Anasayfa , ATİF , TTİP EMPERYALİST BİR SALDIRIDIR! GEÇİT VERMEYELİM!

TTİP EMPERYALİST BİR SALDIRIDIR! GEÇİT VERMEYELİM!

 ttip_Obama_Merkel_Demo
ATİF |22-04-2016| TTIP dünyanın en büyük ticaret anlaşması olarak planlanmaktadır. AB ve ABD dünya ekonomisinin % 46,7’sini ve dünya ticaretinin % 30,4’sini gerçekleştirmektedir. Yatırımların değerinin ise 3,7 trilyon dolardır. İki taraf arasındaki ticaret ve yatırım ilişkisinin boyutları bu rakamlarla daha iyi anlaşılacaktır.
Bu anlaşmanın birçok boyutu vardır. Mesele sadece ekonomik-ticari bir boyutun ötesindedir. Aynı zamanda siyasi ve emperyalist egemenliği koruma amaçlıdır.
TTIP tam bir gizlilik içinde kotarılmaya çalışılan bir anlaşmadır. Çok uluslu tekeller, büyük şirketler, lobi kurumları dışında bu anlaşmanın içeriğine dair hiç kimse bilgi sahibi değildir. Denilebilir ki gizlilik düzeyi yüksek bir ticari anlaşma söz konusudur.  Ticaret, yatırım, vergileme, patentler, telif hakları, ilaçlar, devletin yetkileri vs. ile ilgili düzenlemelerin bir bütün tasarlandığı bilinmektedir. Sermaye gruplarına çok geniş ( aslında sınırsız) serbestlik sağlanmaktadır. İmzalayan devletlerin, bu alanı ileride de daraltmamayı garantilemesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Bu anlaşmada olası uyuşmazlık ve sorunlarda ulusal mahkemeler ve denetleme kurumları devre dışı bırakılarak çok uluslu şirketlerin hakimiyet kurduğu uluslararası tahkim kurumları mutlak egemen kılınmaya çalışılmaktadır.
Böylesi uluslararası ticaret anlaşması yeni değildir. Çok Taraflı Yatırım anlaşması (MAI), Dünya Ticaret Örgütünün (WTO) milenyum turu bunların en bilenenleridir. 1998 ve 1999’da anti-kapitalist hareketler bu anlaşmalara karşı uluslararası kampanyalar başlatmış ve bu anlaşmaların istenilen biçimde hayata geçmesini engellemiştir. TTIP’ye dâhil edilen tasarıların pek çoğu, daha önce bu anlaşmalarda yer alan tasarıların kabaca bir araya getirilmesinden oluşuyor.
Bu anlaşma “yatırımcı hakları” anlayışını temel almaktadır. Yatırımcının hakları; sınırlanmayan, önünde engel olmayan yüksek kar oranlarıdır. Yüksek kar oranları içinde işçi ve emekçilerin kazanılmış haklarının sınırsızca tırpanlanmasıdır.  İklimi koruyan, işçilerin haklarını, sağlıklarını ve güvenliklerini kısmı teminat altına almış yasaları tanımamak, engel olmasını ortadan kaldırmaktır. Böylelikle büyük ticaret girdileri oluşturacak, sermaye akışını yasasız ve kuralsız gerçekleştirecek, küreselleşmeyle yakalanmış çölleştirmeye yeni bir boyut katacaklardır.
Bu anlaşmanın birde siyasi ve emperyalist egemenlik boyutu vardır. AB ve ABD bu anlaşmayla, ABD başkan aday adaylarından Hillary Clinton’un deyimiyle “ekonomik bir NATO” kurmayı amaçlamaktadır. AB ve ABD emperyalistleri arasında gevşeyen ilişkilerin ekonomik temellerle yeniden pekiştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda Rusya ve Çin’in askeri ve ekonomik temelde geliştirdiği egemenliğe bir engel koymak istenmektedirler. ObamaEğer kuralları biz belirlemezsek, tüm kuralları Çin belirleyecek” diyerek niyeti gizleme gereği duymamıştır.
Emperyalist güçler arasındaki çatışmanın boyutu yeni ekonomik anlaşmaları projelendirmeyi, ittifakları sağlamlaştırmayı zorunlu kılmaktadır. Bu eksende  daha fazla kar, daha güçlü, ticaret, daha büyük bir mali sermaye egemenliği temel alınmaktadır. Ancak bu rekabetten üstün çıkmanın yolu  işçi sınıfının ve tüm emekçilerin var olan haklarının gasp edilmesi, sömürü koşullarının yasa ve kural koymaksızın işletilmesi, engelleyici tüm ulusal yasaların yok sayılması eksenine oturmaktadır.
İsçi ve Emekçilerin geleceği tehdit altında,  kazanılmış hakları budanmakta, insanca bir yasam için gereksinimleri temin etme olanakları bu politikalarla  giderek daha da sınırlanmaktadır. ATİF olarak tüm yerli ve göçmen isçi ve  emekçi kesimlere çağrımız, her alanda birlikte TTIP’e karşı koymak ve sokaklara çıkarak demokratik tepkilerimizi haykırarak TTIP in durdurulmasını sağlamaktır.
TTIP’e geçit yok!
Yaşasın  işçi ve emekçilerin Enternasyonal Dayanışması!