Home , Avrupa , 8 Mart”In 100., Yeni Kadın'ın 20. Yıl Şöleni Başarıyla Gerçekleştirildi

8 Mart”In 100., Yeni Kadın'ın 20. Yıl Şöleni Başarıyla Gerçekleştirildi

FRANKFURT | 12 – 03 – 2010 | Frankfurt’ta ATİK Yeni Kadın tarafından “Özgür Yarınlar, Yeni Kadınlarla Gelecek!” etkinliği gerçekçekleştirildi. 8 Mart’ın 100. ve Yeni Kadın’ın 20. Yıldönümünün kutlandığı etkinlik panel bölümüyle başlayarak müzik bölümüyle sonlandırıldı.

450 kişinin katıldığı etkinliğin atmosferine ve içeriğine ilişkin ise ATİK Kadınlar Komisyonu bir değerlendirme yaptı.

Değerlendirmenin tümü şöyle:

6 Mart 2010’da Almanya’nın Frankfurt kentinde gerçekleştirdiğimiz 8 Mart’ın 100. YENİ KADIN’ın 20. mücadele yılı şölenimiz, 450 civarında bir katılımla, yaşanan bazı eksiklikler ve yetmezliklere rağmen başarıyla gerçekleştirildi.

Hava koşullarından kaynaklı yollarda yaşanan aksaklıklar nedeniyle, etkinliğimizi gecikmeli başlatmamız bir olumsuzluk olmakla birlikte, kadını köleleştiren din, devlet, aile, sistem, çocuk vb. unsurlara karşı kadının mücadelesini ve özgürleşmesini anlatan pandomim ve saygı duruşu ile  etkinliğimiz coşkulu bir şekilde başlamış oldu.

Modaratör Meral arkadaşımızın panelistleri sahneye davet etmesi ile başlayan Programımızın SEMPOZYUM bölümü ilgi ile izlendi. Modoratör arkadaşımız her panalist arkadaşa söz vermeden önce, kısa özgeçmişlerini okuyarak kitleye tanıttı. Sempozyumun ilk konuşmacısı Diyarbakır KAMER Kadınevi’nden sevgiil NEBAHAT AKKOÇ idi. Nebahat arkadaş, Yeni Kadın’ın 20. mücadele yılını selamladıktan sonra, bize bir sürpriz hazırladığını söyleyerek, kendisi ile birlikte KAMER Kadınevi’nden gelen sevgili Cahide arkadaşı mikrofona davet ederek, çok hoş bir kürtçe türkü ile açılış yaptı.

NEBAHAT AKKOÇ; Kendi tabiri ile, “Türk bayrağının dalgalandığı her yerde lâyığı ile görevini yapmak azminde olan bir öğretmen” iken, sınıf bilincine ulaşıncaya kadar yaşadıklarını, kırılma noktalarını ve özel olarak kendisinde yaşadığı kırılmalardan sonra nasıl kadın olma bilincini yakaladığını, KAMER’i nasıl kurduklarını, amaçlarını ve şu andaki çalışmalarının hangi düzeye ulaştığını anlatırken, etnik kimlik noktasında da düşüncelerini açıkladı.Sözlerini bitirirken de yine Cahide arkadaşı mikrofona davet ederek bir türkü daha dinletti bizlere.

İkinci konuşmacımız, COURAGE Almanya kadın örgütlülüğünden LİNDA WEISGERBER idi. Sevgili LİNDA, 1781 Fransız burjuva devriminden başlayarak, Avrupa’daki kadın hareketinin geçirdiği evreleri anlattı. Avrupa da dahil olmak üzere,  Toplumsal yaşam alanlarından örneklerle anlattığı kadının toplumdaki yeri ve mücadelesinden sonra da, 2011 Venezuella Dünya Kadın Konferansı’nın hazırlıkları ve bu konferansın önemine vurgu yaparak sözlerini sona erdirdi.

