ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
AHM |18-05-2013 | Komünist önder İbrahim Kaypakkaya 17 ve 18 Mayıs günü katledilişinin 40. yılında, “İbrahim Kaypakkaya nerede direniş ve mücadele varsa orada yaşıyor” şiarıyla Türkiye ve T. Kürdistanın da yapılan eylemlerle anıldı.İSTANBUL |18-05-2013 | Polis, İbrahim Kaypakkaya’yı anmak için Tünel’de toplanan kitleye, gaz bombaları ve tazyikli su ile saldırdı. Polisin zaman zaman plastik mermi de kullandığı saldırısıyla başlayan çatışmalar, Şişhane, Kasımpaşa ve İstiklal Caddesi üzerinde uzun süre devam etti. Kitle, çatış çatışa Taksim Meydanı’na ulaştı.
Partizan, DHF, ESP, ÖDP, SDP, SYKP, PSAKD ve Devrimci 78’liler Federasyonu’nun da içinde olduğu örgütlerin çağrısıyla binler, İbrahim Kaypakkaya’yı anmak için Taksim Tünel’de bir araya geldi.
Ellerinde İbrahim Kaypakkaya’nın fotoğraflarını taşıyan kitle, Taksim Meydanı’na yürümek için beklerken, polis, çevik kuvvet ve TOMA’larla önlerine barikat kurdu.
Kitle „İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür“, „Yaşasın devrimci dayanışma“ sloganları atarken, polis hiçbir uyarıda bulunmadan gaz bombaları ve tazyikli su ile saldırdı. Çok yoğun kullanılan gazdan, çok sayıda kişi etkilendi.
Ara sokaklara çekilen kitlenin ardından ara sokaklara da gaz bombası atan polis, daha sonra bu sokaklara girdi. Yoğun gaz nedeniyle gazetecilerin giremediği ara sokaklarda çok sayıda kişi, dövülerek gözaltına alındı.
ŞİŞHANE, KASIMPAŞA VE İSTİKLAL’DE ÇATIŞMA
Kitlenin bir bölümü Şişhane tarafına çekildi. Polis, burada da gaz bombalı saldırıda bulundu. Gazdan, araçlarında seyahat eden vatandaşlar da etkilendi. Toplu taşıma araçları, kapıları açıp, yolcuları indirmek zorunda kaldı.
Şişhane tarafında kitlenin bir bölümü Kasımpaşa, bir bölümü de Taksim tarafına yöneldi. Taksim’e yönelen kitlenin bir bölümü Galatasaray’da toplandı. Polis, burada da gaz bombalarıyla saldırdı.
ÇATIŞA ÇATIŞA TAKSİM’E ULAŞTILAR
Kitlenin bir bölümü de, polisle çatışa çatışa Fransız Kültür Merkezi’nin önüne ulaştı.
Lise önünden Partizan pankartı arkasında toplanarak Fransız Konsolosluğuna kadar sloganlarla yürüyen kitle Fransız Konsolosluğu önünde toplandı. Kitle burada “Devrim şehitleri Ölümszüdür”, “Önderimiz İbrahim İbrahim Kaypakkaya”, “Anaların Öfkesi Katilleri Boğacak”, “Yaşasın devrimci dayanışma” sloganlarıyla bir süre bekledi. Burada bir anma yapıldı. Partizan adına bir konuşma yapıldı.
Konuşmada devletin gerçekleştirdiği saldırının Kaypakkaya’dan duyulan korkunun bir ürünü olduğu, AKP’nin demokratikleşme söylemlerinin büyük bir yalan olduğu dile getirilerek AKP’nin halka kan ve gözyaşından başka bir şey vermediği, Reyhanlı’da yaşananlara değinilerek ifade edildi. Birçok devrimci kurumunda katıldığı eylemde kitle şu an Taksim Meydanı önünde kurulan barikata doğru yürüyüşe geçti. Burada polis kitleye gaz bombaları tazyikli su ve coplarla saldırdı. Panzer caddeye girerek cadde üstündeki herkese su sıktı. Polis yakın mesafeden caddede gördüğü herkesin üzerine gaz sıkıyor şu an. Geri çekilen kitle ile polis arasında Demirören önünde ve ara sokaklarda çatışmalar devam ediyor.
