Almanya´da Yakıt Fiyatları Neden Arttı

HABER MERKEZİ|18.10.2021| Almanya´da mazot her zamankinden daha pahalı ve benzin fiyatı da tüm zamanların en yüksek seviyesinde. Sürücüler artık ülke genelinde bir litre Super benzin için 1,75 Euro’dan ve mazot için litre başına 1,58 Euro’dan fazla ödemek zorunda.

Fiyat artışı ne kadar büyük?

Fiyatlar düşük bir seviyede de olsa aylardır yükseliyor: 2020’nin sonunda bir litre mazot sadece 1,15 avroya mal oldu (Süper E10 1,26 avro). 2021’de başlayan yakıtlar için CO2 fiyatı nedeniyle aritmetik ek ücret sekiz sent (dizel) ve yedi sent (benzin) idi, devlet bunu telafi etmek için banliyö ödeneğini artırdı. Ayrıca 2020’de indirilen KDV’nin yeniden yüzde 16’dan yüzde 19’a çıkması yakıtı daha da pahalı hale getirdi.

Bununla birlikte, benzin fiyatları keskin bir şekilde yükseldi: Mart ayında 1,50 Euro’dan fazla. Bu kulağa çok gibi geliyor ancak yine de benzinin – yıllık ortalama da olsa – 1,60 avroya ve dizelin 1,50 avronun hemen altında olduğu 2012’deki bir önceki rekorun altında. Bir aydır artıyor ve bazı yerlerde benzine iki Euro’dan fazla para ödeniyor.

ZEİT-ONLİNE´nin haberine göre mazot, esas olarak daha düşük vergilendirme nedeniyle benzinden daha ucuz. Benzin ve motorin fiyatları esasen paralel olarak gelişiyor. Benzinpreisrechner.de’ye (benzinfiyathesaplayıcı) göre, sadece dizel rekor seviyede değil, benzin fiyatlarında 2012 rekoru şimdiden 1,75 avro olarak belirlendi.

Fiyatı bu kadar yüksek tutan nedir?

Vergilere ek olarak, yakıt fiyatı birkaç faktör tarafından belirlenir: bir yandan ham petrol fiyatı ve diğer yandan euro ile dolar arasındaki döviz kuru. Bunda mevsimin de etkisi var.

Bir dolar şu anda birkaç yıl öncesine göre çok daha pahalı: bir euro için yalnızca 1,16 ABD doları alınıyor. Bu, dolar olarak faturalandırılan Avrupa’ya petrol ithal etmeyi daha pahalı hale getiriyor. On yıl önce bir euro 1,30 dolar iken 2008’de 1,60 dolardı. Benzin istasyonundaki yakıt artık buna bağlı olarak daha pahalıdır.

Ham petrol alım fiyatı da yüksek oranda Corona krizindeki düşüşten bu yana sürekli arttı. Ekonominin canlanmasıyla birlikte talep arttı. Uzun vadede, bu milenyumdaki fiyat 2008 ve 2012’de sadece daha yüksekti, bundan önce bir varil sadece 25 dolar civarındaydı. Petrol şirketleri alım fiyatlarını uzun vadede güvence altına alsalar da, mevcut artışlar maliyetleri artırıyor.

Son dört yılda, yakıt sonbaharda giderek daha pahalı hale geldi. Bunun nedeni tekrar daha fazla ısıtmanın olması olabilir. Ancak bir model çıkarmak zor: 2014 ve 2015’te dizel fiyatı sonbaharda bile düştü ve sadece Ocak ayında yükseldi. Ancak 2019 ve 2020’de fiyat kışın başında önemli ölçüde düştü.
Dünyada petrol sıkıntısı yok, ancak petrol ihraç eden ülkelerin örgütü olan OPEC, son zamanlarda arzı artırarak daha fazla teşvik ve fiyat baskısını azaltma kararı aldı. Ve bu, gitgide daha fazla ulusal ekonominin fosil petrol yakmaktan uzaklaşmasına ve petrol yataklarının sömürülmesinin finansal olarak giderek daha çekici hale gelmesine katkı sondu. Yüksek fiyat seviyesi nedeniyle ABD, talep baskısını azaltmak için şu anda stratejik 35 günlük rezervine saldırmayı düşünüyor. ABD, Suudi Arabistan’ın hakim olduğu OPEC’e ait değil.

Şimdi bu daha ne kadar devam edecek?

Bunu tahmin etmek zor. Vergiler ve emisyon ticaretinin maliyetleri gibi sabit fiyat belirleyici faktörler büyük ölçüde hesaplanabilir. CO2 vergisi yılın başında artar, bu da yakıtı en az 1,5 sent daha pahalı hale getirir. Durumun kötüleşip hafiflemeyeceği ham petrolün ve doların fiyatına bağlı. Ve akaryakıt ticaretinden geçinen petrol şirketlerinin davranışlarına. Ilımlı bir fiyat politikasıyla mümkün olduğu kadar çok fosil yakıt satmaya çalışabilirler. Ancak orta vadede, benzin istasyonu işi, yakıt tasarruflu motorlar ve e-arabalarla giderek daha az değerli hale gelebilir.