Anasayfa , Avrupa , 35 yıl geçti aradan ama,Maraş hala sızlıyor içimizde!

35 yıl geçti aradan ama,Maraş hala sızlıyor içimizde!

indexAUGSBURG | 23 – 12 – 2013 | 22 Aralık Pazar günü Augsburg ATiF derneğinde, aralarında YDG lilerinde bulunduğu derneğe bağlı  olan Enternasyonal Kültür Merkezi gençliği tarafından Maraş katliamı anması düzenlendi. Anma, Maraş katliaminda ölen insanlarımız ve 19 Aralık ” hayata dönüş ” operasyonunda katledilen devrim şehitlerimiz için yapılan bir dakikalik saygı duruşu ile başlatıldı. Maraş katliamına ilişkin bir genç arkadaşın konuşmasından sonra 1.30 saatlik belgesel gösterimine geçildi. Kısa bir aradan sonra etkinlik, genç arkadaşların müzik ve şiir dinletisi ile sona erdi. Etkinlikten sonra, kitle tarafindan katliama ilişkin düşünceler belirtildi ve üzerinde tartışıldı.
MARAS KATLiAMI

Günümüzden 35 yil once empeyalistlerce planlanan, derin devlet ve sivil fasistlerin isbirliği ile hayata gecirilen, resmi rakamlara göre 111 fakat gercekte 500 den fazla insanimizin katledildiği maras katliami kara bir leke olarak tarihte yerini almistir.

Dün, Bugün ve Yarın

Maras ın, sadece 70 li yıllarla ele alınmaması, Türkiye tarihinin bir bütün olarak incelenerek dün, bugün ve yarin bakis acisiyla ele alinmasi gerekmektedir. Kisacasi fasist devlet var oldugu sürece, kendini besleyen kan politikasinin sadece Maras ile sinirli olmadigina ve olmayacagina kanaat getirmek gerekir. Türkiye nin katliamlarla, kanla, gözyaslariyla dolu tarihinden sadece bir bölümdür Maras.

Kanla yazılan tarih unutulmamalı!

Emperyalist politikanin sürdürülebilir olmasinin nedeni; burjuvazinin metresi olmus zümrenin iktidar olmasindan kaynaklanmaktadir. Bu iktidar, efendilerinin stratejik ve politik cikarlarini korumak icin tarih de toplu katliamlar yapmistir. 38 Dersim, bilinen katliamlardan biridir. 6-7 Eylül’de Ermeniler ve Rumlar da ayni tuzagin magduru olmustur. Bu senaryo bilindigi üzere kanli bir mayista, Maras’ta ve Corum’da sahneye konulmustur. 90 li yillarda Sivasta, Gazi de ve sözde cezaevlerinde Hayata Dönüs operasyonunda da karsimiza cikmaktadir. Daha dün gerceklesen Roboski ve Reyhanli katliamini da unutmamak gerekir.

Kendi celladini kurtarıcı olarak görmek

Türkiye tarihinde, sosyal ve siyasal etkisi derinlerde olan bu kitlesel katliamlarin, cözülemeyerek günümüze kadar gelmesi düsündürücüdür. Daha da düsündürücü olan, katliam sonrasinda, zulmedenlerin, zulme ugrayan mazlumlar tarafindan kurtarici olarak görülmesidir.

Daha düne kadar Dersim’de katliama ugrayan Alevi vatandaslarin, secimler sonrasinda kendi bölgelerinde CHP’yi iktidar cikartmalari ve ya Corum’daki Alevilerin ulusalci zihniyeti kurtarici olarak görmeleri örnek teskil etmektedir.

Erk degisir, zihniyet asla!

38 Dersim tek partili dönem – CHP iktidar,

6-7 Eylül – DP iktidar,

Kanli 1 Mayıs – AP iktidar,

Maras Katliamı – CHP iktidar,

Corum olayları – AP iktidar,

Sivas ve Gazi – DYP iktidar,

Hayata Dönüs – DSP,ANAP,MHP

Roboski ve Reyhanlı da AKP iktidar…
Bu katliamlarin degismeyen tek tarafi bizler olduk. Yeri geldi Dersimde Seyit Riza olduk. Yeri geldi istanbul beyoglunda iki arkadas; birimiz Rum olduk, birimiz Ermeni. 1 mayis 77 de bir fabrika iscisi olduk, sonra corumda bir alevi, seksen de daha 17 yasinda cellada gülümsedik; erdal olduk, asildik. Sivas’ta yanan bir baglama, Gazi de bir militan, derken farkli düsündük; terörist dediler iceri aldilar. Sonra hayata döndürdüler bizi. Ardindan Roboski de bir kacakci, Reyhanlida siradan bir vatandas; ama aci olan da neydi biliyor musunuz, Maras’ta Esma Suna ve onun daha dogmadan kursun yiyen isimsiz bebegi olabilmekti. Görüyoruz ki, katledilenler hep ayni, BiZ, katledenler degisken.

Unutmamalı, katledenlerdeki zihniyet hep aynı.

Fasizm döktüğü kanda bogulacak!