KOLOMBİYA | 10 – 02 – 2009 | FARC-EP ile Kolombiya’lı senatör Piedad Cordoba öncülüğündeki „Barış isteyen Kolombiyalılar“ grubunun görüşmeleri sonucu, FARC’ın elindeki esirlerden 6 kişilik bir grubu 1 Şubat 2009 tarihinden itibaren bırakmaya başladı.
Yaklaşık bir bucuk ay öncesinde senatör Piedad Cordoba öncülüğündeki grup ülkeye barış ortamının getirilmesine katkıda bulunmak amacıyla FARC-EP ile internet üzerinden topladıkları imzalar ile iletişime geçerek, FARC’tan elindeki esirleri tek taraflı olarak bırakmasını talep ettiler. Kısa zamanda sayısı hızla artarak 130 bini bulan imzalara FARC, 6 kişilik bir grubu serbest bırakacağını belirterek karşılık verdi.
Üçü polis, diğeri asker olan 4 rehinenin FARC tarafından teslim edilmesi sürecine direkt olarak Piedad Cordoba, Uluslararası Kızılhaç, Brezilyalı temsilciler ve Barış İsteyen Kolombiyalılar grubundan gazeteci Jorge Rodriguez Botero katıldı. 1 Şubat 2009 tarihinde gerçekleşen esir tesliminin sonrasında Brezilya ordusuna ait helikopter, bırakan esirlerle birlikte Kolombiya’daki Villavicencio bölgesindeki Vanguardia havaalanına beklenilenden çok daha geç indi. Gazeteci Botero’nun Telesur kanalına yaptığı açıklama ile gecikmenin nedeni anlaşıldı. Kolombiya devletinin, kendisinin hiçbir şekilde destekleyici olarak içinde bulunmadığı esir teslimi sürecini sabote ederek esirleri getiren ve koruyan FARC gerillalarına hem havadan hem de karadan saldırı düzenlediği, bir gerillanın ölümüne sebep olduğu esirlerin koruma görevini üstlenen diğer bir gerillayı kaçırdığı ortaya çıktı. Gazeteci Botero, Kolombiya ordusuna ait uçakların bölgede anlaşmaya aykırı olarak uçuşlar yaptığını söylerken, Telesur’a telefonla katılan FARC komutanı Jairo Martinez, Kolombiya ordusunun savaş uçakları ve karadan operasyon düzenleyerek Saul isimli bir gerillayi öldürüp diğer bir gerillayı kaçırdığı ifade etti. Esirleri sağlam ve sağlıklı bir şekilde teslim alan Brezilya ordusu mensuplarına teşekkür eden Martinez, daha önce de „Jaque“ isimli operasyonu Kızılhaç amblemleri kullanarak yapan Kolombiya devletini kınamayan Kızılhaç’a güven duymadıklarını belirtti.
Kızılhaç temsilcisi Yves Heller ve bu görüşmelerde hükümeti temsil eden Luis Carlos Restrepo ise yaptıkları açıklamalarda Kolombiya devletinin herhangi bir saldırısı olmadığını iddia ettiler. Restrepo, yaşananlara tanıklığını açıklayan gazeteci Botero’yu eleştirerek bütün bu söylenenlerin onun sorumsuzluluğundan kaynaklandığı bahane ederek detaylı bilgi vermekten kaçındı.
Esirlerin getirilmesine de eşlik eden Piedad Cordoba, 2 ve 4 Şubat 2009 tarihlerinde FARC-EP tarafından serbest bırakılacak olan Meta bölgesi eski valisi olan Alan Jara ve 2002 yılında FARC tarafından kaçırılan 12 milletvekilinden Kolombiya devletinin operasyonu sonucu hayatta kalan tek kişi olan eski milletvekili Sigifredo Lopez’in geri getirilmesi için çalışmalarına devam edeceklerini bildirdi.
Serbest bırakan eski vali Alan Jara’dan sok sözler
7 yıl 7 ay önce FARC-EP tarafından kaçırılan Meta bölgesi eski valisi Alan Jara’yı getiren Brezilya ordusuna ait helikopter 3 Şubat 2009 tarihinde yerel saatle 14.10 da Villavicencio -Vanguardia Havaalanı’na indi. Esi ve oğluyla kucaklasan Alan Jara’nın ilk sözleri, „Çok mutluyum. Beni buraya getirerek yeniden ailemle birlikte olmamı sağlayan Piedad Cordoba ve Barış İsteyen Kolombiyalılar grubuna teşekkür ediyorum“ oldu. Sırtında gerillalara ait olan sırt çantası ve şapkası ile helikopterden inen Alan Jara’nın, 2008 yılında Kolombiya ordusunun şaibeli operasyonu ile getirilen Ingrid Betancourt’un aksine, Başkan Alvaro Uribe ve Kolombiya Ordusu’na teşekkür etmemesi dikkat çekti.
