Home , Bildiriler , 8 Mart'ın Kilometre Taşları

8 Mart'ın Kilometre Taşları

ATİK-KADINLAR KOMİSYONU | 12 – 02 – 2010 | Kadınların Birlik-Mücadele-Dayanışma günü olan 8 Mart’ın önemi, bu günü hazırlayan kilometre taşları bilinmeden açığa çıkartılamaz. Şubat 1848’de Marks ve Engels’in, Komünist Manifesto’yu yayınlamalarının üzerinden henüz bir ay geçmemiştir ki, Almanya’da kadınların da yer aldığı Mart devrimi yaşanır.

Sanayi devriminin sancılarını ağırca hissettirdiği 1800’lü yılların ikinci yarısı. Sanayi devrimi ile fabrikalarda sayıları her gün artan, ucuz emek gücü olarak görülen kadınlar, 1857’de, kötü çalışma koşullarını protesto etmek için grevler örgütlerler.

Tarihin ilk işçi devleti, ilk proleter devrim girişimi olan Paris Komünü 18 Mart–29 Mayıs 1871’de işçi sınıfına ve doğal olarak kadınlara da önemli deneyimler bırakır. Komünarların mücadelesinde kadınlar büyük kahramanlıklar yaratırlar..

1889’da Enternasyonalin 2.kuruluş kongresi Paris’te yapılır. Tarihler 17 Ağustos 1907’yi gösterdiğinde Stuttgart’ta, 2 Enternasyonale bağlı olan,1.Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı gerçekleştirilir.

Ve yıl 1908, yer yine New York. Cotton tekstil fabrikasında çalışan kadın işçiler, çalışma saatlerinin kısaltılması, daha iyi gelir, oy hakkı ve doğum izni için greve giderler. Sloganları, yaşama güvencesini, karın tokluğunu temsil eden EKMEK ve kaliteli-güzel bir yaşamı simgeleyen Gül’dür. Ekmek ve ama Gül’de istiyordu kadınlar. Ekmek ve Gül’ün bedeli ağır olur. 129 kadın işçi, fabrikada diri diri yakılarak can verir.

26–27 Ağustos 1910’da Kopenhag’da toplanan Sosyalist Kadınlar Konferansı, uluslararası çapta „Kadın sorunlarına özel bir gün“ belirlemesi kararını alır. 18 Mart 1911’de Avusturya, Almanya, Danimarka ve İsviçre başta olmak üzere birçok ülkede ilk kutlamalar yapılır. İki hafta sonra Triangel yangınında 140 kadın işçi can verir. Ve bu Amerika’daki çalışma koşullarını önemli oranda değiştirecek bir çığır açar

8 Mart 1917’de Petrogrot’lı tekstil işçisi kadınlar, „Ekmek ve Barış“ sloganı altında yüzlerce işyerinde grev ve direnişler gerçekleştirirler.. .Bu eylem Ekim Devrimi’ni de tetikleyen önemli gelişmelerden biri olur aynı zaman da.

Almanya’da ise, zorlu mücadeleler sonucunda kadınlar 1918 yılında seçme-seçilme hakkını elde ederler. Bu kazanım devrim niteliğini taşır.

1920’de 1.Uluslararası Komünist Kadınlar Konferansı Moskova’da gerçekleştirilir.

1921’de Moskova’da 2.Komünist kadınlar Konferansı’nda, emekçi kadınların sorunlarına özel bir günün ayrılması ve kutlanması için her yılın 8 Mart günü kesin tarih olarak belirlenir. Sovyetler Birliği ve daha sonra kurulan tüm sosyalizmi inşa etme yolundaki ülkelerde bugün resmi tatil günü ilan edilir.

1921 8 Mart’ında TKP üyesi kadınlar, uluslararası komünist hareket ile ayni tarihte ilk kutlamayı yapar. 1975 yılında da İlerici Kadınlar Derneği kurulur

BM 1975 yılını Dünya Kadın Yılı ilan eder. 16 Aralık 1977’de ise, 8 Mart’ın her yıl „Dünya Kadınlar Günü“ olarak kutlanmasını karar altına alır. Ama ne 1857’deki tekstil işçisi kadınlardan, ne de 1910 yılında Kopenhag’daki konferansta alınan kararlardan bahsedilir. 8 Mart’ın içini boşaltmaktır amaç.

Kadınların toplumun özgürleşme ve demokrasi mücadelesindeki rolünü iyi bilen egemenler, sınıfların ortaya çıkışından günümüze değin, kadınlara yönelik sindirme/ korkutma, yozlaştırma politikalarıyla kadınları etkisizleştirmeye çalışmaktadır. 8 Mart’ın özünü boşaltma, ne olduğu belli olmayan bir “kadınlar günü”ne dönüştürme çabalarının da kaynağı budur.

Ama nafile; bu çaba emekçi kadınlar tarafından her daim boşa çıkartılmıştır ve çıkartılmaya da devam edecektir. İşte bu amaç ve inanç doğrultusunda, 8 Mart’ın ilan edilişinin 100. yılına denk düşen YENİ KADIN dergimizin 20. yılı şöleninde emekçi kadınların dayanışmasını ve mücadelesini taçlandıralım.

Bugün Türkiye’de TEKEL işçilerinin egemenlere verdiği büyük derste olduğu gibi, kadınımızla, erkeğimizle, YENİ KADINIMIZIN 20. yıl şölenine sahip çıkarak, egemenlere kollarındaki zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri olmayanların, o yüce bilince ulaşınca nasıl tek yumruk, tek yürek olabildiklerini, güçlülüğümüzü gösterelim.

ŞAN OLSUN 8 MART MEŞALESİNİ 100 YILDIR HARLAYANLARA!

ŞAN OLSUN YENİ KADIN DERGİMİZİN 20 YILDIR SÜRDÜRDÜĞÜ MÜCADELEYE!