Home , ATİF , Krizin Faturasını Ödememek İçin Sesimizi Yükseltelim

Krizin Faturasını Ödememek İçin Sesimizi Yükseltelim

ATİF | 12 – 06 – 2010 | Küresel alanda patlak veren ekonomik krizin sahipleri işçi ve emekçiler nezdinde bir kez daha teşhir edilmektedir. Almanya çapında oluşturulan “Krizin Faturasını Ödemeyeceğiz” platformu tarafından organize edilen ve çeşitli sendikalarca desteklenen eylemlilikler 12 Haziran’da iki yerde devam edecektir.

Berlin ve Stuttgart merkezli bu eylemliliklerin ana hedefi kapitalist krizin faturasını işçi ve emekçiye ödetme derdinde olan sermaye patentli Alman koalisyon hükümetini teşhir etmektir.

SPD-Yeşiller hükümeti tarafından yürürlüğe sokulan neo-liberal politikalar kapsamında ki AGENDA 2010 ve sosyal yıkım politikaları, CDU/SCU-FDP hükümeti tarafından derenleştirilerek devam ettirilmektedir. Son on yılda yürürlüğe giren yasalar çerçevesinde, işçi, emekçi ve gençliğin sağlık, sosyal ve eğitim hakları gasp edilmiş, 129a-b gibi anti-terör yasalarıyla direnişler bastırılmaya çalışılmıştır.

Sermayeye biat eden hiçbir hükümet işçi ve emekçiler lehine karar alınması beklenemez. Nedir ki, koalisyon hükümetinin almış olduğu 80 Milyarlık tasarruf önlemleri işçi ve emekçiler cephesinde tepkilerle karşılanmış durumdadır. Elde edilen kârı himayesine alan sermaye sahipleri, zararları işçi ve emekçilere ödetme amacındadır. Çıkarılan son tasarruf paketleri ile işçi, emekçi, emekli ve işsiz sekimi krizden doğan zararları ödeyecek olan kesimler olarak belirlenmiş durumdadır. Ve böylece Schröder-Fischer hükümetinin sermaye lehine açmış oldukları gedik, son tasarruf paketleri ile iyiden iyiye açılmış durumdadır.

Çıkarılan bu paketler sermeyenin yararına, işçi, emekçi ve işsiz kesimin ise zararındadır. Hartz-4 emekliliklerin primlerinin ve çocuk parasının kesilmesi, işsizlik parasının kesintiye uğraması, ev masrafları için verilen yardımların kesilmesi hizmet sektöründe işçi kıyımına gidilmesi gibi bir çok önlem son tasarruf paketinin inciler arasında yer almaktadır.

Ama aynı zamanda dışa yönelik emperyalist saldırganlıklarından vazgeçmeyen Alman emperyalizmi, okullarda askeriyenin reklamlarını yaparak Alman halkını bir emperyalist savaşa hazırlamanın da telaşı içindedir.

İşçiler, Emekçiler!

Sosyal hak gaspları sadece Almanya ile sınırlı değildir. Yunanistan’da Türkiye’ye, İspanya’dan Fransa’ya artan hak gasplarına karşı direnişler, işgaller ve protestolar yükselmektedir. 78 gün kar, kış ölüm-hastalık demeden Ankara’nın ortasında direnen TEKEL işçilerinin, günlerce sokaklarda IMF ve AB sömürüsüne karşı ayaklanan Yunan işçi ve emekçilerinin, İspanya, Fransa ve İtalya’da sokaklara çıkan milyonlarca işçi ve emekçinin haykırışları ortaktır. Tüm bu haykırışların anlamı; “Krizin Faturasını Ödemeyeceğiz” dir.

Yerli, Göçmen işçi ve emekçiler omuz omuza, yapılan son saldırı dalgasına karşı direniş mevzileri oluşturulmak zorundadır. Emek cephesine top yekûn saldıran Alman sermayesine karşı top yekûn direniş bariyerleri  örmek bir elzem halini almıştır Eğitim hakları gasp edilerek yarınları karartılmak istenen çocuklarımıza bırakabileceğimiz en önemli miras mücadelenin kendisi olacaktır.

Sosyal yıkıma karşı omuz omuza!

Tüm ülkede sosyal yıkım; cevabımız direniş!

