Home , Takvim , 24. Gençlik Kültür Sanat Festivali (FRANKFURT)

24. Gençlik Kültür Sanat Festivali (FRANKFURT)

24.YDG_Festival_AfisFRANKFURT |  | 24. Gençlik Kültür-Sanat Festivali – 15.11.2014 – Saalbau Bergen Enkheim – FRANKFURT

Ezilen Halkların Direniş Ruhuyla Yılmaz Güney’i Anıyoruz! – Mit dem Kampfgeist der unterdrickten Völker gedenken wir Yılmaz Güney!

Dallar ve Jürileri

MÜZİK : Pınar Aydınlar, Hasan Sağlam, Onur Olgun, Kenan Seren

TİYATRO/KISA FİLM : Mahir İpek, Nazmi Kırık, Hakan Güven, Çağlar Deniz, Güney Brusk

ŞİİR/ÖYKÜ : Haydar Eroğlu, Hasan Sağlam, İbrahim Kılavuz

HALK OYUNLARI : Şahin Özer, Mahmut Demir, Cihan Seryol

 

KONUK SANATÇILAR :

Pınar Aydınlar, Grup Rengi İsyan, Grup Laliberta

——————————–

Ezilen Halkların Direniş Ruhuyla, Yılmaz Güneyi Anıyoruz!  –  24. Festivalimizde Buluşalım

Gençlik çalışmalarımızın önemli bir mevzisi haline gelen Gençlik Kültür-Sanat Festivali’mizin yirmidördüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Gençliğin önemli oranda dejenerasyona uğradığı, burjuva yoz kültürden etkilendiği burjuva sistemde; kültür sanat festivalimizle, gençliğe alternatif bir alan sunulmaktadır. Anaokuldan itibaren bireyci, popülist kültürle eğitilen gençlik, politik gelişmelere duyarsız, politikayı yaşamdan bağımsız düşünür hale getirilmektedir. Eğitim sisteminde “iyi” ve “kötü” kategorilere ayrıştırılarak özgüveni ortadan kaldırılmaktadır. Tüketim toplumunun birer parçası haline getirilmekte; iş yaşamında haksızlığa boyun eğen, sorgulamayan, olaylara ve kendisine yabancı bir genç nesil yaratılmaktadır.

Festival çalışmalarımız, bu burjuva yoz kültüre karşı alternatiftir. Gençliğin kendi özgüvenini geliştirmesinde önemli bir mevziyi ifade etmektedir. Gençlik; ürettikçe, ürünlerini sundukça, yani tüketime karşı durdukça yabancılaşmayı aşacak, özgüvenini geliştirecektir. Gençliğin özgüveninin gelişmesinin aynı zamanda yaşamı politik olarak sorgulamayı, gelişmelerin arka penceresini sorgulamayı geliştireceğini 24 yıllık festival çalımalarımız kanıtlamıştır. Yaratılan eserlerin bireysel değil kolektif yaratılması kariyerizme, popülizme ve bireyciliğe vurulan önemli bir darbedir.

24. festivalimizi gerçekleştirdiğimiz bugünlerde emperyalist-kapitalist sistem, katliam ve talanını en üst seviyede devam ettirmektedir. Ortadoğu coğrafyasında Irak ile başlayan işgal ve katliam projeleri, Libya, Suriye vb. ile devam etmektedir. Siyonist İsrail devletinin Gazze katliamları gibi dolaysız katliamlarının yanı sıra besledikleri IŞİD (İslam Devleti), Boko Haram, El Kaide vb. örgütleri ile dolaylı katliamları soykırım derecesinde devam ettirmektedir. Ulusal-mezhepsel-dinsel çelişkileri derinleştiren emperyalist sistem, besleme terör/çete örgütleri ile soykırımlar yapmakta, ezilen halkın birliğini dağıtma çabasındadır. Derinleşen bu çelişkiler neticesinde başta Ezidi Kürt halkı olmak üzere ezilenler katliamlara uğramaktadır. Irak, Afganistan, Libya, Somali’ye “barış” ve “özgürlük” getirme adı altında işgal polititkalarını devreye koyan emperyalistler ve uşaklarının hedefinde Kürt coğrafyasında ortaya çıkan Rojava direnişi vardır. Önemli devrim mevzileri yaratan, direnişin ve örgütlü mücadelenin hayati önemini ortaya koyan Rojava devrimi, emperyalistler ve uşaklarınca bastırılmak istenmektedir. Besleme katliamcı örgüt IŞİD’in başaramadığı, yıkamadığı ezilen Kürt ulusunun örgütlü mücadelesi, kadın ve gençliğin cansiperane fedekarlığı ve duruşu olmuştur.

