Anasayfa , Avrupa , Tek isteğim boğulmamak – nefes almak!

Tek isteğim boğulmamak – nefes almak!

IMG_0252 (2)

AVUSTURYA | 08 – 01 – 2013 |  İki aya yakındır Votiv kilisesinin içinde ve önünde ilticacılar kendi hakları için bir mücadele vermekte; kendilerinin haklarının tanınması ve kamuda kendilerine de yer verilmesi. 2012 Kasım ayının sonunda Transkirchen’den Viyana merkeze yüzlerce insan protesto yürüyüşü yaptı. Sonrasından „sınırdışı edilenler“ Viyana’daki Votiv kilisesinin önünde bir protesto kampı kurdular ve Yönetime ve Bürokrasiye karşı net taleplerini yönelttiler, bu talepler  doğrultusunda mücadelelerine  devam ediyorlar.

Avusturya ya gelen tüm mültecilerin ilk adım atıkları ev, maalesef sıcak bir ev olmayan Traiskirchen mülteci kampıdır. Bu kampda yıllardır kaldırabilçeğinden fazla insan kaliyor. Mülteciler kırmızı beyaz kırmızı diktatörlügünü orda birebir hissetmekdedirler. Ordaki yaşam koşulları insan haklarına karşı bir yaşamdır.  570 Cocuk – Genç anne ve babasız Traiskirchende kaliyor ve bunların okula gitmeye dahi hakkları yoktur.

BunlarıIMG_0254n hepsine son vermek için Traiskirchenden Viyana 250 üzeri mülteci ve sempatizanlar 24 Kasımda yürüdü (34km). Ilk başta (Asylgerichtshof) Iltica Mahkemesinin önünde bir protesto yapıldı, ordada 300 kişilik sempatizanlar 300 kisilik mülteci grubuna katıldı. Mültecilerde sempatizanlarda çok duygusal anlar yaşadılar, birbirilerine sarılıp, görüşmeler, kucaklaşmalar ve yanlız olmadıklarını fark etmeleri önemliydi. Hep birlikte Parlamentoya yürünüldü, “Sınıra Hayır, milliyete hayır, sınırdışı etmeler derhal durdurulsun!” “Hiçbir insan illegal değildir!”  Slogan ve pankartlar ile coşkulu geçti. Votivparkda yürüyüş sonlandırıldı ve orda bir protesto kampı acıldı.  Devlet mültecileri ve insan haklarını ciddiye alana kadar da burdan gitmeyeceklerini söylediler.

Polis devleti olan Avusturya 28. Aralık’ta sabah saat 4.00 de onlarca polis ile mültecileri cadırlarından cıkarıp kampı 4 dakkika içerisinde toplamazsalar onların toplayacaklarını söylediler. Ordaki insanlar tepkilendi polis ile tartışmalar başladı ve 2 kişi tutuklandı. 24 kişide ihbar edildi. Dozerlerle ve  iş Makinalarıyla cadırlar parcalandı. Kamp polis emniyetine alındı. Votiv kilisedeki 40’a yakın mültecilere dokunamadılar.

 

Pakistanlı bir İlticacıyla yapılan Röportaj;

21 Aralık’tan beri 15 kişi aclık grevinde. Aclık grevindekiler farkllı Ulus ve  Milliyetlere ait. Bunlardan biride Pakistandan gelen bir direnişciyle. Pakistanlı Mülteci ile  yapılan  kısa bir röportaj:

IMG_0255

Merhaba benim adım …. Pakistan’dan geliyorum.  Pakistanın KPK sınır bölgesinden geliyorum. Pakistan/Afganistan sınırında ayri bir halkız (Pestunlar). 43 gündür mücadele ediyorum ve buradayim. Asya ve Afrika örgütlerine  ulaşmaya çalısiyoruz, yavaş yavaş insanlardan destek geliyor. Bizim Pakistandaki durumumuz Kürtlerin durumuna benziyor. Biz büyük iskenderden beri orda yaşiyoruz, Yunan imparatortluğundan beri mücadele veriyoruz orda ve mücadelemiz hala sürüyor. Rusyaya karşı savaştığımızda Pakistanda dini grublar türedi (Taliban… vb…)  Savas bitikten sonra bunlar iktidara geçmeye başladılar ve bundan sonra son savas dönemi yaşandı Afganistanda. Kaldığımız yer acık 1200 km Afganistana sınır. Geografi şartlarından kaynaklı sınır orda olmuyor. Afganistanda savaş olunca grublar yavaş yavaş bize doğru gelmeye başladılar ve bu durum artık acık bir savaş alanı. 1999 ve 2000 yılında Pestun halkı orda mücadeleye başladı ve bu savaş yayıldı.

2 tane büyük grub var, bunlar birbiriyle savasşırken arada bizi yok ediyorlar. Biri dini grub, öbürüde Pakistan kontrgerillasi. Bu sınırda olan mücadeleyi ve savaşı hiç kimse bilmiyor, Pakistan medyası dahi buna sessiz kaliyor. Çok büyük bir kıyım var. Burda bir çok insanin ailelerinin fertlerinde çoğu öldürülmüşdür. Normal hayat bitmiştir, altyapı yok edildi ve herşey normalin dışına cıktı ve savaş bölgesi gibi. Hiçbirşey calışmiyor.

