Belçika’da Hiç Bir Şey Eskisi Gibi Olmayacak !

BELÇİKA|11.01.2023| Bir yılı daha geride bırakırken, 2023 yılına gerek ülkemizde, gerek ise dünyada olağanüstü koşullar altında giriyoruz.Cumhuriyet Türkiye’sinin 100.yılı’na girerken İktidarı ellerinde bulunduran siyasal islamcı klik ile muhalefette bulunan cumhuriyet’çiler arasında kıyasıya devam eden İktidar’a kimin hakim olacağı kavgası sürerken, diğer tarafta Çeşitli Milliyetlerden halkın işçisinden köylüsüne …toplumun bütün katmanlarının, korku çemberini dağıtarak korkusuzca yürütülen Demokrasi ve Özgürlük mücadelesine tanık oluyoruz.

Dünyada ise Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaş boyutlanarak devam ederken, Kafkaslar’da Azerbaycan-Türk devletlerini işgal saldırıları,İran’ın kuşatılarak teslim alınması gibi yeni yeni savaş tehlikeleri gündeme gelirken,Rojava ile Irak Kürdistan’ına bitmek tükenmek bilmeyen Türk işgal ve terör saldırıları yetmiyormuş gibi Avrupa’da yükselen yabancı düşmanlığı ile ırkçılık en son Paris’te üç yurtsever Kürt’ün hunharca öldürülmesi ile kendini göstermiştir.henüz aydınlanmayan bu saldırı ‘’ırkçı bir kişi ‘’nin saldırısı gibi görünmüş olsa da arkasında acaba ‘’kim veya kimler ‘’ sorusunu gündeme getirmiştir.

Her ne olursa olsun Sakine-Leyla-Fidan katliamlarının ardından gelen yine üç Kürt yurtsever Emine Kara-Mir Perwer-Abdurrahman Kızıl’ın Paris’in merkezinde öldürülmesi, Türkiye’de zaten yaşam hakları ellerinden alınan, Kürt olarak yaşamanın dayanılmaz zorluğuna rağmen,siyasi mülteci olarak gelip sığındıkları Avrupa’da artık bu saatten sonra güvencesiz kaldıklarının göstergesidir.Üstelik 2015 yılında İşid saldırılarında yüzlerce ölü ve yaralı vermiş, Fransız halkını kalbinden vuran, İnsanlık düşmanlarına karşı mücadele veren , Avrupa halkı evlerinde rahat uyku uyuyabiliyorlarsa, bu durumu Kürt’lere borçlu olduklarını bilmelerine rağmen Kürt’leri koruyamamışlardır.

Paris’te meydana gelen bu ırkçı ve faşist saldırılar dünyada yaşanan ekonomik ve siyasi krizlerin en çok yaşandığı bir dönemde gelmesi tesadüfi değildir.Günümüz dünyasında yeryüzünü bir ahtapot gibi saran emperyalizm ve gerici iktidarları halkların rahat yaşaması için,savaşın – açlığın – yoksulluğun olmadığı bir karış toprak parçası bırakmamıştır.Afrika’dan Ortadoğu’dan,Uzakdoğu’dan halklar savaştan-açlık ve yoksulluktan ölüm pahasına kaçarken, güvenli liman olarak görülen Avrupa’da ise Irk’çı ve faşist saldırılar ,yani başka bir ölüm düzeni ile karşı karşıya kalmaktadır.

Avrupa’nın aynı zamanda Avrupa Birliği’nin başkenti Brüksel’de yaşam ile ölüm arasında kalan yabancıların durumu ,esasında tüm Avrupa’da yaşanılanların en iyi göstergesidir.Belçika’da görevde bulunan Vivaldi-25 Hükümeti ,seçimlerden sonra 486 gündür kurulamayan hükümetin yerine atanan ,altı Parti’den oluşan Koalisyon İktidarıdır.Bu partilerin içinde adeta yok yoktur.PS (Kırmızı ) – CD&V (Turuncu ) – OPEN VLD – MR – SP.a (Mavi ) – ECOLO – GREEN (Yeşil ) aynı zamanda renklerini kendi sembolleri haline getirmişlerdir.Bu gidişle hiç bir parti tek başına İktidarı ele alacak durumda değildir.

Bu durum bütün Parti yöneticiler ve kral tarafından da bilinmektedir.İdare boşluğu yaşanmaktadır. Yaklaşan 2024 seçimleri de bu tablodan farklı olmayacaktır.Gelecek kaygıları bulunan bu Partiler marjinal olmakatan öteye gidememişlerdir.Gündemde biriken birçok sorunların çözümü için,çözüm üretmek bir yana ,enflasyon altında ezilen ,enerji krizi ile karşı karşıya kalan halkı çareyi sokak gösterilerinde bulmaktadır.FGTB – CSC gibi Sarı sendikalar, halkın büyük tepkilerini pasifize etmekten öteye gidememişlerdir.

 

Ve 2023 , Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak !

 

Eylül 2020’den bu yana iktidarda bulunan Alexsandre Der Croo Hükümeti göreve gelirken,’’Birleşik ve müreffeh bir ülke,güvenilir ve saygın,Avrupa’da ve dünyada güçlü bir ses ‘’ sloganları ile yola çıktılar.Ama verdikleri sözleri tutmayınca kitle gösterilerine ve eleştirilere engel olamadılar.Başta enerji fiatlarında yüksek artışlar,temel gıda ve doğal yaşamın her parçasına kadar yansımış ,fiatlar kontrolsuz bir şekilde % 300’e kadar artmıştır.Sokaklarda halkın talepleri ‘’maaşları arttırın ,zamları durdurun ,geçinemiyoruz ‘’ olmuştur.Enerji sektörünün özel sektörlerden alınarak ‘’devletleştirilmesi’’ni ,enerji ve doğal gaz faturalarında KDV’nin % 6 ‘ya düşürülmesi halkın bugün acil talepleri arasındadır.

