Home , Avrupa , Fransa’da 20. Yıl Dönümünde Sivas Katliamı Anmaları

Fransa’da 20. Yıl Dönümünde Sivas Katliamı Anmaları

5FRANSA | 01 – 07 – 2013 | Sivas katliamının 20. yıl dönümünde Fransa’nın birçok bölgesinde, anma etkinlikleri gerçekleştirildi. Bu sene Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu (FUAF)’nun merkezi çağrısıyla düzenlenen etkinliklerde ATİK olarak yerimizi alarak, Sivas katliamını unutturmayacağımızı haykırdık.

 

PARİS

Paris’te cumartesi günü gerçekleştirilen, FUAF merkezinin organize ettiği etkinliğe, Taksim Gezi Parkı direnişine bağlı olarak oluşturulan ve içerisinde Partizan’ın da yer aldığı Taksim Dayanışma Platformu olarak  anmada yer alındı. Eyfel Kulesi’nin önünde yapılan anma etkinliğinde, açılış metni ve konuşmalarda  2 Temmuz 1993’te gerçekleşen katliamın nedenlerine  ve  bu olayda  devletin tavrına yönelik eleştiriler yapılırken, aynı zamanda son dönemde Gezi Parkı’na devletin saldırısıyla başlayan direniş ve bu direnişte hayatını kaybedenler de anılarak aynı katliamcı mantığın devam ettiği belirtildi.  Çeşitli bölgelerde faaliyet yütüten FUAF’a bağlı derneklerin hazırladığı  semah, tiyatro ve müzik gruplarının hazırladığı çalışmalar kitleye sunuldu. FUAF tarafından merkezi bir çağrı yapılmasına rağmen katılımın oldukça düşük olduğunu belirtmek gerekiyor.  Bu durumun oluşmasında FUAF merkezi yönetiminin pay sahibi olduğu açıktır. Alevilere yönelik  yapılan ayrımcılıktan bu kadar yakınan (ve bunda da haklı olan)  Alevi inancına sahip halkın, kendi Alevi kimlikleri etrafında hem kendi degerlerini yaşatmak hem de haklarını almak için oluşturdukları dernek ve federasyonlar (burada FUAF’ı kastediyoruz),  devrimci ve demokrat güçlere yönelik izledikleri siyaset ve  yaklaşımlarla,  eleştirdikleriyle benzer bir noktada durmaktadırlar. Yani ayrımcı ve dıştalayıcı tutumlar içerisine girmektedirler. Alevi kurumları Almanya merkezli olarak oluşturulan Demokratik Güç Birliği Platformu içerisinde yer alıp hak alma mücadelesinde ortak hareket etmenin bilinciyle hareket ederken, FUAF yönetiminin tavrı buna uygun değildir. Türk devletinin, devrimci – demokrat ve ilerici güçlerin bir araya gelmemesi için harcadığı çaba ve oynadığı oyunlar herkesin malumuyken, bu yaklaşımın bir benzeri olan devrimci  sosyalist güçlerle, Alevi derneklerinde örgütlenmiş kitleleri ayrı tutmaya çalışmak ve  bu son örnekte olduğu gibi “bayraklarınızla, flamalarınızla, pankartlarınızla gelmeyin”  tarzında bir yaklaşım hem kabul edilir  değildir hem de gerici güçlerin ekmeğine yağ süren, devrim ve demokrasi cephesini parçalayan, zayıflatan olumsuz bir  durumdur. Sivas katliamının 20. Yıl dönümü vesilesiyle FUAF merkezinin aldığı karara göre diğer devrimci demokratik güçlere de etkinliklere katılım çağrısı yapılırken  “bayrak, flama, pankart vb. materyalleri getirmeyin” tarzındaki yaklaşım, beraberinde çeşitli sıkıntıları getirmiştir. Devrimci güçlerin flama, afiş, pankart vb. materyallerinden gerici güçlerin rahatsız olması gayet anlaşılırken,  FUAF yönetiminin bu rahatsızlığı anlaşılır değildir.

