İSVİÇRE | 29 – 05 -2009 | ABD ve AB, küresel krizin yarattığı nakit sıkıntısını gidermek için İsviçre bankalarında yatan hesapları açmak istiyorlar. ABD, vatandaşlarının vergi kaçırmasına yardım ettiği iddasıyla USB’ye (İsviçre merkez bankası) açtığı davayı kazandı. ABD yaptığı açıklamalarla, İsviçere’ye kaçırılan paralar dolayısıyla her yıl 100 milar dolar vergi kayıbına uğradığını iddia etmişti.
Daha önce aldığı 300 kişinin ek olarak 52 bin amerikalı mudinin de bilgileri ABD tarafından isteniyor. Gizli hesaplarda iki trilon dolar olduğu tahmin ediliyor.
Batılı kapitalist ülkelerin İsviçere’ye yüz yıldır gösterdiği anlayış çıkarlarnın uyuşmamasıyla böylece bitiyor. İsviçere‘ de ki karanlık ve dev finansın sonu geliyor. İsviçere tarafsızlık kisvesi altında katılmadığı iki dünya avaşından da zenginleşerek çıkmıştı. İsviçere bankalarındaki Nazi altınlarıyla savaşı ne kadar uzatıldığı herkesin mulumudur. Nazilerin savaş esnasındaki yağmaları para olarak 26 milyar dolar olduğu ve İsviçere bankaları sayesinde Nazilere nakit döviz temin edildiği, 6 milyon Yahudi’nin altın dişleri eritilip isviçere’deki kasalara yatırıldığı ve İsviçre’nin, Nazi paralarından inanılmaz komisiyonlar alarak daha da zenginleştiği biliniyor.
1800’lerden itibaren İsviçre’li insan tüccarlarının köle ticaretiyle edindiği sermaye birikimiyle sanayi devrimini yakalamış, dünyanın önde gelen endüstri ülkelerinden biri olmuştu. Ülke dışına sermaye göndererek ve yatırımlar yaparak, sanayi ve bankacılığını güçlendirdi.
Denize doğrudan açılamayan ve sömürgecilik yapamayan İsviçre kendine avantajlı bir alan yarattı. Büyük devletlerin kapitalist kesimlerinde sunulmayan kolaylıkları bankacılık sistemine katıp (saklı hesap, vergi gizliliği, sağlam kur vs..) dünya finans merkezi haline geldi. İsviçre finans sektöründe uzun yıllardır dünyanın serveti ile yönetildi.
Özel off-shore hesabı adıyla anılan, ait olduğu ülkenin dışında işlem gören paranın , dünya piyasalarının yüzde otuzu İsviçre’de bulunmakta. İsviçere’de yönetilen paranın yüzde yetmişi gelişmekte olan ülke zenginlerine ait. Bu miktarın yüzde sekseni tabiki ülkelerinden vergiden kaçırılmış zenginlik olarak gelmekte. Tahribi imkansız banka gizliliği -yani sırdaşlık ilkesi- parayı İsviçere’ye aktarılmasına zemin hazırlıyor.