ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
ALMANYA | 06– 01 – 2013 | Doğu Avrupa’dan yeni göç dalgasının beklendiği Almanya’ya 2013 yılında gelen yabancıların sayısı ülkeyi terkedenlere oranla 400 binlik bir artış gösterdi. Ülkede göç tartışmaları son iki haftadır yoğun bir şekilde devam ederken, Almanların en büyük korkusu ise bu yıl içinde özellikle Bulgaristan ve Romanya’dan yüzbinlerce kişinin çalışmak için ülkelerine gelmesi.
1 Ocak’tan itibaren Romanya ve Bulgaristan vatandaşlarının Avrupa Birliği genelinde süresiz oturma ve çalışma iznine kavuşmasıyla birlikte Almanya’daki göç tartışmaları yeniden alevleniyor. Tartışmaların yoğunlaştığı bugünlerde yayınlanan bir araştırmaya göre, ülkeye gelenlerin sayısı terkedenlere oranla 400 bin kişi arttı. Bu da son 20 yıldaki en yüksek rakam.
Alman İş ve İşçi Bulma Kurumu’na bağlı çalışan İş Piyasası ve Mesleki Araştırmalar Enstitüsü (IAB) verilerine göre, en son 1993 yılında 1 milyon 277 bin yabancının geldiği Almanya’dan 815 bin kişi göç etmiş ve 462 bin kişilik bir artı göç kaydedilmişti. Daha sonraki yıllarda giderek azalan göçler ile 2008 ve 2009 yılında Almanya’yı terkedenlerin sayısı gelenlere oranla 55 bin ve 12 bin kişi oranında artmıştı.
Ancak 2008 yılında başlayan ekonomik kriz ve Euro bölgesinde süren krizler nedeniyle Almanya’ya çalışmak için gelenlerin sayısı tekrar yükselişe geçti. Almanya dışından ülkeye gelenlerin sayısı terkedenlere oranla 2010’da 127 bin, 2011’de 279 bin ve 2012’de ise 368 binlik bir artış göstermişti.
1 Ocak’tan itibaren Romanya ve Bulgaristan’dan gelmesi beklenen göçmenlerle birlikte göç artışının 30 ila 110 bin kişi daha artarak, yarım milyona yaklaşması da bekleniyor. Ülkeler bazında net veriler olmasa da, son yıllarda Almanya’ya gelen yabancıların çoğunluğunu Doğu Avrupa vatandaşlarından oluşturuyor.
CSU’NUN PROPAGANDASI İŞE YARADI
Romanya ve Bulgaristan üzerinden son haftalarda başlayan göç tartışmaları ülke siyasetinde önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam ediyor. Büyük Koalisyon’un küçük ortağı Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) son bir kaç haftadır bu ülkelerden gelecek insanların Almanya’nın sosyal yardım politikalarından yararlanmak için ülkeye akın edeceği propagandasını yapıyor. CSU, ‘İstismar eden gider’ sloganıyla başlattığı tartışmada, sosyal yardım başvrularında yalan bilgiler veren AB vatandaşlarının ülkeden sınırdışı edilmesini istemişti.
CSU’nun başlattığı tartışmalar Alman halkında da etkisini göstermeye başladı. YouGov tarafından yapılan bir araştırmaya göre Almanların yüzde 55’i Doğu Avrupa’dan gelecek göç akınına karşı ‘endişeli’ olduğunu söylüyor.
1,5 MİLYON KALİFİYE ÇALIŞANA İHTİYAÇ VAR
Bizzat AB içerisinden ülkeye yaşanacak göç akınına yönelik tartışmalar iş dünyasından yapılan uyarı ile eleştirildi. Almanya Sanayi ve Ticaret Odası (DIHK) Başkanı Martin Wansleben, Alman ekonomisinin önümüzdeki yıllarda yurtdışından 1,5 milyon kalifiye işgücüne ihtiyaç duyacağı görüşünde. Wansleben, bunun ülkenin ekonomik büyümesini sağlama almak ve sosyal güvenlik sistemini stabilize etmek için zorunlu olduğuna dikkat çekiyor.
Göçmenler üzerine yapılan tartışmaların Almanya’nın imajına da zarar vereceğini kaydeden Wansleben, Almanya’ya gelebilecek kalifiye çalışanların da bundan vazgeçebileceğinin altını çiziyor. CSU tarafından başlatılan göç tartışmalara aynı uslupta olmasa da Başbakan Angela Merkel’in partisi CDU’dan bir çok politikacı da destek veriyor.
2014 SEÇİMLERİNDE AŞIRI SAĞA OY KAPTIRMAMA TELAŞI
Romen ve Bulgar vatandaşlarına yönelik CDU ve CSU tarafından yapılan açıklamalarda, 2014’de yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) ile eyalet ve yerel seçimlerde oy kaybı korkusu da etkili oluyor. CSU’nun aktif olduğu tek eyalet olan Bavyera’da Mart ayında yapılacak yerel seçimleri, Mayıs ayındaki AP seçimleri ile 10 kadar eyalette yapılacak yerel seçimler takip edecek. Ağustos ve Eylül aylarında ise Thüringen, Sachsen ve Brandenburg eyaletlerinin parlamentoları için sandık başına gidilecek.
CDU/CSU’nun, NPD gibi yabancı düşmanı partiler ile Euro karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) gibi popülist partiler lehine oy kaybetme korkusu da bu politikayı tetikliyor. AfD, son federal genel seçimlerde yüzde 4,7 oy oranı ile kıl payı Federal Meclis’e girme hakkını kaybetmişti.
ANF