Cözüm onlar için yaşadıkları alanlarını terk etmekmi?
IMG_0257Burdaki savaş diğer savaş bölgelerinde  daha da kötü ve kanlı bir savaştır. Afganistanda bu grublara karşı Nato mücadele yürütürken sınır bölgelerine kaciyorlar ve buraları kontroll etmek nerdeyse mümkün değil, aynı şekilde kontrgerillada buralara geliyor ve burdaki halkı  katlediyorlar. Burdaki insanların bir çoğunun hikayesi aynı!!! 90 larda Türkiye’de kontr gerillalar ortaya cıktı, yargısız infazlar ve katliamlar vs.. yaşandı, Şu anda pakistanda aynı durum yaşanmakta, hava alanları bombalanmakta, bakanlıklara suikastlar yapılmakta ve bunun altında bir imza yok. Maalesef burdaki halk kitleleri mücadele vermiyor, tam olarak bilinçlenemiyorlar, mücadeleye uzaklar. Buda işimizin ne  kadar  zor  olduğunu göstermekte.

Pakistandada ulusual sorun var, bunlarında dilleri kabul edilmiyor, Farklı Halkları ve etnik  kimlikleri katletmeye çalışıyor, bunlar Pakistanin herhangi bölgesinde yaşasada, dahi her tarafta dışlanıp yok edilmeye çalışıyorlar.

IMG_0257Gecen hafta buraya yeni biri geldi.  Kuzey Waziristan dan oradada ulus sorunu var. Orası şu an dünyanin en tehlikeli bölgesi, sırf Dini ve Konturgerilla  grupları değil,  Nato orada terrör estiriyor, heronlar var ve bunlar bir bomba ile 100 lerce insan öldürüyor ve medya o kadar burjuvanin elindeki, bu haberler hiç bir yerde sızmıyor, sadece ordan insanlar kurtulup kactıkları zaman, ancak oradan kacanlardan  haber alabiliyoruz. Burdakilerin yaşama şansları yok!

 

Yunanistandan daki durumu bırakıp Avusturyaya geldin ve  Avusturyada mücadele etmenin nedenleri ne?

Mülteci hikayem yunanistanda başliyor. 2005 yılında geldim Yunanistana. Yunanistanda yedi bucuk yıl yaşadım. Yunanistanda son dönemde ırkcı-Faşist partilerin ve fasist güclerin yükselmesiyle birlikte göçmenlere karşı büyük saldırılar gerçekleşmektedir. Yunanistanda korku ve  tehtid dalgası oluştu.  Yunanistanda kampları bombaliyip insanları sokak ortasında linc ediyorlar. Bunlar geldiğim yerden bir farkı kalmadığı için Avusturyaya geldim. Bir ay Traiskirchende kaldım, ordan sonra Hoheneicha yerleştirdiler.

Avusturyadaki yasalar 70 – 80 yıllık iltica yasaları, ama bunlar şu andaki dünya şartlarına uymuyolar, dünyada ki savaş koşullarıyla alakası yok. Ve burdaki politikacılar bunu anlaması lazım ki, bunlar değişmesi gerekiyor. Bu insanlar savaştan kacmış ve buraya gelip yeni yaşam alanları arayışındalar. Fakat İltica başvurularının çoğu red edilmekte. Mesela Avusturya yada Yunanistan sorunu olarak değil, ILTICA SORUNU-İNSANLIK SORUNU-İNSAN HAKLARI SORUNU  olarak ele almak lazım.

Burdaki taleplerinizi bize kısaca acıklayabilir misiniz?

Çok basit ve temel haklarımızı istiyoruz. Insan Haklarımızı istiyoruz: genel af, legalleşmek, özgür-bağımsız yaşamak, iş hakkı, seyahat hakkı, eğitim hakkı gibi en temel İnsan Haklarını istiyoruz. Kimliklerimizi, belgelerimizi istiyoruz. Normal hayata dahil edilmek istiyoruz! Biz burdaki Avusturyanın  sosyal yardımlarını  istemiyoruz. Biz  Avusturya vatandaslarının  vergilerini istemiyoruz, Biz burda İnsan olarak yasamak istiyoruz!

Tek isteğim boğulmamak – nefes almak!

IMG_0258

Ben politik bir insanım, anlattıklarım politikadır.  Bir  gün  geri dönüp orda politik calışma yürütmek istiyorum. Ordaki savaş böyle bitmez.  Bilinclenmek gerekir.

Türkiyeli ve Kürdistanli göçmen örgütlere sesleniyoruz!  Cünkü siz bizim için örneksiniz.  Sizlerin bu konularda deneyimleriniz ve tecrübeleriniz var.  Uzun süredir buradasınız ve birlikte hareket etmek ve güçleri birleştirmemiz gerekiyor.  Savaş ve anti-demokratik uygulamaların olduğu ülkelerden kacan, hangi ulustan ve ülkeden  gelirse gelsin her zaman Pakistana.  Pakistandada 3-4 Million Afgan yaşıyor, bu insanlık dışı bir  savaş davranış.

Cevap/Destek/Yanıt istiyoruz!   Barış için sesimizi ortaklaştıralım!

 

Aclık grevindeki durum nasıl?

IMG_0260Sağlık durumunu devlete ve burjuva medyasına yansıtmiyoruz. Sağlık durumları kötü, durumlar aslında kritik olmaya başliyor. Aclık grevinde hiçbir deneyimımız yok! Bu konuda desteğe ihtiyacımız var. Biri dün hasthaneye kaldırıldı. 15 Gün icerisinde 8 kg kaybeden var ve gençler cok etkileniyor. Medyaya ve Dünyaya güclü oldugumuzu göstermek istiyoruz!  Ilk başladığımızda 5 – 6 ayda sürse devam edecegimizi ve hedefe varacağımızı kararlaştırdık.

50 kişi 20 gündür aclık grevinde!!

Avusturyanın Iltica ve göcmenlik polikaların-sistemine karşı tüm göçmenleri mücadeleye cağırıyoruz!!!

Melike Tohumcu