Antalya’da İbrahim Kaypakkaya anması
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, işkenceyle öldürülüşünün 40. yıldönümünde İbrahim kaypakkaya’yı andı.
ANTALYA- Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, işkenceyle öldürülüşünün 40. yıldönümünde İbrahim kaypakkaya’yı andı.
Halk bankası önünde toplanan kitle, „İbrahim yoldaş ölümsüzdür“, „Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz“, „Mahir, İbo, Deniz sürüyor sürecek mücadelemiz“, „Yaşasın devrimci dayanışma“, „İşkenceci devlet hesap verecek“, „Katil devlet hesap verecek“ sloganlarıyla Attalos heykeli önüne yürüdü.
Saygı duruşu ile başlayan anmada, Kaypakkaya fotoğrafları ile ESP, SDP, ÖDP, SGDF, Gençlik Muhalefeti, Genç-Sen’in de içinde olduğu bayraklar açıldı.
78’liler Federasyonu Antalya il yöneticisi Kadir Zeybek burada yaptığı açıklamada, İbrahim Kaypakkaya, 18 Mayıs 1982’de Diyarbakır Cezaevi’nde bedenlerini ateşe veren Ferhat Kurtay, Necmi Öner, Mahmut Zengin ve Eşnef Anyık, 18 Mayıs 1978’de Orhan Bakır ve 31 Mayıs 1971’de Nurhak Dağı’nda öldürülen Sinan Cemgil, Alparslan Özdoğan ve Kadir Manga’yı andıklarını söyledi.
„Onlara sözümüz var“ diyen Zeybek, şöyle konuştu: „Halklara eşit, özgür sosyalist bir gelecek vaadi için aramızdan ayrılan onlarca kuşağın onbinlerce neferine, yola çıktıkları soylu hasretler için onlar gibi, son soluğuna kadar çaba göstereceğimize dair sözümüz var. İbrahim’in, Haki’nin, Dörtler’in, Nurhak şehitlerinin kardeşleri olarak bizler, devrimcilerden bizlere kalanı, can pahasına bırakılanı yükseltebilirsek varlığımızın gerçek anlamına ulaşacağını, onlara o zaman yaraşacağımızı biliyoruz“ dedi.
Anma, söylenen marşlarla sona erdi.
Kaypakkaya, Çanakkale’de anıldı
Sosyalist Gençlik Derneği (SDG) ve Yeni Demokrat Gençlik (YDG), Çanakkale’de düzenlediği etkinlikle İbrahim Kaypakkaya’yı andı.
ÇANAKKALE- Sosyalist Gençlik Derneği (SDG) ve Yeni Demokrat Gençlik (YDG), Çanakkale’de düzenlediği etkinlikle İbrahim Kaypakkaya’yı andı.
Saygı duruşuyla başlayan anmada, „Ser verip sır vermeyen yiğit önder İbrahim Kaypakkaya kavgamızda yaşıyor“ pankartı açıldı.
Burada açıklama yapan Ceren Aslan, 40 yıl önce Denizleri, Mahirleri ve İbrahimleri katleden zihniyet ile Roboskî ve Reyhanlı katliamını yapan zihniyetin aynı olduğunu belirtti.
Aslan, „İbrahim Kaypakkaya Kemalizim ve devrimci mücadele arasındaki yanılgıya yazılarıyla ve teorisiyle büyük bir darbe vurmuştur. Onun mücadelesinin takipçisiyiz“ dedi.
Eyleme Halk Cephesi, Emek Gençliği, Halkevleri, Öğrenci Kollektifleri, Yurtsever Gençlik, TKP, HDK ve BDP temsilcileri de katıldı.