Yaşasın enternasyonal dayanışma!

ATIF_Kriz – PDF

Krizin Faturasını Ödememek İçin Sesimizi Yükseltelim

Küresel alanda patlak veren ekonomik krizin sahipleri işçi ve emekçiler nezdinde bir kez daha teşhir edilmektedir. Almanya çapında oluşturulan “Krizin Faturasını Ödemeyeceğiz” platformu tarafından organize edilen ve çeşitli sendikalarca desteklenen eylemlilikler 12 Haziran’da iki yerde devam edecektir. Berlin ve Stuttgart merkezli bu eylemliliklerin ana hedefi kapitalist krizin faturasını işçi ve emekçiye ödetme derdinde olan sermaye patentli Alman koalisyon hükümetini teşhir etmektir.

SPD-Yeşiller hükümeti tarafından yürürlüğe sokulan neo-liberal politikalar kapsamında ki AGENDA 2010 ve sosyal yıkım politikaları, CDU/SCU-FDP hükümeti tarafından derenleştirilerek devam ettirilmektedir. Son on yılda yürürlüğe giren yasalar çerçevesinde, işçi, emekçi ve gençliğin sağlık, sosyal ve eğitim hakları gasp edilmiş, 129a-b gibi anti-terör yasalarıyla direnişler bastırılmaya çalışılmıştır.

Sermayeye biat eden hiçbir hükümet işçi ve emekçiler lehine karar alınması beklenemez. Nedir ki, koalisyon hükümetinin almış olduğu 80 Milyarlık tasarruf önlemleri işçi ve emekçiler cephesinde tepkilerle karşılanmış durumdadır. Elde edilen kârı himayesine alan sermaye sahipleri, zararları işçi ve emekçilere ödetme amacındadır. Çıkarılan son tasarruf paketleri ile işçi, emekçi, emekli ve işsiz sekimi krizden doğan zararları ödeyecek olan kesimler olarak belirlenmiş durumdadır. Ve böylece Schröder-Fischer hükümetinin sermaye lehine açmış oldukları gedik, son tasarruf paketleri ile iyiden iyiye açılmış durumdadır.

Çıkarılan bu paketler sermeyenin yararına, işçi, emekçi ve işsiz kesimin ise zararındadır. Hartz-4 emekliliklerin primlerinin ve çocuk parasının kesilmesi, işsizlik parasının kesintiye uğraması, ev masrafları için verilen yardımların kesilmesi hizmet sektöründe işçi kıyımına gidilmesi gibi bir çok önlem son tasarruf paketinin inciler arasında yer almaktadır.

Ama aynı zamanda dışa yönelik emperyalist saldırganlıklarından vazgeçmeyen Alman emperyalizmi, okullarda askeriyenin reklamlarını yaparak Alman halkını bir emperyalist savaşa hazırlamanın da telaşı içindedir.

İşçiler, Emekçiler!

Sosyal hak gaspları sadece Almanya ile sınırlı değildir. Yunanistan’da Türkiye’ye, İspanya’dan Fransa’ya artan hak gasplarına karşı direnişler, işgaller ve protestolar yükselmektedir. 78 gün kar, kış ölüm-hastalık demeden Ankara’nın ortasında direnen TEKEL işçilerinin, günlerce sokaklarda IMF ve AB sömürüsüne karşı ayaklanan Yunan işçi ve emekçilerinin, İspanya, Fransa ve İtalya’da sokaklara çıkan milyonlarca işçi ve emekçinin haykırışları ortaktır. Tüm bu haykırışların anlamı; “Krizin Faturasını Ödemeyeceğiz” dir.

Yerli, Göçmen işçi ve emekçiler omuz omuza, yapılan son saldırı dalgasına karşı direniş mevzileri oluşturulmak zorundadır. Emek cephesine top yekûn saldıran Alman sermayesine karşı top yekûn direniş bariyerleri örmek bir elzem halini almıştır Eğitim hakları gasp edilerek yarınları karartılmak istenen çocuklarımıza bırakabileceğimiz en önemli miras mücadelenin kendisi olacaktır.

Sosyal yıkıma karşı omuz omuza!

Tüm ülkede sosyal yıkım; cevabımız direniş!

Yaşasın enternasyonal dayanışma!