HABER MERKEZİ |23.03.2025| Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), 1942’de Nazilere hizmet eden Ukraynalı polislerin, Dnepropetrovsk Bölgesi’ndeki bir yetimhaneden çocukları nasıl toplu infaz ettiğini ortaya koyan arşiv belgelerini yayınladı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, Kızıl Ordu’ya karşı istihbarat görevlileri, casusluk ve sabotajla mücadelenin yanı sıra, Nazi savaş suçlularını ve suç ortaklarını tespit ederek, Sovyet savaş esirlerinin ve sivillerin idamı dahil işgalciler tarafından işlenen suçları kayıt altına aldı.
Kızıl Ordu, 1943 yılında Dnepropetrovsk Bölgesi’ni işgalden kurtardı. Nazi işbirlikçilerini ortaya çıkarmak amacıyla Sovyet istihbarat teşkilatı Smerş tarafından yapılan soruşturmalarda, Hitlercilerle iş birliği yapan Tomak İlçe Polisi’nin üyeleri tespit edilerek tutuklandı. Soruşturma sürecinde, Nazi işgalcileri ve yerel işbirlikçileri tarafından sivillere karşı işlenen katliamlar gün yüzüne çıkarıldı.
FSB’nin yayınladığı belgelerden birinde, Nazi işbirlikçilerinin masum çocukları, yaşlıları ve kadınları toplu olarak infaz ettiği belirtiliyor. 3. Ukrayna Cephesi ‘Smerş’ Karşı İstihbarat Dairesi Başkanı Pyotr İvaşutin’in, Cephe Komutanı Rodion Malinovskiy ve Askeri Konsey’e gönderdiği mektupta şu ifadeler yer aldı:
„Dnepropetrovsk Bölgesi’nin Tomak ilçesinde, Alman faşist işgalciler, bölge polisinin doğrudan aktif katılımıyla, Mihaylovskiy Yetimhanesi’nden çocukları, Tomak Engelliler Evi’nden yaşlıları ve yerel halktan Yahudi uyruklu vatandaşları toplu halde kurşuna dizdi.“
Belgelere göre, aralarında yetim çocuklar ve yaşlıların da bulunduğu yaklaşık 200 kişi katledildi.
Yakalanan Tomak İlçe Polisi Şefi Stepan Plavşuda, sorgusunda suçunu itiraf ederek şu sözleri söyledi:
„Mart ve Nisan 1942’de, ben ve polis teşkilatım, Alman komutanlığı ve bölge komiseriyle birlikte, Sovyet vatandaşlarına yönelik acımasız toplu katliamlar gerçekleştirdik. Yetişkin Yahudiler, onların çocukları ve Mihaylovskiy Yetimhanesi’nin Rus uyruklu çocukları ile engelliler evindeki yaşlılar… Katliamlar Mihaylovka köyünün kuzey kesimindeki bir tanksavar hendeğinde gerçekleştirildi.“
Soruşturma sırasında, Plavşuda’nın Ukraynalı faşist örgüt OUN mensubu olduğu da ortaya çıktı. SSCB Yüksek Konseyi Başkanlık Divanı’nın 19 Nisan 1943 tarihli emriyle, sivillere ve esir alınan Kızıl Ordu askerlerine yönelik işlenen suçlardan sorumlu tutulanlar idam edilerek cezalandırıldı.