ATİK |14.12.2016| Aralık ayı faşist Türk devletinin halklarımıza yönelik katliamlar gerçekleştirdiği bir aydır. 19 Aralıkta hapishanelerde devrimciler…
19-26 Aralıkta Maraş’ta Aleviler… 28 Aralıkta Roboski’de Kürtler…
İçerisinden geçtiğimiz yılda Sur, Cizre, Nusaybin, Lice, Şırnak… ta Kürtler katledildi.
Faşist Türk devleti 19 Aralık 2000 tarihinde yüzlerce asker ve polisiyle 20 hapishaneye aynı zamanda saldırdı. Katliamın adına da ”Hayata Dönüş” adı verildi. Bu katliamda 28 devrimci katledildi. Yüzlerce devrimci tutsak yaralandı. Bu operasyonla faşist Türk devleti F-tipi hapishaneleri, hücreleri yaşama geçirerek devrimcileri teslim almayı amaçlıyordu. Ama devrimci tutsakların direnişiyle bu izolasyon politikası boşa çıkarılmıştır. Türk hakim sınıflarının dümenindeki AKP ağırlaştırılmış ceza ve uygulamalarla hapishaneler politikasında ısrar etse de devrimci tutsakların direnişi karşısında geri adım atmak zorunda kalmıştır.
37 yıl önce yine bir Aralık ayında Maraş’ta gerçekleştirilen katliam faşist Türk devletinin Alevilere yönelik katliamlarından en kanlılarından birisidir. 19-26 Aralık 1978 tarihinde Alevilere karşı hayata geçirilen bu katliamda 200 ü aşkın kişi katledilmiş, yüzlercesi yaralanmış, binlerce Alevi halkımız Maraş’ı terk etmek zorunda bırakılmıştır. Maraş’tan sonra aynı zulüm Çorum ve farklı şehirlerde devam etmiş, Gazi’deki katliama, Sivas’ta Madımak’ta Alevi inancından insanlarımızın diri diri yakılmasına vardırılmıştır.
29 Aralık 2011 de Roboski köyünde geçimlerini sağlamak için sürekli olarak yaptıkları işi yapıp köylerine geri dönerken Türk savaş uçakları F-16 lar tarafından bombalanarak 34 Kürt köylüsü katledilmiştir. Bu katliamda katledilenlerin içerisinde çok sayıda çocuk yaşta yoksul köylüler vardır. Bugüne değin katliamı gerçekleştirenler, emri verenler açık bir şekilde bilinmesine rağmen RTE ve denetimindeki yargı tarafından üstü kapatılmış, sorumlularından hesap sorulması yargı eliyle engellenmiştir.
Faşist Türk devleti inançlarından dolayı Alevileri, hapishanelerde devrimci tutsakları katletmeye devam ediyor. Roboski’de, Sur’da, Cizre’de, Yüksekova’da, Şırnak’ta Kürtlerin katliamına devam ediyor. Kürdistan’ın dağları bombalanıyor, ormanları yakılıyor.
Şehirlerdeki katliamlarına devam eden faşist Türk devleti Kürdistan coğrafyasında dağları mesken edinen gerillaların bulunduğu alanları uçaklarla, helikopterlerle bombalıyor. Kasım ayı içerisinde Dersim’in Aliboğaz’ına başlattığı operasyonla TKP/ML’ye bağlı 8 TİKKO gerillasını bombalama ve kimyasal silah kullanarak katletmiştir. Faşist Türk devleti ülke içerisinde Kürtlere yönelik katliamlarına dışarıda Irak ve Suriye’deki Kürtlere yönelik katliamlarla sürdürmektedir. TC ordusu Özgür Suriye Ordusunu önüne katarak Suriye’de Kürtlere yönelik katliamlar gerçekleştirmektedir.
Kürdistan’daki katliamlarla yetinmeyen Türk hakim sınıfları 15 Temmuz darbe girişimini kendi darbesine dönüştüren RTE ve AKP denetimleri altına aldıkları yargıyla sandık yoluyla işbaşına gelen DBP li ve HDP li belediye eşbaşkanlarını görevden alıp hapishanelere dolduruldular. RTE ve AKP denetimindeki yargı parlamentoda üçüncü parti durumundaki HDP’nin eşbaşkanlarının da içerisinde bulunduğu 11 milletvekilini tutuklayarak hapishanelere koydular. Türkiye ilan edilen OHAL ve çıkarılan KHK larla açık hapishaneye dönüştürülmüş durumdadır. 30 günlük gözaltılarla, idam tartışmalarıyla her türlü taciz, tecavüz ve işkenceye yol verilmiş bir süreçten geçilmektedir.
Bu denli baskı, zulüm ve katliamlara karşı koyabilmenin tek yolu tüm toplumsal muhalif kesimlerin ortak ve örgütlü mücadeleyi geliştirmesinden, ortak direnişler örgütlemesinden geçmektedir.
ATİK olarak Türk hakim sınıfları tarafından gerçekleştirilen bu katliamları kınıyor, insanlığa karşı işlenen bu suçlar karşısında sessiz kalmayacağımızı ilan ediyor, tüm ilerici, devrimci güçleri birlikte örgütlülüğe, birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
KAHROLSUN FAŞİST DİKTATÖRLÜK!
Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu