Home , ATİF , KÖLN-FORD FABRİKASINDA SENDİKA TEMSİLCİLİĞİ SEÇİMLERİ GERÇEKLEŞTİ!

KÖLN-FORD FABRİKASINDA SENDİKA TEMSİLCİLİĞİ SEÇİMLERİ GERÇEKLEŞTİ!

ALMANYA|23.06.2017|Köln şehrinde bulunan Ford fabrikasında örgütlü olan İG Metall Sendikası, 19-20 Haziran tarihlerinde yaptığı seçimle yeni Sendika Temsilcilerini seçti. Bu seçim sürecine dahil olan ve yapılan seçimde Sendika Temsilciliği (Vertraun Körper Laitung) hakkı kazanan ATİF Köln Derneğimizin yönetim kurulu üyesi yoldaşımızla fabrika da yaşanan sorunlara, seçime ve önümüzdeki dönem çalışmalara dair ATİK HABER MERKEZİ olarak bir röportaj gerçekleşirdik.

AHM : Göçmen bir işçi olarak kısaca iş arama ve Ford da işe başlama hikayenizden bahsedermisiniz?
Almanya’ya yerleşmiş göçmen işçi olarak, belli bir mesleki eğitim almadan ve yeterli seviyede dil bilmeden iş bulmak ve çalışmak gayet zor. Bende belirli zorluklar yaşayarak bu koşullar içerisinde taşeron firma üzerinden 2013 yılından itibaren Ford fabrikasında çalışmaya başladım. Taşeron firmada; kısa süreli iş sözleşmesi, yüksek seviyede maaş kesintisi, nedensiz işten çıkartılma, tatil ve izinlerde kısıtlama, hastalık halinde işten atılma tehditi vb. bir çok baskıya maruz kaldım. Bu Taşeron firmanın işçilerin maaşlarını düşük hesaplayarak yaptığı dolandırıcılıkla elde ettiği milyon EURO`luk bir dava halen Köln Mahkemesinde devam etmektedir. Bütün bu yaşadığım zorluklara rağmen 2017 başlarında Ford firmasından süresiz çalışma sözleşmesi hakkı elde ettim.

AHM : Ford fabrikasında Sendika Temsilciliği (Vertraun Körper Laitung) ne anlama geliyor biraz bahsedermisiniz?
Ford fabrikası İG Metall sendikasının yıllardır örgütlü olduğu bir fabrika. Buna rağmen işverenin yıllardır işçiler üzerinde baskısı azalmış değil. Hala çalışma koşulları ve işveren tarafından önemli haksızlıklara maruz kalıyor çalışanlar. Sendika temsilciliği, tamda bu noktada dünyanın ikinci büyük otomobil üretim fabrikası olan Ford-Köln’de, sendikanın ulaşamadığı her alanda işçinin sesi olmak anlamına gelmektedir.
Bir avuç sendika çalışanının, onbinlerce işçiyle ilgilenmesi gayet zorluklar taşıyor. Bu noktada görev işyerlerindeki sendika temsilcilerine düşüyor. Sendikayla işçiler arasında bir bağ görevi görüyorlar. Düzenli seminer ve haftalık toplantılarda fabrika içindeki sorunlar noktasında sendika yönetimini bilgilendiriyorlar. Zaman zaman özel sorunlar karşısında, işçilerin yasal hakları noktasında bilgi sahibi olmalarını sağlıyorlar. Fabrika içerisinde yaşanan herhangi bir soruna, sendika adına ilk onlar müdahale edebiliyorlar. Sendika Temsilcileri iş sağlığı ve güvenliği konusunda, işçilerin taleplerini örgütlü bir çalışmaya dönüştürme noktasında önemli sorumluluklar taşıyor.

AHM : Ford fabrikasının çalışma koşullarından bahsedermisiniz?
Ford çalışanları bir süredir, Amerika merkezli yapılan spekülatif tartışmalarla meşgul edilmeye çalışılıyor. Sizinde bildiğiniz üzere Ford yönetimi, dünya genelinde ki her 10 çalışanından birini işten çıkarmayı planlıyor. Bunu da geleceğe yatırım yapmak olarak açıklıyor. Bu çalışanlar üzerinde önemli bir huzursuzluk yarattı. En son yapılan yarı dönem toplantısında, kaos üretim tarzının devam edeceği bildirildi. Bu şu anlama geliyor, yarın ne olacağı belli değil, işçilere yarın fabrikayı kapatabiliriz hissiyatı veriliyor. İşçilerin haksızlıklar karşısında direniş göstermeleri, eylem yapmaları, işçi haklarını savunmalarını vb. durumların gelişmesinin önü kesilmeye çalışılıyor. İşveren; her istediğimi yaparım, işçilere karşı çıkarsanız fabrikayı kapatırım korkusu yaratıyor.

