Patrimantiyalist bir şirket-devlet biçiminin örüldüğü, şirketin tek bir diktatör patronunun olduğu bir süreçte barolar genel kurullarına gidiyoruz. Kuvvetler ayrılığının kırıntılarının da yok edildiği, rejim değişikliğinin adım adım kurumsallaştırıldığı bir süreç yaşıyoruz. Bu süreçte, başta barolar birliği olmak üzere metropol barolarının sınıfta kaldığı hazin bir gerçek. Esasen, genel olarak coğrafyamızda baroların mazisi cumhuriyet tarihi boyunca özgürlükler açısından pek de temiz olmayan ...
Read More »