Üçüncü konuşmacımız; İG BAU Sendikası’ndan bölge temsilcisi  ZEYNEP BİÇİCİ , Düsseldorf Havaalanı temizlik işçilerinin 2009’da yaptıkları grevden bir görsel kesit sunduktan sonra, çıkışı verilen 860 temizlik işçisi için, 10 000 işçinin nasıl greve gittiğini, bu mücadelenin işçilere örgütlü olmanın ve dayanışmanın önemini nasıl öğrettiğini anlattı.  Diğer taraftan, kadının toplumsal gerçekliğinden kaynaklı, yaşadıkları zorluklara, buna eklenen göçmen kadın olmanın zorluklarına değinen Zeynep arkadaş, kendi yaşamından örnekler vererek, göçmen bir kadın ve anne olarak kadının kariyer yapmasının zorluklarını anlattı ve göçmen kadınların sendikalar içinde yönetim kademelerinde yer almalarının önemine vurgu yaparak konuşmasını sona erdirdi.

Son konuşmacımız, ATİK Konsey üyesi ve Kadınlar Komisyonu ikinci başkanı ZEYNEP ŞAKAR idi.

Zeynep arkadaş, “YENİ KADIN’ın dünü ve bugünü” başlıklı konuşmasında, “8 Mart’ın ilan edilişinin 100. Yeni Kadın Dergimizin 20. yıldönümünün coşkusu içinde sizleri selamlıyorum, hoş geldiniz” diyerek sözlerine başlayıp, Yeni Kadın’ın ortaya çıkış sürecini, Yeni Kadın’ı var eden nedenleri, bu süreçte yaşanan zorlukları ve bugün içinden geçtiğimiz süreçte Yeni Kadın’ın yaşadığı zorlukları ve geldiği aşamayı anlattı.  Sempozyumun sonunda salonda coşkuyla atılan “BİRLİK – MÜCADELE – ZAFER; YAŞASIN ATİK, YDG, YENİ KADIN” sloganları eşliğinde panelistler sahneden indiler.

Verilen 10 dakikalık aradan sonra, ATİK Kadınlar Komisyonu başkanı Hülya Onur‚un yaptığı açılış konuşması ile programımızın ikinci bölümü başlatılmış oldu. Hülya arkadaş;  dünyadaki tüm toplumsal değişimlerde kadınların oynadıkları rollere, üstlendikleri görev ve sorumluluklara vurgu yaparak, 8 Mart’ın ortaya çıkışını ve bugün egemenlerin onun içeriğini nasıl boşaltmaya çalıştıklarına, ama egemenlerin tüm çabalarına rağmen umutların her mücadele alanında biraz daha büyüdüğüne vurgu yapmış ve sözlerini; ”Haydi kadınlar; bize layık görülen yaşamı elimizin tersi ile itip, “ÖZGÜR YARINLAR YENİ KADINLARLA GELECEK” deyip, Yeni Kadın’ın 20. mücadele yılında, 100 yıl önce yakılan isyan ateşini büyütelim!” diyerek sözlerini bitirdi.

GÖKKUŞAĞI SANAT ATÖLYESİ KADIN GRUBU’nun coşkulu türküleri salonda coşkuyu yükseltti.

Ardından sahneye delegasyonlar davet edildi. MLPD delegasyonu, elinde gül ve ekmek ile sahneye çıktığında “YENİ KADIN’a emeklerini anlatan ekmek ve özgürlüklerini anlatan gül, ayrıca dünya kadınlarının mücadelesini resmeden bir tablo hediye ederek 20 yıllık mücadelelerini selamlıyoruz” demesi coşkuyu yükseltirken salonda, “YAŞASIN ENTERNAYONAL MÜCADELEMİZ!” sloganları yükseldi.

MLPD delegasyonunun ardından, kadın sünnetine karşı çalışmalar yürüten VORWARD Almanya Kadın Örgütü Delegasyonu mikrofonu aldı ve konuşmasında kadın sünnetleri noktasındaki vahşete dikkat çekmeye çalıştı. O da, Yeni Kadın’ın 20.mücadele yılını selamlıyarak konuşmasını sona erdirdi.

