DUİSBURG|25.01.2025| Almanya’da hükümetin çökmesinden sonra, 23 Şubat’ta gerçekleştirilecek erken seçim öncesi ATİF’e bağlı Gençlik ve Kültür Derneği’nin çağrısıyla Duisburg’da dün bir panel gerçekleştirildi.
Irkçılık ve Faşizm Gölgesinde Almanya’daki Seçimler! „Alman Savaş Becerikliliği“ ve Üçüncü Bir Emperyalist Savaş Tehlikesi“ başlıklı gerçekleştirilen panele ATİF temsilcisi, Die Linke (Sol Parti) adına Hüseyin Kenan Aydın, DKP (Almanya Komünist Partisi) adına Sascha Batels ve MLPD (Almanya Marksist Leninist Partisi) adına ise Peter Römmele katıldı.
ATİF
Panelde ilk konuşmayı ATİF temsilcisi gerçekleştirdi. ATİF temsilcisi, dünyanın, yeni bir emperyalist savaşın eşiğinde ve bölgesel çatışmaların giderek yayılmakta olduğunu, Ukrayna’ya giden milyarlarca Euro’nun, halktan toplanan vergilerle finanse edildiğini, bu durumun, işçilerin, emekçilerin ve göçmenlerin yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini vurguladı.
Büyük Alman şirketlerinde, Volkswagen, ThyssenKrupp, Bosch, Schaeffler ve Ford’da binlerce işçinin işten çıkartıldığını vurguladı.
Temsilci aynı zamanda, asıl olarak Afganistan, Suriye ve Türkiye gibi güvenli olmayan ülkelerden gelen mültecilerin geri gönderilmesi planlandığını ve bu ırkçı uygulamaların toplumdaki bölünmeleri derinleştirdiğini ve ekonomik krizin yükü ile ırkçılığın hedefi olan göçmenleri daha da zor durumda bırakıldığının altı çizildi.
MLPD
MLPD adına panele katılan Peter Römmele, Almanya genelinde seçime katılmalarının, devlet tarafından yasaklanmaya çalışılmasına karşı direndiklerini ve seçimlere katılacaklarını açıkladı.
Römmele, ATİF’in de içinde yer aldığı Die İnternationale Liste MLPD olarak seçimlere hazırlandıklarını aktardı. Römmele, emperyalist saldırganlığa karşı dünya çapında işçi sınıfı ile diğer ezilen halkların birliğini savunarak, Almanya’nın dünya çapındaki askeri müdahalelerine ve emperyalist savaş karşıtı bir duruş sergilediklerinin altını çizdi.
Grevler, sendikalar ve işçi komiteleri gibi yapılar aracılığıyla işçilerin daha güçlü bir şekilde haklarını savunmasını istediklerini, MLPD’nin işçilerin daha fazla söz hakkına sahip olmasını, çalışma koşullarının iyileştirilmesini ve iş güvencesinin sağlanmasını ön planda tuttuklarını açıkladı.
DKP
Panele DKP adına katılan Sascha Bartels 23 Mart’ta gerçekleştilerecek seçimlere parti olarak katılmayacaklarını açıkladı.
DKP’nin kampanyasının ise, kapitalist sistemin eleştirisi üzerine yoğunlaşırken, hükümetin ekonomi politikalarına karşı da sert bir duruş sergilediklerini açıkladı.
Bartels yapmış olduğu konuşmada özellike kendisini solcu olarak tanımlayan grup ve partilerin NATO karşıtı bir siyaset izlemesi gerektiğini ve Almanya’nın NATO’dan çıkması gerektiğinin altını çizdi.
Die Linke
Die Linke adına panele katılan Hüseyin Kenan Aydın yaptığı konuşmada, Almanya tarihinden örnekler vererek sosyal devlet anlayışının giderek yıkıldığı ve 1970lerdeki sosyal hakların daha iyi olduğunun altını çizerek reformlar için mücadele edilerek bu haklara tekrar sahip olmak gerektiğini vurguladı.
İşçi maaşlarının artırılması, düşük gelirli haneler için sosyal yardımların güçlendirilmesi ve sosyal güvenlik sistemlerinin iyileştirilmesi gibi konuların üzerine durdu.
Aydın, Almanya’nın daha açık bir mülteci politikasına sahip olması gerektiğini savundu ve göçmenlere yönelik ayrımcılığın ve ırkçılığın önlenmesi gerektiği mesajını verirdi.
Ortak Mücadele Vurgusu
Panelistlerin gerçekleştirdiği sunumdan sonra söz panel katılımcılarına verildi. Anti emperyalizmden savaş tehlikesine, Duisburg’daki ortak çalışmadan Alman komünist hareketinin tarihsel deneyimlerine kadar birçok konunun ele alındığı bu bölüm oldukça verimli geçti.
Saat 18:00’da başlayan oturum, panelistler kendilerine yöneltilen soruları yanıtladıktan sonra, anti faşist ve anti emperyalist mücadelede ortak duruş sergilenmesi gerektiğinin altı çizilerek saat 20:00’da sonuçlandırıldı.