara yönelik politikasıdır..

Hiç bir şekilde ne oluyor, bu kadınlar neden öldürülsün bunlar insan, bunlar birer varlık, erkek kadar oda yaşam içersinde, o neden katledilsinki denmiyor.Kadınları öldüren ve şiddet uygulayanlara verilen cezalar komik ve göstermelik cezalardır. Öldürülen kadın suçluda ilan ediliyor. Bu sistem erkeği koruyor yani kendini koruyor, kadını katlediyor, kadın katliyamı gerçekleştiriyor.

Haydi kadınlar alanlara diyoruz, kadın isyanda, mücadelede sokakta özgürleşir. Bu kaçınılmaz bir olgudur, sokakda hakkını arıyana yukarda açıkladığımız gibi katleden devlet onu joplar ve tutuklar. Mücadele eden kadınlar devlet şiddeti ile sindirilmeye ve korkutulmakta.  Onun içindir sokaklardan korkmayalım daha çok sesimizi yükseltelim.

Kader’in Kaderi ölüm değildi !

Küçücük yaşında, omuzlarına büyük sorumluluklar yüklenen Kaderler yalnız değildir.

Tüm kadınları, Kader‘e sahip çıkmaya, kadınların kaderinin ölüm olmaması için birlikte mücadele etmenin tek çare olduğunu, bilince çıkarmak zorundayız. Susma isyan et.