İSTANBUL | 06 – 06 – 2011 | Cezayir Toplantı Salonunda bir araya gelen Avukatlar bir basın toplantısı düzenleyerek, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blogu ve destek verenlere karşı gözaltı terörüne dikkat çekti.
Geçtigimiz son 5 ayda 3 bin 40 kişinin gözaltına alındığını ve bunların 1200’nün tutuklandığnı belirten avukatlar, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloguna ve destek sunanlara karşı saldırıların arttıgına dikkat çektiler. Av. Yıldız İmrek, Mahmut Taşçı, Bahri Bayram Belen ve Haluk İnanıcı’nın yanı sıra Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku İstanbul 2. Bölge Bağımsız Milletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder katıldı.
„Bunlar, bağımsız adayların seçim projelerini, düşüncelerini halka anlatmalarını engelleniyor. Bu anayasal, demokratik olarak görünen seçimlerin fiili olarak temel taşlarından birini engellemektir. İleri demokrasiden söz edilen bir süreçte, bağımsız adayların adaylıklarının engellenmesinin, sürece katkı sağlamadığı ortaya çıkmıştır“ diye konuşan Belen, engellemelerin ve saldırıların ciddi boyutlara ulaştıgını söyleyerek, hukuka aykırı oldugunu ve genel seçimlere gölge düşürdügünü ifade etti.
Konuşmasının devamında; birçok yerde özel yetkili savcıların, eylemlere müdahale ederek, Demokratik taleplerin ve anayasal hakların, terör örgütü propagandası olarak nitelendirildigini söyleyen Belen yaşananlar bunun bir göstergesi oldugunu söyledi.
Seçimlerin eşitsiz bir yarış oldugunu söyleyen Av. Yıldız İmrek devamında ‘‘Seçim güvenliği tehlikede‘‘ diye konuştu.
Av. Mahmut Taşçı ise Mayıs ayında gözaltıların ikiye katlanarak arttığını belirtti, son 5 ayın gözaltı ile tutuklama bilançosunu şöyle açıkladı: „TUYAD’ın verilerine göre; son beş ayda 3 bin 40 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 1200’ü tutuklandı. 9’u işkence gördü. 13’ü tehdit edildi. 618 kişi yaralandı. 3 kişi de hayatını kaybetti. Son 5 ayın bilançosuna göre her gün ortalama 30 kişi gözaltına alınmıştır. Mayıs ayında gözaltıların olmadığı tek bir gün olmamıştır.“
Saldırılara maruz kalan Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu, yargılama boyutunun Türkiye‘de tehlikeli noktaya vardıgınının bir göstergesi oludugu kaydeden Av. Haluk İnanıcı, „Ne savcılarımız, ne adli soruşturma görevi yapan kolluk kuvvetlerimiz demokratik eylem ve suç sınırı ayrımını biliyor“ dedi. Demokratik eylemlerin biranda terör suçuna dönüşebildiğini, demokratik haklarını kullanan insanların, terörist suçlamasıyla kendisini savcının karşısında bulabileceğini ifade etti.
Özel Yetkili savcıların, her demokratik eylemde kendilerini yetkili savcı olarak gördüğünü ve bulundukları ilin başsavcılarının izni olmaksızın dosyalara el koyduklarını kaydeden İnanıcı, özel yetkili savcılara şöyle seslendi: „Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’nun seçim çalışmalarından ellerinizi çekin. Yetkisiz ve haksız olarak tutuklanmasına sebep olduğunuz tüm hak kullanan insanları özellikle öğrencilerin tahliye edilmesini sağlayınız.“
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku İstanbul 2. Bölge Bağımsız Milletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder ise, hergün çeşitli engellerle karşılaştıklarını anlatarak „Bu engelleme çalışmaları, YSK’nın vetosuyla siyaset alanının dışına çıkaramadığı Kürtleri, yoksulları, emekçileri ve ezilenleri sivil siyaset alanının dışına itme çabalarıdır“ diye devam etti.