Anma etkinliğinde, bu tavra rağmen  hazırladığımız  “Sivas, Roboski, Taksim! Çözüm Faşizme Karşı Savaşta” yazılı, PARTİZAN imzalı pankartımızı açtık. Yine, alanda bulunan YDG’liler, Yeni Demokrat Gençlik’in Avrupa Parlamentosu’na sunulmak üzere  başlattığı  “TÜRKİYE DE HALKA YÖNELİK VAHŞİCE KULLANILAN BİBER GAZI VE PLASTİK MERMİ SATIŞI BİR AN ÖNCE DURDURULMALIDIR!” başlıklı imza kampanyasına yönelik; üzerinde  bu gündemle ilgili çeşitli resimlerin olduğu pankartı asarak, imza kampanyası yürüttü. İmza kampanyası kitle tarafından oldukça ilgiyle karşılandı.2

STRAZBURG:

Strazburg’da da cumartesi günü saat 13’te yoğun yağış altında başlatılan eyleme ATİK, ADHK, DİDF, MKM, Halk Cephesi gibi kurumlar katılarak destek verdi. Alevi dernekleri, federasyonları adına yapılan konuşmalarla birlikte; kurulan sahnede çeşitli Alevi türküleri ve deyişleri söylendi. ATİK ve Partizan taraftarlarının “Sivas Şehitleri Ölümsüzdür!”, “Katil Devlet Hesap Verecek!” sloganları attığı etkinlikte; çeşitli kurum temsilcileriyle birlikte ATİK temsilcisi de bir konuşma gerçekleştirdi. Kitleyi selamlayan temsilci, “ATİK olarak; Sivas’ta yakılarak katledilen canlarımızı, yine geçtiğimiz süreçte Gezi Parkı direnişinde katledilen 5 canımızı, ve henüz dün Türkiye Kürdistanı’nda, Lice’de katledilen 19 yaşındaki Medeni Yıldırım’ı anıyoruz” dedikten sonra, ATİK’in Sivas katliamının 20. Yıldönümü dolayısıyla yayınladığı bildiriyi okudu. Temsilci konuşmasını “Sivas Şehitleri Ölümsüzdür! Şehid Namırın! Sivas’ın Katili Faşist Diktatörlüktür!” sloganlarıyla tamamladı. Yine alanda bulunan YDG‚liler, eylem boyunca YDG’nin başlatmış olduğu imza kampanyası çerçevesinde imza topladılar. Etkinlik türkülerle, dönülen semahlarla birlikte sonlandırıldı.

 

3LYON:

Lyon’da kent merkezindeki Place Bellecourt’da düzenlenen protesto gösterisine katılan 200 civarında katılımcı, “Her Yer Taksim, Her yer Direniş”, “Asimilasyona Son”, “Çapulcular Burada, Madımak katilleri nerede?” gibi pankartlar açtı. Eylemde yapılan konuşmalarda, Alevilerin halen devlet tarafından tanınmadığı ve Türkiye’de “var olmak” için mücadele ettiklerine vurgu yapıldı. Fransızca ve Türkçe yapılan konuşmalarda katillerin hala disarda olduğu vurgulandı.  Eyleme destek veren Türkiyeli kurumlardan ATİK-Lyon komitesi olarak da kendi dövizlerimizle etkinlikte yerimizi aldik. Alana geldiğimizde ellerimizde Partizan ve Atik flamalarını gören gençlerin, bizlerden flama istemeleri de önemli bir duyguydu. PSKM-Belleville de etkinlikte canlılığıyla dikkat çeken başka bir kurumdu.

Eyleme destek veren kurumlar : ATİK-Lyon, AKM-Lyon,  DIDF, PSKM-Belleville, Occupygezi-Lyon, ATTAC, CGT Rhône, EELV, Front de Gauche, GA, GU, Les Alternatifs, LDH, NPA, Union Syndicale Solidaires.

 

photo (1)NANCY:

Yine Nancy şehrinde, ATİK, Halk Cephesi, Aveg-Kon kurumlarının yer aldığı bir eylem gerçekleştirildi. Yaklaşık 250 kişinin katıldığı eylemde; 20. yıldönümünde Sivas katliamı bir kez daha lanetlenirken, çeşitli sloganlar atıldı.

AKP hükümeti şahsında faşist T.C. devleti, sadece Alevilere karşı değil, toplumun tüm muhalif kesimlerine dönük pervasızlıkta sınır tanımıyor. Öyle ki Gezi Parkı’yla başlayıp tüm ülkeye yayılan öfke patlamasına karşı milyonlarca insana askeri, polisi, gaz bombaları, medyasıyla ve tüm zor aygıtlarıyla saldırmış, işkence ve katliam geleneğini sokaklara taşımıştır. Fakat ok yaydan fırlamıştır. Ve er ya da geç devletin kalbine saplanacaktır. 20. yılında hala yüreklerimizde harlanarak yanan Sivas katliamını, devletin Lice’deki vahşetini lanetliyor, katledilenleri bir kez daha saygıyla anıyoruz. Alevi toplumuna yönelik yapılan her türlü katliam, saldırı ve şiddeti lanetliyoruz. Unutulmamalıdır ki her katliamdan, her yangından sonra küllerinden yeniden doğanlar, zulme  karşı döne döne semaha duruyorlar!6