İSTANBUL | 19 – 12 – 2012 | Tecrit Karşıtı Mücadele Platformu (TKMP), 19 Aralık Katliamı’nın 12. yılı dolayısıyla Bayrampaşa Cezaevi’nin önüne yürüdü, katliamı protesto etti.
„19-22 Aralık şehitleri ölümsüzdür, hesabını soracağız“ ve “19-22 Aralık Katliamı’nı unutmadık unutmayacağız“ yazılı pankartların açıldığı eylemde, „Devrim şehitleri ölümsüzdür“, „Tecride son“, „Katil devlet hesap verecek“, „Devrimci irade teslim alınamaz“ sloganları atıldı.
Sağmalcılar Metro çıkışında toplanan TKMP üyeleri, Bayrampaşa Cezaevi’nin önüne yürüdü. Eylem HDK’de destek verdi.
Burada yapılan açıklamayı Ezgi Çelik okudu. Çelik, devletin, 19 Aralık 2000’de, binlerce asker, polis ve gardiyan, skorsky helikopterler ve 20 bini aşkın bomba ile, 20 cezaevine aynı aynı operasyon düzenlendiğini hatırlattı.
Dönemin Başbakan’ı Bülent Ecevit’in, „Cezaevlerine hakim olmazsak IMF reçetelerini yaşama geçiremeyiz“ şeklinde açıklama yaptığını anımsatan Çelik, „O saldırı bu yüzden o kadar azgın ve gözü dönmüştü. Bu nedenle önceki operasyonlardan farklı olarak bütün cezaevlerini kapsayan bir genellik taşıyordu. F tipleri denilen tecrit projesinin 10 yıl sonra gündeme getirilmiş olmasının nedeni de bu ilişkide yatıyordu“ dedi.
Çelik, “19 Aralık unutulmayacak bir katliam olduğu kadar, tarihsel bir direniş özelliğine de sahip“ şeklinde konuştu.
Açıklamanın ardından, 19 Aralık’ta yaşamını yitiren 28 devrimci için saygı duruşunda bulunuldu.
‚YANMIŞ ET KOKUSU ALIYORDUK‘
Ardından katliama tanıklık edenler, konuşma yaptı.
Katliamda Bayrampaşa Cezaevi’nde olduğunu söyleyen Mehmet Güven, sabah, asker ve polislerin silah ve bombalarla, duvarları delerek içeri girdiklerini söyledi. Güven, şunları aktardı: „Kadın yoldaşlarımızı diri diri yaktıklarında yanmış et kokusu burnumuza geliyordu. O acı ve o kinle direndik. Çeşitli gaz bombalarına, kurşunlara rağmen direnişimiz hiç bitmedi her taraftan kurşunlar yağıyordu.“
19 Aralık’ta Bursa Cezaevi’nde olan ölüm orucu direnişçisi Nihat Göktaş ise şunları anlattı: “Atılan bombalardan kaynaklı her yer yanıyordu. O vahşetin içerisinde iki arkadaşımızı kaybettik. Biri Ali İhsan Özkan biride Murat Özdemir. İki arkadaşımızda yanarak yaşamını yitirdi. Ölüm orucunda olan yoldaşlarımızın can güvenliğini sağlamak için duvarları delerek yanlarına gittik. Katliam günü bütün yoldaşlar, siper yoldaşları kol kola girdik, saldırılara karşılık verdik.“
Tanıkların anlatımlarının ardından Gurup Yorum ve Kutup Yıldızı, marş söyledi. Ardından, kitle katliamda yaşamını yitirenleri anmak için cezaevi önüne karanfil bıraktı.(Etha)