Anasayfa , Manset , Münih Davası Bilirkişi Raporu: ’Erdoğan Daha Büyük Tehlike’
Strafverfahren gegen Müslüm E. u. 9 andere wegen Mitgliedschaft in einer auslaendischen terroristischen Vereinigung (TKP/ML) Demonstranten protestieren am Freitag (17.06.2016) vor dem Landgericht in Muenchen vor dem Auftakt eines Prozesses gegen gegen Müslüm E. u. 9 andere wegen Mitgliedschaft in einer auslaendischen terroristischen Vereinigung (TKP/ML). Die Angeklagten sollen Terroraktionen der kommunistischen Partei TKP/ML unterstuettzt haben - deshalb muessen sich ab heute vor dem Oberlandesgericht (OLG) Muenchen zehn Angeklagte tuerkischer und kurdischer Abstammung verantworten. Criminal proceedings against Muslum e U 9 other due Membership in a foreign terrorist Association TKP ML Demonstrators Protest at Friday 17 06 2016 before the District Court in Munich before the Beginning a Process against against Muslum e U 9 other due Membership in a foreign terrorist Association TKP ML the Defendants should the communist Party TKP ML unterstuettzt have therefore must to from Today before the Higher Regional Court OLG Munich ten Defendants Turkish and Kurdish Descent responsibility

Münih Davası Bilirkişi Raporu: ’Erdoğan Daha Büyük Tehlike’

Münih |15.03.2018| Almanya’nın tirajlı gazetelerinden Frankfurter Rundschau, Münih Komünistler Davası’ne ele aldı. Gazeteci Andreas Förster’in kaleminden çıkan haberde bilirkişi raporuna değinilirken, raporun Erdoğan’ı daha büyük tehlike olarak göstermesi dikkat çekiyor.

TKP/ML Türkiye’de Yasak

Gazete haberinde dava hakkında bilgiler verirken, tarihçi ve Türkiye uzmanı Christoph K. Neumann’ın bilirkişi olarak mahkemede yaptığı sunumun adeta bir tarih dersi olarak yansıdığına vurgu yapıyor. Tutsaklardan muhalif politikacı olarak bahseden gazeteci Förster, Neumann tarafından yapılan sunumda 1980 Askeri Faşist Darbesi sonrası politik sürecin analizinin yapıldığı, kitlesel tutuklamalar, idamlar, tutsakların işkence ve kötü muameleye maruz kalmaları ve politik partilerin yasaklanması hakkında bilgileri verildiğini duyurdu. Diyarbakır 5 Nolu zindanın insanlık dışı uygulamalarına değinilen birlirkişi raporunda, Münih davasından yargılanan tutsaklardan bazılarının o dönem bu uygulamalara maruz kaldığını, TKP/ML’nin Türkiye’de yasaklı olduğunu ve tutsakların bu sebeplerden dolayı Avrupa’ya gelmek zorunda kaldıklarını vurgulanıyor.

Deliller Zayıf

Frankfurter Rundschau’da yayınlanan makalede Haziran 2016 tarihinde başlayan davanın 104. duruşmasının gerçekleştiği dile getirilirken, davanın kamuoyunda ve politik alanda tartışmalı bir dava olduğu ve delillerin oldukça zayıf olduğu belirtiliyor. Yakın zamanda 5 tutsağın serbest bırakıldığını belirten gazeteci Förster, Mahkeme Başkanı Manfred Dauster’in istemeden de olsa yüksek cezalar için şartların henüz oluşmadığını görmek zorunda kaldığını vurguluyor.

Andreas Föster yaptığı yorumda delillerin zayıf kaldığını belirtiyor ve tek tek tutsakların dahi TKP/ML’ye üye yada özel yakınlık konusunda yeterince güçlü delillerin olmadığını ekliyor. Örgütün gerçek anlamda terörist bir örgüt olabileceği konusunun dahi tartışmalı olduğu belirtiliyor.

Erdoğan daha büyük tehlike

17 sayfalık bir bilirkişi raporu hazırlayan tarih ve politika uzmanı Neumann, TKP/ML’nin politik etkisini ve terörist örgüt karakteri hakkında şüphelerini dile getiriyor. Türkiye’de yapılan eylemlerin açıkça bir parti yada örgüte mal edilmesinin zor bir durum olduğunu ifade ediyor. Bunun nedeninin ise suçluların yargılanması aşamasında hukuksal normların işletilmediğine vurgu yapıyor. Bilirkişi Neumann, davanın ana dayanağı olan delillerin Türkiye’den elde edildiğini ve bu delillerin herkesin bildiği üzere raporlarının yanlış, güvenden yoksun, tek yanlı veya eksik olan kaynaklardan elde edildiğini belirtiyor ve ekliyor; ”TKP/ML’nin günümüzde veya yakın zamanda hedefine varması imkansızdır” diyor.

Münih Ludwig-Maxmilians Üniversitesinde görevli bilim insanı olan Neumann raporunda dikkat çekici bir tespit yapıyor. Neumann Türk Anayasa düzenlemesi açısından, radikal islamcı örgüt olan IŞİD vb. yapıların aktiviteleri ile Erdoğan’ın kendisinin daha tehlikeli olduğu tespitini yapıyor. Bu tespiti gazeteci Andreas Förster şu şekilde formüle ediyor: Demokrasiye yönelik Başkan Erdoğan’dan kaynaklanan tehlike, TKP/ML’den açıkça daha büyüktür.

“Bu Dava Durdurulmalı”

Förster değerlendirmesinde, bilirkişi Neumann’ın yaraya parmak bastığını düşünüyor. Davanın olabilmesi için Alman hükümeti’nin 2012’de onay verdiğine dikkat çeken Förster, Türkiye’de gelişen darbe girişimi ve Afrin işgali öncesinde dava ve devrimcilerin takibatına izin çıktığını belirtiyor. Förster son olarak Alman Hükümeti’nin bugün böylesi bir kararı almayabileceğini vurgularken, 11 Mart 2018 tarihli duruşmada savunma avukatlarının taleplerinin bu doğrultuda olduğunu, Alman devletine daha fazla zarar gelmemesi için iddianamenin geri çekilmesi ve davanın durdurulması gerektiğini ifade ediyor. Aksi durumda Alman Hükümeti’nin dünyaya ikiyüzlü olarak görüneceğini belirten gazeteci Andreas Förster, Hükümetin müttefiği için uluslararası hukuka aykırı tutumları görmezden geldiğini ve kendi değerlerine ihanet ettiğini belirtiyor.

Frankfurter Rundschau’da yayınlanan makaleye burdan ulaşabilirsiniz…