TÜRKİYE|15.11.2017|Açlık grevinin 252. gününde olan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın sağlık durumu giderek kötüleşiyor. Davanın 3. duruşmasında tahliye olarak ev hapsine alınan Semih Özakça`nın da yargılandığı mahkemeye Nuriye Gülmen getirilmemişti. Nuriye ve Semih İçin Dayanışma’nın yaptığı açıklamaya göre 17 Kasım da davanın 4. duruşmasına Nuriye yine çıkarılmayarak SEGBİS ile ifadesinin alınacak.
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sağlık durumu için adım atmayan AKP hükümeti çare olarak gördüğü Nuriye`nin şuurunu kaybetmesi halinde zorla müdahale etmek.
Nuriye ve Semih`in durumu Sağlık Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü Plan Bütçe Komisyonu’nda gündeme geldi.
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, „Nuriye Gülmen Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yatıyor. Ekimin 10’undan beri, mahkûm servisinde gözetim altında tutuluyor. Her gün 5 uzman doktordan oluşan heyet kendisiyle görüşüyor. Bir heyet oluşturduk biz kendisinin takibi için. Tedavi ve tetkiklerin yapılması gerektiği hakkında görüşülüyor ancak hiçbir şekilde tedaviyi kabul etmiyor“ dedi.
Bakanın açıklamasına tepki gösteren HDP Milletvekili Sibel Yiğitalp, „İş yerine dönse, hiç uğraşmasanız. Bundan daha kolay ne var?“ diye seslendi. Bakan Demircan yanıtı ise, „Yargının konusu“ oldu.
Bakan Demircan’ın, „Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına göre, şuuru açık olduğu sürece ne tetkik yapabilmek için kan alabiliyoruz ne de bir tedavi için girişimde bulunabiliyoruz. Şuuru açık hastanın, kendisiyle her gün görüşüyoruz, izin verirse, sağlığının son durumunu gözleme dışında, bir hekim grubu ancak müsaadeyle buna bakabiliyor.
Yoksa gelip ne kilosunu tartabilirsiniz.
Bizim yapacak bir şeyimiz yok. Ancak şuur kapanması olursa bize yasalar izin veriyor ve müdahale hakkını kullanıyoruz.“ şeklindeki sözleri yetkililerin Gülmen’e zorla müdahale için şuurunu kaybetmesini beklediklerini gösteriyor.