Anasayfa , Haberler , Tıbbi infaz kurumu!

Tıbbi infaz kurumu!

TÜRKİYE | 13 – 07 – 2010 | İmza attığı skandal kararlarla ve 4 kez meslekten men cezası almasıyla tanınan Adli Tıp Kurumu yöneticisi Nur Birgen, bu kez de kanser hastası mahkum Akçay’ın tahliyesine karşı çıktı.

Kanser hastası siyasi tutuklu Güler Zere’yi ölüme terk eden Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu Başkanı Nur Birgen yeni bir skandal karara daha imza attı. Adli Tıp, 11 aydır yaşam savaşı veren lösemi hastası Abdullah Akçay’ın tahliyesine gerek olmadığına karar verdi. Anne Beyrete Akçay “Devlet Abdullah’ı öldürmek istiyor’’ diyerek feryat etti.

Henüz 14 yaşındayken gasp çetesi tarafından tehdit edilerek suça itilen Abdullah Akçay, 4 yıl önce gasp ve hırsızlık suçu iddiasıyla tutuklanarak Maltepe Cezaevine konuldu. Cezaevinde kan kanserine yakalanan Abdullah Akçay, 24 Ağustos 2009’da Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tutuklu hastaların kaldığı bölüme yatırıldı. Akut Lenfoblastik Lösemi teşhisi kondu. Hemen kemoterapiye başlandı. Ancak yeterli değildi. Baba Ahmet Akçay, Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan ve milletvekillerine kadar pek çok siyasetçiye dilekçe yazdı. Çünkü affı için Adli Tıp’tan sağlık durumunu belirten rapor gerekliydi. Adli Tıp, Şubat 2010’da yapılan başvuruya 21 Mayıs 2010’da yanıt verdi. Ancak düzenlenen rapor, umut içinde bekleyişlerini sürdüren Akçay ailesinde şok etkisi yarattı.

ADLİ TIP’TAN SKANDAL RAPOR

Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu Başkanı Nur Birgen, Genel Cerrahi Uzmanı Can Ö.Gökdoğan ve Nöroloji Uzmanı Profesör Doktor Erbil Gözükırmızı imzasının bulunduğu Adli Tıp raporunda, Lösemi için halen 5 kür kemoterapinin uygulandığı, doku grubu uygun kardeş donürü mevcut olan hasta Abdullah Akçay’ın tedavi sürecince hastane şartlarında infazının uygun olduğu, hapis cezasının infazının mahkûm hayatı için kesin bir tehlike teşkil etmediği iddia edildi.

YAVRUMU BANA VERİN

Daha yeni 18 yaşına girmiş olan kardeşinin bırakılmasını beklerken bu haberle sarsıldıklarını vurgulayan Abdullah Akçay’ın Ablası Seher Akçay, “Kardeşimin serbest bırakılması için belki vicdanlı davranırlar diye Cumhurbaşkanı’ndan Adalet Bakanlığı ve Başbakan’a kadar çalmadığımız kapı kalmadı. Ama ne fayda insan başına gelmeden anlamıyor. Resmen yardım elli uzattığımız devlet kardeşimi göz göre ölüme yolluyor’’ diye konuştu.

Haberi alır almaz gözyaşlarına boğulan Anne Beyrete Akçay ise “Oğlum daha çok geç yavrumu bana geri verin. Beni de hapse koyun” diye haykırdı.

BİRGEN’İN YENİ HEDEFİ: AKÇAY!

Skandal raporun altında imzası bulunan Adli Tıp Kurumu Başkanı Nur Birgen, kamuoyu tarafından skandal ve tartışmalı raporlarla tanınıyor. Bilgen, 1995 yılında Yeni Demokrasi Hareketi binasını işgal ettikleri için gözaltına alınan gençlere işkenceye uğradıkları halde sağlam raporu verdi. Birgen hakkında İstanbul Tabib Odası tarafından 1998 yılında bu rapordan dolayı 6 ay meslekten men cezası verildi. Birgen daha sonra da Vernike Coskakof’lu 16 hükümlüye birbiriyle çelişen raporlar verdiği için bir ay süreyle geçici olarak meslektenden men cezası verildi. Toplam 4 kez meslekten men cezasına çarptırılan Birgen, 2000 yılının mart ayında trafik kazası geçiren Susurluk sanığı İbrahim Şahin hakkında hazırladığı raporla Şahin’in affını sağladı.

Kötü örnek olarak gösteriliyor

Nur Birgen, 14 yıl tutuklu kalan, cezaevinde damak kanserine yakalanan ve daha sonra hayatını kaybeden devrimci tutsak Güler Zere hakkında verilen 5 raporda tedavisinin cezaevi koşullarında sürdürülemeyeceği belirtilmesine rağmen “Zere’nin tahliyesine gerek yoktur” raporu düzenledi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Uluslar arası Af Örgütü (ai) ve Birleşmiş Milletler Özel Raportörü’nün raporlarında Birgen’in adı “işkence karşısında kötü hekim tutumlarına örnek” olarak geçiyor. (Zeynep Kuray – Birgün)