Fiatlarda görülen bu olağanüstü artışlar halkın yaşantısını kötü ve olumsuz yönde etkilerken,Belçika’da gündemi belirleyen önemli gelişme ise İşid çetelerinin yargılanmalarıdır.2015’de Paris’i kana bulayan İşid çetelerinin saldırılarından sonra Erdoğan’ın ‘’…bombalar brüxsel’de patlarsa…’’ söylemi ile harekete geçen çeteler Avrupa Birliği’nin başkenti Brüxsel’i kana buladılar.Zaventem Havalimanı ile metrolarda ardı ardına patlatılan bomblar ile 34 suçsuz ve günahsız insanı hayattan koparırken yüzlerce insan ağır yaralandılar.

Eski NATO Karargahının 250 milyon euro harcanarak onarılmasından sonra oluşturulan salonunda yargılamalar başlandı.1000 kişi arasından seçilen juri heyetinden 12 kişi esas ,24 kişi yedek toplam 36 kişi tespit edildi.İşid tarafından üstlenilen bu saldırılar şimdiye kadar Belçika’da görülen en büyük siyasi dava olarak görülüyor.Bu dava Avrupa’nın değişik ülkelerinde saldırılarda yargılanan çeteler için emsal teşkil edecek.

İşid çetelerini 30 000’den fazla şehit vererek tarihin çöplüğüne gömen,İşid’e diz çöktüren Kürt halkının aktivistlerini koruyamadığı için ,Paris -Macron Hükümeti elbette bir özür borçludur.

Yine AB’nin merkezi bu sefer ‘’Qatargate ‘’ skandalı ile sarsılıyor.Dünya Kupasını rüşvet vererek Qatar’da oynanması birçok eleştirilere konu olurken sonuçları yavaş yavaş ortaya çıkarken,birçok AB politikacısını koltuğundan edeceğe benziyor.Otel odalarında valizler içerisinde çıkan 1,5 milyon kadar eurolar birçok politikacının siyasi hayatını bitirecek.AP Başkan yardımcısı Yunan Milletvekili Eva Kaili’nin suç üstü valiz dolu euro ile yakalanması halkın ‘’AB’ne güven’’ini bir kere daha zedelemiştir.

Ortaya çıkan bu sıkandaldan önce Kaili,  Qatar için ‘’işçi haklarında öncü ‘’ derken inşaat yapımında ölen 6500 işçiyi görmemezlikten gelmiş ,ölen işçilerin ailelerine tazminat ödenmemişken hiç bir zaman bu kadar utanç verici duruma düşmemişlerdi.AP ‘’sosyalistler ve demokratlar ‘’ gurubunda yer alan Kaili’nin bu sorumsuzluğu ‘’sol’un yolsuzluğu ‘’ olarak tüm Avrupa basınında yansımıştır.Kaili hem Avrupa hem de Yunanistan’da Sosyalist Parti’den bu yüzden ihraç edilmiştir.

Göçmen’ler,yabancı’lar savaşlardan,açlık,kıtlık,yoksulluk veyahut siyasi sebeplerden dolayı ülkelerini ölüm pahasına da olsa terk ederek Avrupa’ya sığınanların sayısı her geçen gün artmaktadır.Hele hele Avrupa’ya sığınan ülkelerin başında ,Türkiye’de siyasal islamcı rejimden kaçanlar en önde gelmektedir.Yabancı’ların bu durumdan hiç bir günahları yoktur.yaşanmaz hale getiren emperyalizm ile yerli işbirlikçilerinin dayanılmaz politikalarıdır.Avrupa’nın başkenti Bruxel’e veyahut başka şehirlere ulaşan göçmenler bu sefer Oturum Hakkı elde etme,barınma,sağlık ve zor yaşam koşulları ile karşı karşıya kalırken hiç bir güvenceleri olmadan sokaklara terk edilmişlerdir.

Yabancı’ların ,göçmenlerin sorunlarını görmezden gelen Belçika hükümeti yabancıları ‘’sokaklara terk etmek ‘’ten mahkum olmuştur.Sivil Toplum Kuruluşları olan Sınır Tanımayan Doktorlar,İnsan Hakları Dernek’leri…gibi kuruluşlar bu vahim tabloya,İnsanlık dramına dikkat çekmek için -10’lara varan soğuklarda sokaklarda ,işgal evlerinde,metrolarda yaşayan göçmenler için Federal Hükümet’ten ‘’acil durum ‘’ ilan edilmesini talep etmişlerdir.Ukrayna’daki savaştan kaçan Ukrayna’lılar ‘’Oturum ve Çalışma Hakkı ‘’ olmasına rağmen yine sokaklarda yaşamak zorunda kalmışlardır.

FEDASİL (Belçika Federal Sığınmacı Kabul Kurumu ) bağlı olan Petit Château (Küçük Şato ) artık İhtiyaçlara karşılayamadığı için,özellikle kadın ve çocukların durumu ,Şato önünde  İnsani sorunlar ‘ı gündeme getirirken acil çözülmesi gereken güncel politikaların başında geliyor.Fakat Federal Hükümet’ten bu konuda hiç bir adım atılmamıştır.

Bu yüzden 2023 yılına  çok ağır siyasi krizler içinde girereken,Dipten gelen dalga her şeyi değiştirecek.

Ve hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.