İbrahim Kaypakkaya DEÜ’de Anıdı!
İzmir: Katledilişinin 40. yılında olduğumuz Komünist önder İbrahim Kaypakkaya
ve yine Mayıs ayı içerisinde şehit düşen Haki Karer ve Dörtler; Dokuz Eylül Üniversitesi’nde gerçekleşen bir eylemle anıldı. DYG, YDG, DGH, SGD ve DÖB tarafından örgütlenen eylemde polis yürüyüş güzergahına barikat kurarak yürüyüşü engellemek istedi.
13.30’da Dokuzçeşmeler kampüsünde gerçekleşen eylemde, İbrahim Kaypakkaya’nın resmi olan dövizler ve yine Dörtler’e dair sloganlar ve dövizler taşnıdı.
„İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür“, „Devrim Şehitleri Ölümsüzdür“, „Katil devlet Hesap Verecek“ vb. sloganları atıldı. Eylem, Kırmızı Kafe’nin önünde ajitasyon çekilmesi ile devam etti. Buradan ilerlemek isteyen öğrenciler ise, polis barikatı ile karşılaştılar.
ÖGB ve çevik kuvvet barikatının önüne gelindiğinde barikatın kaldırılmasını isteyen öğrenciler, güvenlik şefi ve emniyet yetkilileri ile tartıştılar. Bu sırada emniyet yetkililerinden birisinin „Elinizde fotoğrafın taşıdığınız İbrahim Kaypakkaya bir terör örgütünün kurucusudur.“ şeklindeki konuşması; devletin İbrahim Kaypakkaya’ya ve onun ardıllarına dair korkusunun göstergesi oldu.
Daha sonra ise Fakülte Sekreteri Ferit Kuru gelerek öğrencilere yürüyüş güzergahının yasaklı olduğunu söyledi. Bunun üzerine oturma eylemi yapan öğrenciler daha sonra ise Dekan’ı protesto etmek için yürüyüş güzergahını değiştirerek Dekanlık önüne geçti.
Burada ise eylem basın metninin okunması ile devam etti. Okunan metinde İbrahim Kaypakkaya’nın devrimci fikirlerinin açtığı yol anlatılarak, devletin korkulu rüyası olması sebebi ile katledildiği vurgulandı. Onun Kürt ulusal sorunu, Kemalizm tespitlerindeki ileriliğinin devrimci hareketin o dönemki karanlığa darbe vurduğunun belirtildiği metinde, Haki Karer’in ve Dörtlerin de direnişi ve mücadelelerinin anlatıldığı basın metni; “ Katledilişinin 40. yılında İbrahim Kaypakkaya’yı ve Haki Karer’i, Dörtleri tüm alanlarda sahiplenerek, anarak katledenlere cevap olacağız. Şanlı mücadele günlerini onların ısrarıyla, inancıyla, öfkesiyle, kararlılığıyla karşılayacağız. Zulmün karanlığını ve gençliğe dönük saldırılarını onların bilinciyle kavrayacağız. Ve onların öfkesi ile saldırılara barikat olacağız. Gençliği geleceksizleştirme ve örgütsüzleştirme oyunlarını bozacağız ve devrimci çizgide ısrar edeceğiz“ ifadeleri ile sonlandı.
Buradan tekrar Hazırlık önüne geçen kitle ise programa burada devam etti. „Dörtlerin gecesi“, „Zindanda Kaypakkaya“ şiirlerinin okunduğu etkinliğin ardından gerçekleşen müzik dinletisi ile eylem bitirildi.
Sarıgazi’de Kaypakkaya anması
İstanbul: Komünist önder İbrahim Kaypakkaya 17 Mayıs günü katledilişinin 40. yılında, “İbrahim Kaypakkaya nerede direniş ve mücadele varsa orada yaşıyor” şiarıyla Sarıgazi’de yapılan eylemle anıldı.
