Home , Haberler , Nusaybin Koruköy’ünde halka ev hapsi baskısı!

Nusaybin Koruköy’ünde halka ev hapsi baskısı!

Türkiye|19.02.2017| Mardin Nusaybin ilçesi Koruköy’ünde (Xerabe Bava)  halk bir haftadır süren polis ve asker ablukası altında hayatta kalmaya çalışıyor. Silah zoruyla kimsenin evlerinden dahi dışarı çıkarılmadığı köyde halk sesini duyurmaya çalışıyor. 8 gündür kirli kuyu suyu ile hayatta kalmaya çalıştıklarını belirten köylüler ablukanın kaldırılmasını istiyor.Edindiğimiz bilgilere göre Dihaber’e telefonla bağlantı kuran bölge halkının aktırımları ise devlet  zulmünü ortaya koyuyor.

Dihaber’in haberine göre, Telefonla ulaşabildiğimiz ve hayati tehlikesinden dolayı adını kodlanan köylülerden Ş.K., “Telefonla kısıtlı şekilde konuşabiliyoruz. Elimizde görseler bizden alırlar. Hastalarımız var. Sesimizin duyulmasını istiyoruz. Çok zor durumdayız” dedi.

“Bahçeye çıktığımız anda silahlarını doğrultuyorlar”

Telefonda konuşurken zorluk çeken Ş.K., “Başımızı çıkaramıyoruz evden. Askerler köyde dolaşıyor, gözetim altındayız. Evde ekmek kalmadı, bahçeye çıkamadığımız için ekmek yapamıyoruz” dedi. Köyde kimsenin birbirinden haberi olmadığını vurgulayan K., sık sık “Hastalarımız var. Sesimizin duyulmasını istiyoruz. Çok zor durumdayız” diye belirtti.

Erkeklerin hepsi gözaltında

11 Şubat Cumartesi akşamı 5 helikopterin köyün üstünde 75 dakika boyunca dolaştığını anlatan köylülerden N.D., o gün hastası olduğu için Nusaybin Devlet Hastanesine geldiğini ve bir daha köye dönemediğini ifade etti. Pazartesi gününe kadar köyde olduğunu belirten D., şunları kaydetti:

Kim yaralı, kim öldü, kim kaldı bilmiyorum. Pazartesi günü hasta yakınlarım vardı. Onları Nusaybin Devlet Hastanesi’ne getirdim. O günden bu yana bende oradaki akrabalarıma telefon üzerinden görüşmeye çalışıyorum. Tansiyon hastası yaşlılar var, hasta çocuklar var. Çoğu zaman telefonlar da kesiliyor. Köyde ulaşabildiğimiz bir tek kadınlar var. Erkeklere ulaşamıyoruz, hepsini gözaltına almışlar.

Böyle giderse salgın hastalık başlar

Yasaktan bir ay önce köyde suların kesildiğini bu nedenle su ihtiyaçlarını çevre köylerden karşıladıklarını dile getiren D., “Köy halkı 8 gündür kuyu sularını içiyor, kirli suları içiyor. En büyük sıkıntı su. Eskiden çevre köylerde su temin edilebiliyordu, şimdi yasak olduğu için kimse çıkamıyor. Sokaklarda binlerce ölü hayvan var. Böyle devam ederse köyde salgın hastalıklar başlar. Temiz su yok” diye konuştu.

Abluka kaldırılsın

Kamuoyuna çağrıda bulunan D, “Köyümüze sahip çıksınlar. Bütün dünyaya sesleniyoruz, abluka kaldırılsın ve köyle bir an önce irtibat sağlansın” diye duyarlılık istedi.

90’ları aratmıyor

Öte yandan köyde yaşananlara ilişkin operasyona katılan özel hareket polisleri, sosyal medya hesapları üzerinde yaydıkları görüntüler, 90’lı yıllarda köy meydanlarında yapılan işkenceyi aratmıyor. Öldürülen insanları kanlı çıplak bedenleri üzerinde kurt işareti yaparak fotoğraf çeken özel hareket, bu içerikte sayısız fotoğraf servis ediyor. İçişleri Bakanlığı’nın Mehmet Ağar’a teslim edildiği haberlerin ardından servis edilen bu görüntüler, 90’lı yılların insanlık dışı yöntemleri akıllara getirdi.