Home , Avrupa , Röportaj; Hamburg’da Uyarı Grevleri Artıyor

Röportaj; Hamburg’da Uyarı Grevleri Artıyor

HAMBURG|27.03.2023| Almanya’da 2,5 milyon sendikalı emekçiyi temsil eden Birleşmiş Hizmet Sektörü Sendikası Ver.di, toplu sözleşme görüşmelerinin 2. turunu tamamladı. Yüzde 10,5 ve en az 500 Euro zam istiyor. İşverenler, Sağlık, Kreş, Şehir temizliği, Sanat ve Müze emekçilerine 27 ay için yüzde beş zam teklif etti. Bu kabul edilmedi çünkü son üç yılda Reel ücretler yüzde -3,1 azalırken 2023 verilerine göre satın alma gücünün yüzde -6 ya düştüğü söyleniyor. Bu yüzden bu iş kollarında uzun süredir uyarı grevleri yapılıyor. İşverenler, emekçileri/işçileri daha fazla maaş zammı istenirse 560 bin kadroyu silmekle tehdit ediyorlar. Bu yüzden Almanya’da sokaklar ısınmaya devam ediyor. 27 Mart’ ta uzak ve yakın bütün ulaşım sektörü Havaalanı dahil, Hamburg Liman İşçileri’ nin de katıldığı büyük bir uyarı grevi var.

Hizmet sektöründe 23/24 Mart’ta tamgün uyarı grevleri yapıldı. 23 Mart’da Hamburg belediyesinin önünde yapılan eyleme 7 binin üzerinde emekçi katıldı. 24 Mart’da da Gänsemarkt`da toplanıldı. Her iki eylem de DGB Haus (Alman Birleşik Sendikalar birliği) Binası’nın önünde sona erdi. Bizde Atif Hamburg olarak eyleme sağlık alanından katılan bir üyemizle Röpörtaj yaptık ve eylemlerle ilgili görüşlerini aldık.

Hamburg ATİF: Sağlık alanında ne tür sorunlar yaşıyorsunuz.?
-Sağlık alanındaki en büyük sorun yıllardır personel azlığı ve bu yüzden hizmetin kalitesinin düşmesi. Hemşire başına düşen hasta sayısı bakım derecesine göre hem işveren hem de işyeri temsilcisi tarafından her ay hesaplanıyor(Personall Schlüssel) ve bu sayı Sağlık Sigortasına bildiriliyor. Bazı işyerleri bu sayıyı tutturabilmek için konuyla ilgisi olmayan kişileri bile bu anahtar kapsamına alıyor. Bakım derecelerini düşük gösteriyorlar. Bir çok kadro silindi. Ücretler çok düşük ve çalışma koşulları çok ağır. Bu yüzden de genç kuşak bu alanda çalışmak istemiyor. Servislerde öğrenci kalmadı. Bir çok vardiyede yalnız çalışmak zorunda kalıyoruz. İki kişinin işini yapıyoruz bunun karşılığında zamanından önce yıpranıyoruz. Bunu erken emekliliğe saymıyorlar (Zeitkonto) Berlin Charity Hastanesi bu hakkı aylarca mücadele ederek kazandı. Üstelik çalışanların yaş ortalaması çok yüksek. Bu yaşlı insanları hala zorla gece nöbetlerine sokuyorlar. Alman Halkı da sakin, sabırlı bir halktır bilirsiniz. Fransa’da emeklilik yaşı 64’e çıkacak diye ortalık birbirine girdi. Bizimkilerde yıllardır 67. „çıt“ yok.

HA: Sağlık alanında nasıl grev yapıyor sunuz?
Sağlık alanında tamamen işi bırakma diye bir şey yok. Aciller çalışmaya devam ediyor. Servisler de de dönüşümlü eylemlere katılıyoruz. İş çizelgesine o günü grev olarak yazdırıyorsunuz. İşveren grev yapanların o günkü yevmiyesini kesiyor. Eğer Ver.di sendikasına üye iseniz bir forum doldurup grev sonunda imzalatıyorsunuz ve sendika işverenin kestiği bu parayı hesabınıza yatırıyor. Sendikalı olmadığı halde grevlere katılanlarda oldu.

HA: Göçmenlerin greve katılımı nasıl?
Alman devleti bu alandaki personel açığını yıllardır göçmenler üzerinden çözmeye çalışıyor. Benim çalıştığım iş yerinde Filipinler, Tunus, Meksika, Romanya ve Polonya’dan katılan doktor ve hemşireler var. Özellikle Türkiye’den çok doktor geldi. Eylem alanı rengarenkti. Yani göçmenlerin katılımı iyiydi. Özellikle benim çalıştığım hastanedeki Filipinli kadınlar tamamen katılmışlardı. Yeni gelmelerine rağmen. Bu eylemlerin alanda çalışanları birbirine yakınlaştırdığını gördüm. Çünkü dil sorunundan kaynaklı bazen aramızda gerginlikler oluyor.

HA: Sizce bu grevler sorunlarınızı çözer mi?
Hepimiz bu sorunların toplu sözleşme görüşmeleri ile çözülmeyeceğinin farkındayız. Yıllardır da bunu yaşıyoruz zaten. Emeklilik bir hayal oldu. Zaten sakatlanmadan emekli olmamız çok zor.Çoğumuzun şimdiden bir çok sağlık zorunu var. Benimle aynı yaşta Alman bir meslektaşım yürüyüşü yarıda bırakmak zorunda kaldı. Bizim hayatımızı çaldılar.
Sosyalist bir sağlık çalışanı olarak da şunu eklemek istiyorum. Biz yine işçi/emekçi sınıfının ayrıcalıklı bir kesimiyiz ve bu haldeyiz. Durumu daha kötü olan kesimlerde var. Olmayan şey sanırım sınıf bilinci ve dayanışması. O kadar parçalanmış durumdayızki. AfD’li olanlar eyleme katılmadı mesela.
Kapitalizm yıllardır her anlamda büyük bir kriz yaşıyor ve bunu savaşla çözmeye çalışıyor. Ama bence yakında asıl savaş herkesin kendi ulus devletine karşı olacak. Ayaklanmaların artması ve yayılması bunun bir göstergesi. Genç kuşaklardan umutluyum.

Hamburg ATİF olarak verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyoruz ve bundan sonraki eylemlerinizde başarılar dileriz.
Teşekkürler.