Partizan ve DHF’nin ortak örgütlediği anma Vatan İlköğretim Okulu önünde başladı. “Katledilişinin 40. yılında komünist önder İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür” yazılı pankart açılan eylemde sık sık, “Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya”, “Gerillalar ölmez yaşasın halk savaşı”, “İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür”, “Yaşasın devrimci dayanışma” sloganları atıldı. Eyleme ESP, Mücadele Birliği, BDP, AKA-DER’de katılarak destek verdi.
Marşlar ve sloganlar eşliğinde Demokrasi Caddesi’nin başına yüründü. Burada anma programı saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından Partizan ve DHF adına ortak basın açıklaması okundu. Basın açıklamasında İbrahim Kaypakkaya’nın Amed zindanlarındaki direnişi hatırlatılarak o günlerden bugüne direnişin ve mücadelenin simgesi olarak bir direnme geleneği yarattığına vurgu yapıldı. Kaypakkaya’yı ananlara, adına türkü söyleyenlere, ismini telafuz edenlere dahi cezalar yağdırıldığı hatırlatılan açıklamada, Kaypakkaya’nın egemenlerce, ‘ihtilalcı komünizmin Türkiye temsili’ olarak görülmesinden kaynaklı olduğu söylendi. Kaypakkaya’nın düşüncelerinin günümüzde güncelliğini koruduğuna vurgu yapılan açıklamada Reyhanlı katliamınada değinilerek; “11 Mayıs günü Reyhanlı’da yüzden fazla kişinin yaşamını yitirdiği katliamın ardından devletin sözcüsü AKP, emperyalistlerin Suriye planlarına paralel yürüttüğü politikalarında kan gölüne batmıştır. Roboski katliamında da görüldüğü üzere halkın kanını dökmeye ve de bunun üzerinden politika yapmaya devam eden AKP, bu kez de katliamın sorumlusu olduğu gerçeğini gizleyememiştir. Kaypakkaya’yı andığımız bugün de, bir kez daha haykırıyoruz ki; Kaypakkaya emperyalizme ve onun uşaklığına soyunanlara karşı mücadelenin adı olmaya ve onu anmaya devam eden bizlerin de bu mücadelenin yürütücüsü olmaya devam edecek ve Reyhanlı katliamının hesabını soracağız” denildi. Açıklama egemenlerin Kaypakkaya’yı anıp, sahiplenenlere yönelik pervasızca saldırılarına karşın, “Biz de buradan bir kez daha haykırıyoruz ki; aradan 40 yıl değil 80 yıl da geçse onu anmaya, onun mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz” denilerek sonlandırıldı.
Açıklamanın ardından anma atılan sloganlarla sonlandırıldı.
Mamak’ta 18 Mayıs anması
Ankara: Katledilişinin 40. yılında İbrahim Kaypakkaya, 1977 yılında Antep’te devletin faşist kurşunlarıyla katledilen Haki Karer ve 12 Eylül faşizmine karşı bedenlerini tutuşturan Ferhat Kurtay, Mahmut Zengin, Necmi Öner, Eşref Anyık (Dörtler) 17 Mayıs günü Mamak’ta yapılan bir yürüyüşle anıldı.
Şirintepe Mahallesi’nde bir araya gelinmesiyle başlayan yürüyüş; Nato yolu ve mahallenin ara sokaklarından geçilerek Tuzluçayır’a varılmasıyla sonlandırıldı.
Ara sokaklarda mahalle halkına, yürüyüş ve devrim şehitlerine sahip çıkma çağrısı yapılan ajitasyonlarda; “bugün İbrahim Kaypakkaya’yı, Haki Karer ve Dörtleri anmanın daha da gerekli olduğu, çünkü İbrahim’i anan, annesinin de olduğu yüzlerce kişiye, sanatçıya, öğrenciye yönelik devletin saldırılarının arttığını, çünkü hala Amed sokaklarında Murat İzolların katledildiği” vurgulandı.