AHM : Ford da çalışan göçmen işçi oranlarından bahsedermisiniz?
Şu anda Köln fabrikasında 15 binin üzerinde çalışan bulunmakta. Avrupa genelinde 22 üretim tesisi ve 70 bin işçisi bulunuyor Ford’un. Yaklaşık % 30’lük bir taşeron (kiralık işçi gücü) var. Yıllık ortalama araç üretimi 350-400 bin civarında. Günlük 2000 bin üzerinde araç üretiliyor. Sadece Avrupa da yıllık 1,5 milyon Ford marka araç satılıyor. Yıllık 30 milyarlık cirosuyla Avrupa genelinde % 8,5 pazar payı bulunuyor. Köln fabrikasında Yaklaşık 50 ayrı ulustan insan çalışıyor. Çok farklı kültürler ve dilleri içerisinde barındıran bir fabrika. Türkiyeli göçmen işçi sayısı da epey yüksek.

AHM : Ford işçisi olarak çalışma alanınızda nelerin değişmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?
Öncelikle bir süredir devam eden kaos üretim tarzına (yarın ne olacağı belli olmayan) en kısa zamanda son verilerek, işçilere uzun süreli iş garantisi verilmeli. Fabrika içerisinde bazı bölümlerde gece vardiyaları kapatılarak, diğer vardiyalarda üretim süreleri hızlandırıldı. Daha önce 80-90 saniye de bir araç üretilirken bu süre 68 saniyeye indirildi. Bu durum işçiler açısında zor durumlar yaratmakta, bunun değişmesi lazım. Ayrıca en can alıcı noktaların başında taşeron işçi arkadaşların durumu geliyor. Onların kısa sürede süresiz iş sözleşmelerine kavuşmaları en büyük arzumuz. Bunu için sendika olarak kampanyalar örgütlüyoruz. Bununla birlikte temiz ve sağlıklı çalışma alanları yaratma noktasında bazı değişiklikler şart.

AHM : Sendika Temsilciliğine (Vertraun Körper Laitung) aday olmaya neden başvurdunuz?
Fabrikalarda ki işçi sınıfı içerisinde birikmiş olan sorunları çözebilmenin en önemli silahı sınıf bilinçli işçi çalışmasını yaratmaktan geçmektedir. Yıllardır örgütlü çalışma yürüttüğümüz konfederasyonumuz ATİK ve ATİF, son yıllarda işçi çalışmasına yoğunlaşarak önemli kazanımlar elde etti. Bu yoğunlaşmanın sonuçlarını gündemleştirerek, çalıştığımız alanlarda pratikleştirmeliyiz. Sendika Temsilciliğinin bunun için önemli bir olanak olduğunu düşünerek seçimlerde aday oldum. Yıllardır çalıştığım bu yerde, işçiler hala önemli sorunlar yaşıyor ve birikmiş sorunlarla birlikte bunların örgütlü bir çalışmayla çözümlenmesi aciliyeti bulunmakta. Bu bilinçle seçim öncesi işçi arkadaşlarımla sohbet ve tartışmalar yürüttüm, bunun bir sonucu olarak önemli sayıda bir oy alarak İşçi Temsilciliğine hak kazandım.

AHM : Sendika Temsilcisi (Vertraun Körper Laitung) olarak önümüzdeki süreçte ne gibi planlarınız var bize kısaca bahsedermisiniz?
İşçiler için daha sağlıklı ve güvenlikli iş alanı yaratmak, sürekli ve öncelikli çalışma planımız. İşverenden uzun süreli iş garantisi almak içinde çalışmalarımız sürecek, ayrıca taşeron firma işçilerinin süresiz çalışma sözleşmesiyle, kiralık işçi statüsünden kurtulmaları için daha güçlü bir kampanya örgütlemek şart. Bunun yanısıra yaklaşık son yedi aylık maaşlarda ödenmeyen %10 lük kesintiye karşı örgütlü bir tepki geliştirdik. Personel yönetimine giderek talebimizi ilettik ve baskı yaptık, kısa sürede bu kesintilerin ödeneceğine dair söz aldık, bunun takipçisi olacağız. İşçi arkadaşlarımızı kazanılmış hakları noktasında daha fazla bilgilendirerek, onları haksızlıklar karşısında örgütlü gücün önemi noktasında bilinçlendirmeliyiz. Fabrikamızda çalışan, kadın ve LGBT işçilerin dönem dönem karşılaştıkları cinsiyetçi haksızlıklara ve mobbing yaklaşımlara karşı daha etkili yaptırımlar gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
AHM : Teşekkürler. Başarılar.