Home , Köşe Yazıları , Pazarlık: Almanya MİT’çileri kolluyor Erdoğan da Peter’i tahliye ettiriyor!.. – Veysi Sarısözen

Pazarlık: Almanya MİT’çileri kolluyor Erdoğan da Peter’i tahliye ettiriyor!.. – Veysi Sarısözen

Acayip işler oluyor. Bu acayip işlerden birisi de, Büyük Ada’daki dramatik “casus” operasyonu sonucunda tutuklananların arasında yer alan Peter Steudtner olayı. Haberi medyadan okuyalım:

“Almanya merkezli haftalık dergi Der Spiegel, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bilgisi dahilinde, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in Schröder’e Steudtner’in serbest bırakılması için arabuluculuk görevi verdiğini ve Schröder’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la ‘gizli görev’ dahilinde görüştüğünü yazmıştı.

Gabriel, Schröder’e verilen gizli görevi Spiegel’e teyit etmişti: „Arabuluculuk çalışması için çok müteşekkirim. Bu, gerilimin düşürülmesi yönünde ilk işaret. Türkiye (Steudtner vakasında), taahhütlerinin hepsini gerçekleştirdi.”

Bence bu çok, ama çok acayip bir hadisedir. Şundan dolayı: Alman devleti Türk devletine “layık olduğu” tarzda davranma konusunda şimdiye kadar bu kadar ileri gitmemişti.

Düşünün. Adamlar Türk devleti tarafından casuslukla suçlanan yurttaşları Peter Steudtner’i kurtarmak için “gizli diplomasi” yapıyor. Eski Başbakanını, şimdiki Dışişleri Bakan’ı Sigmar Gabriel Erdoğan’la konuşmak üzere görevlendiriyor. Neden böyle bir görevlendirme yapılıyor? Çünkü Almanlar biliyor ki, Türkiye’de ne TBMM var ne de “bağımsız yargı”. Bütün kararları Erdoğan veriyor. Bu teşhis yerden göğe kadar doğru. Nitekim yapılan görüşmeden hemen sonra Erdoğan’a bağımlı mahkeme, Alman sanığı bırakıp, diğerlerini içeride tutmak gülünç olacağı için tüm sanıkları tahliye ediyor.

Buraya kadar olan biten bugünün koşullarında “acayip” değil. Acayip olan Almanya devletinin Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in, “gizli misyonu”, en küçük bir kaygı duymadan, Türk devleti ne der diye kaygılanmadan “deşifre etmesi.” Yine medyadan haberi okuyalım:

“Gabriel, Schröder’e verilen gizli görevi Spiegel’e teyit etmişti: „Arabuluculuk çalışması için çok müteşekkirim. Bu, gerilimin düşürülmesi yönünde ilk işaret. Türkiye (Steudtner vakasında), taahhütlerinin hepsini gerçekleştirdi.”

İyi mi? Bir Alman Dışişleri Bakanı böyle bir “gizli operasyonu” asla yukarıdaki sözlerle açığa vurmaz. Bu açıklama Türkiye Cumhuriyeti’nin bir “hukuk devleti” olmadığını, tek kişilik bir dikta rejimi olduğunu, diktatörün istediğini hapse attırdığını, istediğini ise serbest bırakmak üzere “taahhütte” bulunabildiğini tüm dünyaya ilan etmektir.

Nitekim Türk devleti bu açıklamayla imamesini şaşırmış, şallak mallak olmuş ve ağzı burnu karışmış bir şekilde AKP Sözcüsü Mahir Ünal’ın ağzında şu komik açıklamayı yapmak zorunda kalmıştır:

„Maalesef Alman dışişleri bakanı seçim öncesi sürdürdüğü hoş olmayan tavrını sürdürüyor. Bu ülkenin hakimlerine, savcılarına, hukuk sistemine hakarettir. Bu ülkede müzakereyle, uluslararası görüşmelerle yargı karar vermez. Yargı, kendi tarafsızlığı ve bağımsızlığı gereği karar verir. Dışişleri bakanının kullandığı Schröder’in arabuluculuk yaptığı ve bu arabuluculuğun sonucunda da söz konusu tutukluların serbest bırakıldığı ifadesi son derece çirkin bir ifadedir.”

Alman Dışişleri Bakanı’nın bu açıklaması, Türk devletinin “rehin” alma, “takas yoluyla” Zarrab ve benzerlerini kurtarma çabalarına ağır bir darbe indirmiş bulunuyor. Şu andan sonra Amerikalıların, Almanların ya da ABD Elçiliklerinde çalışanların pazarlık sonucu serbest bırakılması neredeyse imkansız hale geliyor. Hükümetin telaşı bundan. Erdoğan’ın rehine alma yöntemi en yetkili ağızdan deşifre edildi. Aynı zamanda Türk devletinde yargının kepaze durumu da tüm dünyanın gözlerinin önünde sergilendi.

Almanlar bu tür “gizli misyonların” sonuç alıcı olduğunu kendi tarihlerinden öğrendiler. Bazı eski Sovyet akademisyenlerle yaptığım konuşmalardan öğrenmiştim, vaktiyle Georgi Dimitrof’un ünlü Reihstag yangını ile ilgili tutuklandığı davada, Hitler Almanyasıyla Sovyetler Birliğinin gizli diplomasisi sonuç vermiş, Komintern’in yöneticisi ünlü bir komünist, Hitler’in yargısından beraat ederek kurtulmuştu.

Alman Dışişleri teşhisi koymuştur: Ha Hitler ve onun yargısı, ha Erdoğan ve onun mahkemesi…

Soru: Sakın bu pazarlık Almanya’da yakayı ele veren MİT’çilerle ilgili bir pazarlık olmasın? (YÖP)