Tuzluçayır’a giden ara sokaklar, “İbrahim Kaypakkaya onurumuzdur, Haki Karer Onurumuzdur, Ey şehîd rêya te rêya me ye, Katil devlet hesap verecek!” vb. birçok sloganla yankılandı. Tuzluçayır meydanında yapılan devrim şehitlerine bir dakikalık saygı duruşunun ardından basın açıklaması okundu. Basın açıklamasına
“devrimci tarihimizin onlarca şehit verdiği mayıs ayında şehitlerimizi anıyoruz” diye başlanarak Mayıs ayı şehitleri şahsında bütün devrim şehitleri selamlandı.
Basın açıklamasının okunmasının ardından Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu ve Ercan Bingöl’ün müzik dinletisiyle anma sonlandırıldı.
PARTİZAN, ESP, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Mamak Şubesi, BDP, Halkevleri, BDSP ve HDK tarafından örgütlenen eyleme AKA-DER ve SDP de destek verdi.
Gerçekliğin alazlanmış ateşi İbrahim Kaypakkaya anıldı
Kartal: Gerçekliğin alazlanmış ateşi olan Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya, katledilişinin 40. yılında Partizan tarafından bugün (17 Mayıs) Kartal’da yapılan yürüyüşle anıldı.
Ahmet Şimşek Koleji önünde bir araya gelen kitle “Nerede Bir Direniş Ve Mücadele Varsa Kaypakkaya, Orada Yaşıyor ve Savaşıyor” yazılı pankart açarak “Önderimiz İbrahim Kaypakkaya“, “Gerillalar ölmez yaşasın halk savaşı”, “Halk savaşçıları ölümsüzdür”, “Mayıs şehitleri ölümsüzdür” ,“İbrahim kaypakkaya onurumuzdur“,”Yaşasın devrimci dayanışma “sloganları eşliğinde Kaypakkaya’yı anmanın ve sahiplenmenin onur olduğu hep bir ağızdan haykırıldı.
Eylemde Partizan kitlesinin kitleselliği ve görselliği dikkat çekiciydi.
Yürüyüş sırasında çay bahçelerinin olduğu alanda geçilirken kitle dışarı çıkıp alkış ve ıslıklarla eyleme katılarak Kaypakkaya nezdinde tüm devrim şehitlerini sahiplendiklerini gösterdiler.
Yürüyüş Kartal Meydanı’nda sona erdi. Burada Kaypakkaya, ve tüm devrim ve kominizim şehitleri nezdinde saygı duruşu gerçekleştirildi. Saygı duruşu sırasında devrime ve Kaypakkaya ‘ya bağlılığa dair and içildi.
Saygı duruşunun ardından Partizan adına bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada Devletin, Kaypakkaya’nın isminden ve türkülerinden hala korktuğunu söyleyerek şunları belirtti;
“Bayrak yoldaşlarını elinde dalgalanmaya devam ediyor”
“Onu katlederek düşüncelerini de yok edeceklerini sandılar. Ancak katledişlinin 40. Yılında Kaypakkaya’dan devralınan bayrak yoldaşlarının elinde dalgalanmaya devam ediyor. Halkın bilincinde ve yüreğinde onurlu ve teslim olmaz yerini koruyor”. Ardından açıklama şöyle devam etti;
“Çünkü Kaypakkaya’yı Kaypakkaya yapan ….”
Çümkü Kaypakkaya’ yı Kaypakkaya yapan, nerede bir direniş ve mücadele varsa orada olmasıdır.
Çünkü kaypakkaya, düşüncelerini bizzat sosyal pratiğin içinde sınıf mücadelesinin engin denizinde yer alarak oluşturmuştur.
Bugün Kaypakkaya’nın katledilişinin 40.yılında, onu layıkıyla anmak, sınıf mücadelesinin denizine atılmaktan, nerede bir direniş ve mücadele varsa orada olmaktan, haklarımızı korumak ve bu uğurda savaşmaktan geçer.