MLPD İsviçre grubu delegasyonu ve ADKH‚dan dostlarımız geceye katılamadıkları için üzüntülerini dile getirerek Yeni Kadın’ın 20. mücadele yılını selamlayan mesajlarını ilettiler.

YDG‚li genç arkadaşlar sundukları mesajlarında, Yeni Kadın’ın 20. yıl şölenini selamlayıp, günün anlam ve önemine vurgu yaparken, 8 Mart’ın 100. Yılının daha azimli, daha kararlı ve daha ileri bir mücadele yılı olmasını temenni ediyorlardı.

ATİK adına Konsey üyesi Hüseyin Sap, sunduğu mesajda, “Emekçi kadınların sınıfların ortaya çıkışından bu yana ayaklarına vurulan kölelik prangalarından kurtuluşun mücadelesini tarihler boyudur verdiklerini, bu mücadeleler sonucunda, işçi sınıfı ile birlikte önemli kazanımlara imzalar attıklarını, kadının mücadelede rolü olmaksızın toplumsal dönüşümlerin başarıya ulaşamayacağını, bu nedenle kadının örgütlenmesinin olmazsa olmaz öneme sahip olduğuna” vurgu yaptı.

Program, davul – zurna eşliğinde GÖKKUŞAĞI SANAT ATÖLYESİ’nin halkoyunları ekibinin sunduğu coşku dolu halk oyunları ile devam etti.

Sanatçı ÖZDEN’in, çektiği güzel müzik ziyafetinden sonra, UMUDA TOHUM TİYATRO ekibinin genç oyuncuları sahne aldı. Kadın sorununun birçok yönüne dikkat çekmeye çalışılan oyun, izleyiciler tarafından beğeni ile izlendi..

Ermeni sanatçı İLDA SİMONYAN‚ın etkileyici sesi ile seslendirdiği ermenice parçalarını söylerken, salonda, “YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ” sloganları hiç susmadı.

Komisyon içinde 20 yıllık süreçte görev almış Komisyon üyeleri için ÖDÜL TÖRENİNE sıra geldiğinde, heyecanlı ve duygulu anlar yaşandı. Ölümsüzlüğe uğurladığımız sevgili yoldaşlarımız BARBARA ANNA KİSTLER‚in onur ödülünü alması için İsviçre temsilcisi Elif arkadaşımız, Sevgili yoldaşımız NACİYE BÜYÜK’ün onur ödülünü alması için yeğeni SEVİM arkadaşımız sahneye davet edildiklerinde salonda coşkulu bir şekilde “DEVRİM ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR!” sloganları çınlıyordu. Onur ödüllerinin sahiplerini bulmasından sonra, kadın komisyonunda yerini almış olan arkadaşlarımız tek tek sahneye davet edildiler ve ödülleri takdim edilerek kendilerine emeklerinden dolayı teşekkür edildi. Komisyonumuzun ilk kurucularından ve YENİ KADIN Dergimiz’i ilk çıkartanlar arasında olan FATMA arkadaşımız, “biz yaşanan tüm zorluklara rağmen YENİ KADIN’ın hak ettiği mertebeye ulaşacağından emindik. Ancak derginin bu aşamaya ulaşmasında büyük emekleri olan HÜLYA ve ZEYNEP arkadaşlarımı da burada görmek isterim”, diyerek onları da sahneye davet etti. Sahneye davet edilenler arasında dolaştırılan mikrofanda yapılan kısa konuşmalar heyecanlı, duygulu ve bir o kadar samimiyet dolu idi.

Son olarak sahnede yerini alan sevgili Grup HAYKIRIŞ, her zamanki gibi seslendirdiği marşlar, türküler ve halaylar ile salondaki coşkuyu doruk noktaya taşıdı.

Şölenin sonunda,”BİRLİK – MÜCADELE – ZAFER YAŞASIN ATİK, YDG, YENİ KADIN” sloganları yankılanıyordu.

Ayrıca şölenin başından sonuna kadar programın sunuculuğunu yapan genç kadın arkadaşlarımız, performansları, aralarda okudukları şiirler, kadınların mücadelesini anlatan sunumları ile de şölene renk kattılar.