İSTANBUL- 22-08-2014-Türkiye’nin en büyük bankalarından Türkiye İş Bankası kuruluşu olan Şişecam, 2013 verilerine göre Türkiye’nin en büyük 50 şirketi arasında 24. sırada yer alıyor.
Şirketin Türkiye’nin yanı sıra Bulgaristan, Hollanda, Rusya, Romanya, Almanya, Amerika, Slovakya, Macaristan, Hindistan, Mısır, Ukrayna, Gürcistan, İtalya, Bosna Hersek, Avusturya ve İngiltere’de bulunan şirketlerle ortaklığı bulunuyor.
Şişecam, Ocak-Haziran 2014 döneminde 679 milyon TL’yi yatırıma harcadı. 2014 yılının ilk yarısında yurtiçi ve yurtdışı kuruluşlarında 1827 bin ton cam, 1040 bin ton da soda üretti.
KARINI İKİYE KATLADI
Şişecam 2014 yılının ilk üç ayında 132 milyon TL net kar elde ederken, aynı dönemde net satışı 1,6 milyar TL oldu. İlk altı ayda ise 294 milyon TL net kar elde eden Şişecam, 2014 yılının ilk altı ayında 3,4 milyar TL net satış elde etti.
İŞÇİ KAZANDIRIYOR AMA…
Şişecam bu büyük karlara rağmen işçilerine hak ettiği ücreti vermemekte diretiyor. Şişecam yönetimi, Kristal-İş Sendikası ile yürütülen yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde yüzde 11,79 oranında zam önerdi. Sendika ise yüzde 23,12’lik zam istedi.
Şişecam işçilerinin ortalama saat ücreti Aralık 2013 tarihi itibariyle 9,24 lira. Bu da aylık net 1566 lirayı buluyor. Üstelik işçilerin çok önemli bir kısmı, asgari ücretle yani net 846 lira aylıkla ya da asgari ücretin biraz üzerinde ücretle çalışıyor. Şişecam işçisi, bin 99 liralık açlık sınırının da altında maaş alırken, şirketin Yönetim Kurulu Üyeleri aylık brüt 9 bin 250 TL maaş alıyor.
İşte bu sefaleti kabul etmeyen Şişecam işçisi, talepleri kabul edilmeyince 20 Haziran 2014 tarihinde greve gitti. Türkiye’deki 10 fabrikada 5 bin 800 işçinin katıldığı grev, 8. gününde Bakanlar Kurulu tarafından „genel sağlığı ve milli güvenliği bozduğu“ iddiasıyla yasaklandı.
AKP Hükümeti’nin 60 günlük grev erteleme süresi 26 Ağustos itibariyle doluyor. Süreç, şirketin cirosunu açıkladığı günlere denk geldi. Bu kadar büyük karlardan işçilere ne kadarı düşecek belli değil.
DANIŞTAY İTİRAZI KABUL ETMEZSE…
Kristal-İş Sendikası, grev erteleme kararını Danıştay’a götürdü, ancak mahkeme itirazı reddetti. Ret kararına da itiraz eden sendika, bir yandan da Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.
Danıştay, itirazı hala karara bağlamadı. Bu aşamaya kadar açıklanması beklenen kararın gelmemesi, „kasıt mı var“ sorusunu akıllara getiriyor. Çünkü Danıştay, hukuka aykırı olan grev erteleme kararını reddederse, grev yeniden başlayacak. İtirazı kabul etmezse, işçilerin önünde iki seçenek var. Ya masada anlaşma sağlanacak ya da Yüksek Hakem Kurulu’na başvuru yapılacak.
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanuna’na göre, Danıştay’dan ret kararı gelirse, 26 Ağustos’tan sonra ya sendikanın ya da patronun Yüksek Hakem Kurulu’na başvuru yapması gerekiyor. Her iki taraf da başvuru yapmazsa, sendikanın yetkisi düşüyor. Sendikanın yetkisinin düşmesi, her şeyin sil baştan yapılması anlamına geliyor.
Kararın Yüksek Hakem Kurulu’na bırakılması durumunda ise sendikanın yıllardır mücadele ile kazandığı hakların bir kalemde silinme riski var. Çünkü, Sendikalar Kanunu’na göre Kurul; bir Yargıtay daire başkanı, Bakanlar Kurulu’nca belirlenen bir kişi, YÖK tarafından belirlenen bir kişi, Çalışma Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’nden bir kişi, işçi temsilcisi iki ve işveren temsilcisi iki kişi olmak üzere toplam 8 üyeden oluşuyor. Ağırlığını hükümetin belirlediği kuruldan, işçiler lehine bir karar çıkması beklenmiyor.
Diğer seçenek olan masada anlaşma ise henüz belli değil. Sendika ile Şişecam yönetimi arasında şu ana kadar bir görüşme olmadı.(etha)