“Kaypakkayayı anmak onurdur”
Başta katledişinin 40. Yılında komünist önder İbrahim Kaypakkaya, Ali Haydar Yıldız, Meral Yakar, Ahmet Muharrem Çiçek olmak üzere Mayıs ayı şehitleri Hasan Ocak, Mazlum Doğan, Haki Karer, ve Dörtler anısı ve mücadelesi önünde saygıyla eğilerek onları anıyoruz.”denildi.
Açıklamada ayrıca Kaypakkaya’yı anmanın onur olduğu belirtilerek, devrimci ve komünist önderleri anmanın ve sahiplenmenin suç olmadığı belirtildi.
Yürüyüşe, ESP, BDSP, SDP, DEV-LİS, HDK’ de destek verdi.
Manisa’da mayıs ayı şehitlerini anıldı
Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya katledilişinin 40. Yıl dönümünde Demokratik Gençlik Hareketi (DGH) ve Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG) tarafından 16 Mayıs’ta örgütlenen eylemle anıldı
MANİSA (18.05.2013)- Manisa Celal Bayar Üniversitesi Öğrenci Kültür ve Dayanışma Derneği’nde Demokratik Gençlik Hareketi (DGH) ve Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG)‘nin birlikte örgütlediği anmaya devrimci, demokrat ve yurtsever öğrenciler katıldı.
Devrim şehitleri adına yapılan saygı duruşundan sonra söz alan DYG üyesi, ‘’Denizlerin, Mahirlerin, Kaypakkayaların, Mazlumların, Haki Karerlerin, Dörtlerin ve diğer tüm şehitlerin yolundan gitmek bizlerin görevidir. Devrimci önderlerin fikirleri seneler geçmesine rağmen yolumuzu aydınlatıyor.’’ dedi. Konuşmanın devamında 18 Mayıs 1977’de öldürülen Haki Karer ve 18 Mayıs 1982’de bedenlerini ateşe vererek hapishanelerdeki kötü uygulamaları teşhir eden Dörtlerin hayatlarına dair bilgiler verildi.
Kaypakkaya’nın fikirlerini savunmaya devam edeceğiz
DGH üyesi ise konuşmasında İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 40. Yılına ve Kaypakkaya’nın komünist önder kimliğine dikkat çekti. DGH üyesinin konuşmasında şu ifadeler kullanıldı: ‘’Kaypakkaya, Amed zindanlarında ser verip sır vermeyerek faşizmi kendi kanında boğmuştur. Kaypakkaya’nın fikirleri 40 yıl geçmiş olmasına rağmen hala güncelliğini koruyarak faşizmi her gün yenmeye devam etmektedir. Kaypakkaya, kendi döneminde devrimciler tarafından bile ilerici görülen Kemalizm’in burjuva devrimi olduğunu, Kemalist devrimin ise sözde demokratik özde ise askeri, faşist bir diktatörlük olduğunu açıklamıştır. Devlet raporlarında ‘İhtilalci komünizmin Türkiye’deki en tehlikeli temsilcisi’ olarak görülen Kaypakkaya mahkemeye çıkarılmadan katledilmiştir. O’nu ve fikirlerini savunmak bizler için onurdur. Bedeli ne olursa olsun Komünist Önder Kaypakkaya’yı anmaya, fotoğraflarını taşımaya, bizlere bıraktığı bayrağı gururla taşımaya devam edeceğiz.’’
Etkinlik Türkiye ve Kuzey Kürdistan’daki devrimi şehitlerinin hayatlarının anlatıldığı sine vizyon gösterimiyle son buldu.
Kaypakkaya İzmir’de anıldı
Demokratik Haklar Federasyonu ve Partizan İzmir Aktepe Dersimliler Derneği’nde düzenlediği etkinlikle katledilişinin 40. Yıl dönümünde komünist önder İbrahim Kaypakkaya’yı andı.
