Home , Avrupa , Alman İçişleri Bakanlar Konferansı (IMK) Protesto Edildi

Alman İçişleri Bakanlar Konferansı (IMK) Protesto Edildi

FRANKFURT | 23 – 06 – 2011 | Geleneksel ollarak yılda iki defa toplanan Alman eyalet içişleri bakanları, önceki gün Frankfurt’ta biraraya geldi. Federal içişleri bakanınında hazır bulunduğu konferansın en önemli gündem maddesi ülkenin iç güvenliği ve anti terör yasalarıydı. Konferansta anti-terör yasalarının uzatılması yönünde fikirbirliği ortaya çıkarken, toplanma yasasında yapılması düşünülen kısıtlamalar şimdilik ertelendi. Varılan karara göre telefon görüşmelerine, bilgi deposunun oluşturulmasına, internet üzerinden yapılan denetim ve izlemelere vs. devam edilecek.

Çeşitli ilerici, anti-faşist ve anarşist yerli ve göçmen örgütlerin çağrısı ile örgütlenen protesto etkinliği şehir merkezinde yapılan miting ve konuşmalarla başladı. konferansın olduğu otele kadar yapılan yürüyüşlerde sık sık Yaşasın Enternasyonal Dayanışma, faşizme karşı omuz omuza, dayanışma mücadeledir tüm ülkelerde faşizme karşı mücadele, tek yol devrim, Kürdistan faşizme mezar olacak, şehid namırın, faşizmin arkasında kapital var, kurtuluşun yolu enternasyonal mücadelede, hepimiz 129 sanığıyız vb., almanca, türkce, ingilizce ve ispanyolca sloganlar atıldı. Aralarında YDG, ATİF, YXK, AGİF, ADHF gibi göçmen kurumlarında bulunduğu Frankfurt Enternasyonal Eylem Birliği korteji sloganlarıyla, türküleriyle ve marşlarıyla ilgi çekti. Birlik ‘Alman Emperyalizmine karşı mücadele’ pankartı altında yürüyüşünü gerçekleştirdi.

Tarihi Römer alanında Birlik adına bir konuşma yapıldı. Yapılan konuşmada, Alman devletinin dışa yönelik işgallerini arttırdığı, buna paralel olarak içte baskılara hız verdiği belirtildi. Dünyanın birçok yerinde baskılara karşı verilen mücadelelerden örnekler verilen konuşma almanca ve türkçe yapıldı. 129 a ve b yasalarına değinilen konuşmada, ilerici muhalif kesimlerinin bu yasa ile baskı altına alındığını belirtti.

İki binin üzerinde katılımın olduğu protesto etkinliği üniversite kampüsünde Birlik tarafından seslendirilen Enternasyonal marş ile son buldu.

İçişleri Bakanlarından Baskılara Tam Gaz

Konferansta bakanların hemfikir oldukları konu, anti-terör yasalarının devamı yönünde oldu. Buna karşın faşist parti Ulusal Demokrat Parti (NPD) nin kapatılması yönünde bir görüş çıkmadı. 17 Bakan içinde çoğunluğa sahip Hırıstiyan Demokratlar (CDU/CSU) ve Alman Sosyaldemokrat Partisi (SPD), bu konferans aracılığıyla bir kez daha baskıcı yönlerini ortaya sermiş oldular. SPD’li ve CDU/CSU’lu bakanların dayatmasıyla uzatılan anti-terör yasaları ile istihbarat servislerine geniş imkan ve yetkiler sağlanıyor ve kominikasyon olanakları denetim ve denlenme altına alınıyor. Bunun yanı sıra bir dinleme imkanı olan dinleme böceklerinin sınırları yeniden belirleniyor, ki bu durum yarım yıldır fiili olarak uygulandığı devrimci-demokrat kamuoyu tarafından biliniyor.

Pilz: ‘Yeşiller Partisi anti-terör yasalarına göz yumuyor’

Anti-terör yasalarının uzatılması konusu koalisyon ortakları Hırıstiyan Demokratlar (CDU/CSU) ve liberal Hür Demokrat Parti arasında sıkıntı yaratmıştı. FDP yasaların toptancı bir mantıkla uzatılmamasını savunurken, SPD’nin desteğini arkasına alan CDU/CSU ise yasaların daha da sertleştirilerek uzatılmasını savunuyordu. Dahada ileri giden CDU’lu Hessen eyalet içişleri bakanı Boris Rhein, islami radikal grupları bahane ederek toplanma yasasının da sınırlandırılması gerektiğini belirtmiş, ancak bu konu üzerinde konferansta fikirbirliğine varılamamıştı. Dayatmalara daha fazla katlanamayan FDP’li içişleri bakanları, anti-terör yasalarının uzatılmasından yana tavır takındı. FDP’li bakan Gisela Pilz Yeşilleri eleştirerek, Kuzey Ren Westfalya (NRW) ve Baden Wüttenberg eyaletlerinde koalisyon ortakları olmalarına rağmen, SPD’li bakanların baskıcı politikalarını engellemediklerini belirtti.

‘Mültecileri Kabul Edin’

Mülteci ve sığınmacıları koruma kurumlarından ise Alman hükümetine tepkiler yağıyor. Libya ve Tunus’ta ki binlerce sığınmacıya kapıların kapatıldığını belirten Pro Asyl ve Mülteci kurumları, bir an önce bu konuda somut adım atılmasını talep ediyorlar. Alman devletinin uluslararası mültecii ve sığınmacı antlaşmalarını uygun davranmaya çağıran kurumlar, bu meselenin konferansta ‘masrrafların paylaştırılması’ gündeminde çok kısa tartışılmasını şiddetle kınadıklarını bildiriyorlar.

Faşist parti olan NPD’nin yasaklanması üzerine konferansta bir fikirbirliği çıkmaması da anti-faşist, ilerici kurumlar nezdinde tepkilere neden oldu. Bu konuda özellikle SPD’li bakan olan Jiger’in  veto koyması ise dikkat çekici olandı.