Home , Avrupa , Zürich'de 8 Mart coşkusu

Zürich'de 8 Mart coşkusu

ZÜRİCH | 14 – 03 – 2011 | İsviçre Kadın Kurtuluşu Hareketi, Zürichte 8 Mart etkinliği düzenledi. Etkinlikte belgesel gösteriminin yanısıra, programda çocuk korosu, tiyatro gösterimi ve şiir sunumu vardı.

 

İsviçre Kadın Kurtuluşu Hareketi adına etkinliğe dair yapılan açıklama şöyle:

Er ya da geç dünya emeğin yüceliğinde kendi ruhuna kavuşacaktır. Ruha can verecek olan da şüphesiz ki emekten yana en büyük ezilmişliği yaşayan kadınlar olacaktır. Biliyoruz ki suskunlukla büyüyen çığlıklar sarsıntıların en görkemlisine vesile olurlar. ve toprak uyanıyor dizginsiz bir görkemin eşliğinde bağrındaki yaşam, günle güneşle kucaklaşıyor ve tarifsiz bir canlılık, coşkunluk boy veriyor bu uyanışlar. Tıpkı emekten gelen bilinçle kölelik zincirlerini parçalayan 8 Mart’ın sarsıcı gücü gibi.

 

Bu bilinç ve şiarla İsviçre Kadının Kurtuluşu Hareketi olarak Zürich’te düzenlediğimiz etkinliğimiz dünyada devrim ve sosyalizm için mücadele eden şehit yoldaşlarımız için bir dakikalık saygı duruşuna davet ile başladı. Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı yapması için bir arkadaşımıza söz verildi. Arkadaşımız 8 Mart’ın tarihçesine değinerek 8 Mart’ın 100.yılında kadınların kurtuluşu için örgütlü mücadelenin kaçınılmazlığının altını çizerek konuşmasını sonlandırdı. Ardından “Bu Bahar Önce Kadınlar Yürüyecek!” adlı belgesel izlenildi, kadınlarımızdan oluşan koromuz marş ve şarkılarını söylemek için sahne aldı ve o samimi atmosferde, küçük olmalarının yanında yürekleri kocaman olan Zürich gençlik kültür evinde eğitim alan çocuk korosu da kendi içten doğallıklarıyla bizlere sahnede eslik ettiler. programimiz YDG’li arkadaşlarımızın da katıldığı ve kısa zamanda hazırlanan bir tiyatro gösterimi ile renklendirildi. ve ardından mavi yol şiir grubu Nazım hikmet’in TANYA adlı şiirini salonda bulunan dostlarımız ve yoldaşlarımıza sundu, sıcak bir atmosferde buluşan yüreklerimiz programımızın sonunda halaylarımızla tekrar birleşti. ve biz İsviçre Kedinin Kurtuluşu Hareketi olarak bir kez daha gündelik hayatta kadını ilgilendiren ve bizim sorun olarak tanımladığımız her noktanın üzerine sabırla, dirençle, ve inatla gidilmelidir. Eşitsizlik gerçekliğinin tanımlandığı her yerde ve durumda mümkün olduğunca yıkım ve inşa devreye sokulmalıdır ki kervan yol alabilsin. Mevcut yaşamın her alanı kadınlar açısından sorunlarla kuşatılmış durumda bu açıdan zorluklar var ama üstesinden gelebilmek mümkündür düşüncesiyle başka etkinlik ve eylemliklerde buluşmak üzere büyük bir mutluluk ve coşku ile gecemizi sonlandırdık…