Daha sonra yaptığı basın açıklamasında oldukça neşeli görünen Alan Jara, ülkede yaşanan derin silahlı çatışma ortamından çıkışın Kolombiya devleti’nin uyguladığı savaş yöntemi ile mümkün olmadığını, bundan çıkışın ancak politik yoldan gerçekleşebileceğini vurguladı. Son 7 yıl boyunca günlük yaşamının nasıl geçtiğine dair soruları esprilerle yanıtlayan Alan Jara, Başkan Uribe ile ilgili bir soruyu oldukça ciddi bir şekilde „Tüm kalbimle inanarak söylüyorum ki Uribe bizlerin serbest bırakılması için hiçbirşey yapmadı“ şeklinde yanıtladı. Gerilla yaşamının hiç de kolay olmadığını belirten Alan Jara, FARC’a katılımların sürdüğünü ve ülkede eğitim, sağlık, vb gibi pekçok şeyden mahrum ve neredeyse açlıkla karşı karşıya kalan genç nüfusun FARC’a katılmaya devam ettiğini vurguladı. Uribe’nin iddia ettiği gibi FARC’ın büyük darbe alarak yokolmanın eşiğine geldiği tespitinin doğru olmadığını belirten Jara, özgürlüğe kavuşmadan önce teslim bölgesine gelene kadar 7 hafta boyunca Yaklaşık 300 km yürüdüğünü kendisini coşkuyla dinleyen kalabalığa anlattı.
FARC komutanı Mono Jojoy’un, kendisine „Onu ne olursa olsun verdikleri sözü tutarak özgür bırakacakları yere ulaştıracakları“nı garanti ettiğini açıklayan Alan Jara, bu uzun yürüyüş esnasında Kolombiya ordusunun helikopterlerden üzerlerine ateş açtığını, uçaklardan bombalar yağdırdığını, kara operasyonlarının yaşandığını, gerillanın ise kendilerini korumak için onları bulundukları yerden çıkardığını belirtti. Bu sözler Kolombiya devleti ve başkan Uribe’nin yalanlarını birkez daha açığa çıkarmış oldu.
Konusması içerisinde sık sık Piedad Cordoba’ya teşekkür eden Jara, Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’e de, 2008 yılındaki esir değişimi sürecine aktif olarak katılıp Clara Rojas’ın serbest bırakılmasını sağlayarak kendilerinin özgürlüğe kavuşmasının temellerini atmasından dolayı teşekkür etti.
Başkan Uribe Alan Jara’yı evinde ziyaret etikten sonra yaptığı basın açıklamasında Jara’nın yeniden özgür olmasından memnunluk duyduğunu belirterek Jara’nın kendisi ile ilgili olarak sarfettiği sözlere değinmemeyi tercih etti. 1 Şubat 2009’daki askeri operasyonu onaylayan Uribe, FARC’ın bulunduğunu bildikleri yerleri bombalamaktan çekinmeyeceklerini, ancak sivilleri bombalamadıklarını“ söyleyerek dört esirin teslimi esnasındaki saldırıyı da dolaylı olarak kabul etmiş oldu. Bu saldırıya dair ilk bilgileri veren gazeteci Jorge Enrique Botero ve Hollman Morris’i „terörizmin gazetecileri“ olarak tanımladı.
Esir değişimi sürecini ancak bırakılacak olan FARC gerillalarının yeniden dağa geri dönmemeleri şartıyla kabul edebileceğini belirterek, FARC’tan ayrılmak isteyen gerillalara ödül çağrısı yapmaktan geri durmadı.
Esirlerin bırakılmalarını izleyen gazetecilere yapılan saldırı ve baskıyı fotoğraflayan bir gazetecinin tepkisini bastırmak için konuyu değiştirerek, FARC’a gözdağı içeren mesajlar vermeyi tercih etti.
Sözlerini „Barış, politik oportünizmle yönetilen bir süreç olamayacağından bu barış çabalarını takip edeceğim“ diyerek noktaladı.
5 Şubat 2009 tarihinde FARC’ın kaçırdığı eski milletvekili Sigifredo Lopez’in Valle del Cauca bölgesinde teslim edilmesi bekleniyor.
4 Şubat 2009, Caracas, Canan Ateş.