Anasayfa , Bildiriler , ADGB: “Düşünmek değil, Düşünceyi Hapsetmek Suçtur!”

ADGB: “Düşünmek değil, Düşünceyi Hapsetmek Suçtur!”

Düşünmek değil, Düşünceyi Hapsetmek Suçtur!

2020 yılı 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde de Dünya’da binlerce insanın hak ve özgürlükleri kısıtlanmaya devam ediyor. Yüzlerce gazeteci ve yazar öldürülüyor, tutuklanıyor. Aynı şekilde, yüzlerce siyasetçi yasaklanıyor, hapsediliyor. Binlerce insan düşüncelerinden dolayı kötü muamele ve işkenceye maruz kalıyor. Yüzlerce demokratik eylem pandemi sürecini de kullanılarak yasaklanıyor. Dünyanın birçok ülkesinde mevcut sistemi, iktidarları eleştiren, kınayan ve karşı koymak için demokratik hakkını kullanarak sokak protestolarına katılan binlerce insan tutuklanıp, işkenceden geçiriliyor. Bunların onlarcası işkencede hayatını kaybediyor, binlercesi fiziki ya da psikolojik olarak sakatlanıyor. Faşist AKP-MHP yönetimindeki Türkiye’de de bu tablo aynı, hatta daha da vahimdir.

Türkiye Düşünenlerin Hapishanesi

Düşünmenin yasak olduğu ülke Türkiye’de insan hak ve özgürlüklerine saldırı katlanarak büyüyor. AKP-MHP iktidarında birçok muhalif hayatını kaybetti, işkenceye uğradı, haksız uzun mahkumiyetlerle yüzyüze kaldı. Faşist AKP-MHP iktidarını eleştiren ve ona karşı çıkan kim olursa olsun, karşılığında baskı, zulüm, gözaltı ve tutuklanma tehdidiyle karşı karşıya kalmakta.

Gazeteciler, yazarlar, insan hakları savunucuları, siyasetçiler, seçilmiş milletvekili ve belediye başkanları kısacası düşünen kim varsa, devletin baskı boyunduruğu altında ezilmektedir. İnsan hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılanların sayısına bakıldığında bu daha iyi anlaşılacaktır.

Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin Ekim 2020 verilerine göre Türkiye’de 124 gazeteci tutukludur. Toplam 251 gazeteci mesleklerini icra ettikleri için yargılanıyor. Onlarca sosyal medya ve yayın kuruluşu hakkında Cumhurbaşkanı ve hükümeti konu ettikleri haberlerinden dolayı davalar açıldı. “Erdoğan’a hakaret” suçu nedeniyle 100 binden fazla insana soruşturma açıldı. Bunlardan 36 bini yargılandı, 3 bin 831 kişi ceza aldı.

2017 Newroz’un da polis tarafından katledilen 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’u vuran polis beraat ederken bu yaşam hakkı ihlalini görüntüleyip haberleştiren Kürt gazeteci Abdurrahman Gök 20 yıl ceza talebiyle yargılanıyor.

RSF’in hazırladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 180 ülke arasında 154. sırada.

Aynı şekilde sadece 2019 verilerine göre 1546 avukat hakkında soruşturma açılmış, banlardan 143’ü tutukludur.

Milyonların seçtiği ve yüzde 10 barajını aşarak üçüncü parti olarak parlamentoya giren Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) binlerce yöneticisi, milletvekili ve belediye başkanı tutuklanarak, siyaset yapma hakkı gasp edildi. Başta Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş olmak üzere birçok milletvekili tutuklandı. Son genel seçimlerde HDP’den milletvekili seçilen 7 vekil tutulandı, 13 vekilin milletvekilliği düşürüldü, hemen tamamı hakkında fezlekeler düzenlendi.

Aynı şekilde yerel seçimlerde halkın oylarıyla belediye başkanı seçilenlerden 48’i görevden alınarak yerine kayyum atandı. Görevden alınan Belediye Başkanlarından 37’si tutulandı. Bunlardan 18’i halen hapishanede, 7’si ev hapsindedir. HDP’nin 16 bin civarında yöneticisi göz altına alındı, bunların 5 binin üzeri halen hapishane.

Avrupa’da yaşayan ve Türkiye’ye izne giden birçok insan aynı şekilde tutuklanıyor ve geri dönüşü engelleniyor. Özellikle sosyal medya üzerinden paylaşımlarda bulundukları ve Erdoğan rejimini eleştirdikleri için binlerce insan hakkında dava açıldı, Türkiye’ye girişleri engellendi ve birçoğu da Türkiye’den geri dönüşleri engellenerek, dönmelerine izin verilmedi.

Düşüncelerin Özgürce İfade Edilmesi İçin Eylemlere Katılalım!

Türkiye’deki tabloyu kısaca birkaç veriyle anlatmaya çalıştık. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle, düşündükleri, yazdıkları, haklarını savundukları ve bunun için sokağa çıkarak demokratik eylem hakkını kullandıkları için tutuklanıp onlarca yıl hapsedilenleri savunmak, biz dışarıdaki düşünenlerin sorumluluğudur. Avrupa Demokratik Güç Birliği olarak, tüm insan hakları savunucularını, demokratik güçleri ve örgütlenmeleri 10 Aralık’ta Avrupa’nın birçok kentinde düzenleyeceğimiz mitinglere katılmaya çağırıyoruz. Ayrıca, 12 Aralık’ta çeşitli merkezlerde Türk devletinin insan hak ve özgürlüklerine yönelik saldırılarını protesto etmek için düzenleyeceğimiz yürüyüşlere katılmaya, destek vermeye çağırıyoruz.

AVRUPA DEMOKRATIK GÜÇ BİRLİĞİ