Emperyalizm “dışarıda” saldırganlaştıkça, “içeride” gittikçe gerici yüzünü daha fazla göstermektedir. Geliştirilen ırkçılık ve faşist yapıların Avrupa ülkelerinde deyim yerindeyse cirit atmaları, iş ve eğitim yaşamında geliştirilen hak gaspları ile gençlik bir cendereye alınmaktadır. Halk içinde ortaya çıkan yerli-göçmen çelişkisi devlet kurumlarınca bilinçli bir şekilde derinleştirilmekte, ırkçı fikirlerin geliştirilmesi ile ezilenlerin ortak mücadelesi kösteklenmektedir. Sınıf birliği parçalanmaktadır. Yaşadığımız Avrupa coğrafyasında emperyalizme ve faşizme karşı mücadele, ezilen gençliğin birliğini sağlamada önemli ve en temel halka olacaktır.

Bahsi geçen süreci irdelemek, anti-emperyalist bir duruşu sergilemek için alternatif bir kültür-sanat cephesi geliştirmek, bu cepheyi doğru bir temelde ele almak en önemil görevimizdir. Geliştirilen kültür emperyalizmine karşı, geçmişten günümüze değerlerimize sahip çıkmak ve geliştirmek bir zorunluluktur. Bu vesileyle halkın sanatçısı Yılmaz Güney’i 30. yıldönümünde anmak, festivalimizi ona atfetmek; alternatif yaşamı geçmişten bugüne sahiplenmek demektir. Yılmaz Güney’in kültür-sanat anlayışı, hayattan kopuk olmadığı gibi anti-emperyalist, devrimci duruşuyla da devrimci kültür-sanat cephesine ve devrimci mücadeleye önemli oranda katkıları olmuştur. Sanatsal olarak üretirken yaşamı sorgulamak, halkın sorunlarını sanat aracılığı ile duyururken, sanatsal estetiği gözardı etmeyen bir anlayışla hareket eden Yılmaz Güney’in sanat anlayışı, festivalimizin anlayışıdır. Emperyalizme ve yoz kültürüne karşı aktif mücadele ederken ürettiklerimiz, kolektif üretim tarzımız, estetiğin geliştirilmesi Yılmaz Güney şahsında somutlaşmış ve günümüze aktarılmıştır. Festivalimizin 24 yıllık geçmişi ile yaşatılmaya çalışılan demokratik halk kültürünün geliştirilmesi, burjuva yoz kültürün geriletilmesi demektir. Bize düşen bu cephemizin gelişmesinde ısrarcı ve kararlı durmaktır. Her festivalimiz ufak da olsa yoz kültüre karşı alınmış bir başarı niteliğindedir. Bu başarıları daha da yüceltmek için, emperyalist yoz kültüre karşı daha aktif mücadele etmek için tüm gençliği festivalimizi sahiplenmeye çağırıyoruz! Festivalimizin daha nitelikli olması için kültür sanat çalışmalarımıza hız vermek ve kolektif tarzda örgütlemek için kolları sıvamalı ve harekete geçmeliyiz.

Festivalimizin gerçekleşmesi demek, Rojava direnişine destek demek olacaktır. Ezidi soykırımına karşı durmak, emperyalizmi teşhir etmek demek olacaktır. Şengal dağında açlığa, soykırıma mahkum bırakılan Ezidilere sahip çıkmak için, geliştirilen emperyalist saldırganlığa karşı enternasyonal mücadeleyi yükseltmek için, haksızlığa karşı daha gür bir şekilde ses çıkarmak için, örgütlü mücadeleyi geliştirmek için, Yılmaz Güney’in devrimci sanatını sahiplenmek için ve kültür-sanat cephemizi güçlendirmek için;

24. GENÇLİK-KÜLTÜR SANAT FESTİVALİ’MİZDE BULUŞALIM!

Yeni Demokratik Gençlik