İZMİR (18.05.2013)- Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) ve Partizan İzmir Aktepe Dersimliler Derneği’nde 16 Mayıs’ta düzenlediği etkinlikle, katledilişinin 40. Yılında Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’yı andı.
Etkinlik komünist önder İbrahim Kaypakkaya şahsında tüm devrim şehitleri için yapılan saygı duruşuyla başladı. Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi’nin hazırladığı sine vizyon gösterimi yapılarak Kaypakkaya’nın hayatından, ideolojisinden ve mücadele tarihinden kesitler sunuldu. Sine vizyon gösteriminin ardından söz alan Aktepe Dersimliler Derneği adına yapılan konuşmada, İbrahim Kaypakkaya ve ardıllarının Dersim’de yürüttüğü mücadeleden bahsetti.
Hakim sınıfların korkulu rüyası Kaypakkaya yaşıyor
Partizan adına yapılan konuşmada ise, Kaypakkaya’nın ezilen halklara ve Kemalizm’e dair görüşleri anlatıldı. DHF adına yapılan açıklamada, Kaypakkaya’nın komünist kimliğinden dolayı devletin hala O’nun fikirlerinden çekindiğini, O’nu ananların, marşlarını söyleyenlerin ve fotoğraflarını taşıyanların yıllara varan hapis cezalarına çarptırıldığını belirtti. Annesine, Kaypakkaya’nın mezarına gittiği için soruşturma açıldığını hatırlatan DHF’li, ‘’Kaypakkaya’yı anmak ve sahiplenmek suç değildir aksine onurdur. Bizler O’nun bize miras bıraktığı fikirleri savunmaya devam edeceğiz.’’ diyerek konuşmasını bitirdi.
Etkinlik 18 Mayıs cumartesi günü saat 18.45’te İzmir Fuar Basmane Kapısı önünde Partizan ve DHF’nin birlikte örgütlediği anmanın duyurusu ve yapılan müzik programının ardından sona erdi.
DTK Mayıs ayında hayatını kaybeden devrimcileri andı
Kürt Özgürlük Hareketi ve Türkiye Devrimci Hareketi açısından Mayıs ayının önemine dikkat çekerek bu ay içerisinde hayatını kaybeden devrimcileri anan DTK, “Demokratik çözüm ve barış kapısının aralandığı bu süreçte Türkiye’nin geçmişi ile yüzleşmesi, hesaplaşması kaçınılmazdır” dedi.
DTK yaptığı yazılı açıklama ile „Mayıs ayı şehitleri“ni andı. “Türkiye tarihi boyunca baskı, sömürü haksızlık ve adaletsizlikler hep var olmuş buna karşıda demokrasi, eşit ve özgür yaşam mücadelesi sürekli verilmiştir” diyen DTK, Türkiye’nin demokratik geleceği, özgür yarınları için verilen mücadelede bir çok kişinin yaşamını yitirdiği kaydedildi.
Kürt Özgürlük Hareketi ve Türkiye Devrimci Hareketi açısından Mayıs ayının önemine dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi: “Türkiye halkları ve Kürt halkı kendi özgür ve demokratik gelecekleri için bedenini ölüme yatıran bu değerli evlatlarını hiçbir zaman unutmamış onları minnetle ve onurla sürekli anmıştır.
Bu ülkenin en büyük trajedileri, insanlık dışı uygulamaları da12 Mart’la yükselmeye başlamış 12 Eylül sürecinde ise koyu vahşet dönemlerinden birine varmıştır. Ancak tüm bu baskılara işkencelere insanlık dışı uygulamalara rağmen tarihi direnişler sergilenmiştir.
18 Mayıs günü bu direnişlerin mihenk taşlarının sonsuzluluğa vardığı özel bir gündür. Büyük devrimci ve Türk ve Kürt halklarının eşitliğinin amansız savunucusu İbrahim Kaypakkaya bu gün işkencelere karşı insan onurun korunmasına bir örnek olarak faşist 12 Mart rejimi tarafından katledilmiştir. 18 Mayıs 1977 tarihinde ise büyük enternasyonalist ve Kürt halkının mücadelesindeki halkların eşitliğinin ruhu olan Haki Karer inkârcı sistem tarafından komployla şehit edilmiştir. Demokratik Kurtuluşla Özgür Yaşam Hamlesinin tam da Haki Karer’in kişiliğinde somutlaşmıştır.
18 Mayıs 1982 ise Kürt halkının değerli evlatları Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin, Necmi Öner 12 Eylül faşizmine karşı direnişi kendini ateş topuna çevirdiği tarihtir. Kürt halkının dirilişinin özünü oluşturan bu eylem yıllar boyu Kürt halkının mücadelesine ışık tutmuştur.
Türkiye tarihi aynı zamanda kayıplar, faili meçhul cinayetler ve katliamlarla dolu bir tarihtir. Kayıpların ve faili meçhul cinayetlerin açığa çıkarılması, sorumluların yargı önüne çıkarılması temelinde 17-31 Mayıs tarihlerinde Uluslar arası düzeyde kayıplar haftası etkinlikleri yapılmaktadır.
Demokratik çözüm ve barış kapısının aralandığı bu süreçte Türkiye’nin geçmişi ile yüzleşmesi, hesaplaşması kaçınılmazdır. Demokrasinin barışın adaletin gereği de geçmişle yüzleşmek, hakikatleri açığa çıkarmak, karanlıkları aydınlatmaktır. Bu aynı zamanda Demokrasi güçlerinin de görev ve sorumluluğudur.
Bu ülkenin yurttaşları yitirdiği, kaybettiği değerli evlatlarını hiçbir zaman unutmayacağı gibi onların demokratik, eşit, özgür yaşam istemlerinin gerçekleşmesi için de mücadeleyi büyütecektir.”
Amed Mayıs ayı şehitlerini andı
MEYA-DER öncülüğünde BDP Bağlar İlçe binası önünden Yeniköy Mezarlığı’na yürüyüş gerçekleştiren yüzlerce kişi Mayıs ayı şehitlerini andı.
MEYA-DER Amed Şube Başkanı Leyla Ayaz, MEYA-DER Genel Sekreteri Kasım Pervane, BDP Amed İl Eş Başkanları Zübeyde Zümrüt ve Mehmet Emin Yılmaz, BDP MYK üyesi İnal Kızılkaya, BDP il ve ilçe yöneticileri ile şehit yakınlarının katıldığı yürüyüşte, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Mahsum Korkmaz’ın posteri, Paris’te katledilen üç Kürt kadın siyasetçinin fotoğrafı ve Amed Cezaevi’nde bedenlerini ateşe vererek, yaşamını yitiren PKK’li Ferhat Kurtay, Mahmut Zengin, Eşref Anyık, Necmi Öner’in fotoğrafları ile „Sonde me bi navê Kürdistan emê gav di şopa şehîdên xwe de bimeşim“ yazılı pankart taşındı.
Kitle adına MEYA-DER Genel Sekreteri Kasım Pervane yaptığı açıklamada, Mayıs ayının Kürt halkı için binlerce devrimcinin halkın özgürlüğü için fedai bir ruhla insanlık açısından yeni bir tarih yarattığı bir ay olduğunu söyledi. Pervane, Kürdistan Özgürlük Mücadelesi şehitlerini anarken başta Haki Karer ve İbrahim Kaypakkaya olmak üzere devrim ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren ve mezarı bile olmayan, asit kuyularında yakılıp kaybedilen on binlerce kişinin yüreklerinde ayrı ayrı yerleri olduğunu ve şehitlerinin izinde yürüyeceklerini belirtti. ( Haber Kaynakları: ANF-ETHA-Özgür Gelecek-ADHK-AHM-Kaypakkaya-Partizan)
