Home , ATİK , ATİK: 'İtalya-Rosarno’daki göçmenlere yönelik histerik saldırganlık ‘modern köleci ırkçılık’tır!'

ATİK: 'İtalya-Rosarno’daki göçmenlere yönelik histerik saldırganlık ‘modern köleci ırkçılık’tır!'

ATİK | 11 – 01 – 2010 | Güney İtalya’nın Kalabria bölgesi içindeki Rosarno kasabasında tarımsal sezonal işlerde çalıştırılmak üzere bulundurulan yarı-resmi statüye veya illegal konuma sahip göçmen işçilere ve mültecilere yönelik yeni bir saldırganlık örneği daha yaşanmaktadır.

Irkçı-faşist-mafyacı kesimlerin göçmen iki kişiyi tüfekle ağır yaralaması ertesinde protesto yürüyüşüne geçen göçmen emekçilerin meşru kitlesel eylemini Rosarno polisi ve carabineri ekiplerinin şiddet kullanarak dağıtması, kasabadaki çatışmalı olayların asıl kaynağı olmuştur. Rosarno kasabasında kendilerine karşı aylardır sürdürülen insanlık dışı uygulamaları, horlamayı, ayrımcılığı ve ırkçı saldırganlığı protesto etmek için harekete geçen göçmenler, bu meşru isyanlarıyla,  sivil cesaret  geleneğine yeni bir örnek daha sundular.

Irkçıların, mafya çevrelerinin ve polisin işbirliğiyle başlatılan saldırılarda yüzlerce göçmenin yaralandığı söylenmaktedir. Uluslararası egemen medya olayları çarpıtarak ve ırkçılığı körükleyerek vermektedir. Son dönemlerde göçmenler, Kalabria bölgesinin meşhur mafya örgütü ‚Ndrangheta‘ birimlerince zorla ‚güvenliğiniz için haraç‘ ödemesine tabi tutuldukları ve bu sayede ikinci defa sömürüldükleri yönlü şikayetler etmekteydiler. Bu olaylar sonrası -hiç bir hukuk kuralı işletilmeden- yüzlerce göçmen ani ve zoraki bir deportasyona tabi tutularak, Bari ve Birindisi şehirlerindeki hijyenik alt yapısı bile olmayan konutlara yerleştirilmekteler. Can güvenlikleri tehlikede olan binlerce göçmen ve mülteci kendi imkanlarıyla bölgeden kaçmak niyetindedirler.

İtalya İçişleri Bakanı Roberto Maroni ‚Rosarno’daki olaylar illegal göçmenliğe ve göçmen kriminalitesine karşı daha sert yöntemlerle mücadele edilmesi gerektiğini göstermektedir‘ diyerek mafya ve polis işbirliğinde illegal göçmenlere yönelik yürütülen saldırganlık histerisine arka çıkmaktadır.  Buna karşın ilerici, demokratik İtalyan kamuoyu ve sol muhalefeti ise ‘asıl sorun (legal veya illegal) göçmenler değil, sömürücü, mafyacı, ırkçı ve faşist zihniyetlerin egemenlik kavgasıdır’ tarzındaki doğru politik çözümlemeyi dillendirmektedir. Kalabria eyaleti ve Rosarno kasabasındaki meyve tarlalarının bağbozumu işlerinde çalışmak üzere, onbinlerce göçmen emekçi çok kötü, sağlıksız ve güvencesiz koşullarda köle gibi çalıştırılmaktalar. Birleşmiş milletler mülteciler masası UNCHR ve İtalyan sendikaları dahi bu insanlık dışı koşulları yıllardır eleştirmektedir.

Mussolini döneminden beri ırkçı, faşist zihniyetli örgütlerin ve mafyanın çok güçlü olduğu bir eyalet olarak bilinen Kalabria, ekonomik açıdan esasen bir tarım ve iç turizm bölgesidir. Ucuz, kalifiyesiz, güvencesiz göçmen emeği sömürüsü üzerinden rekabette üstün çıkma ve azami kar elde etme istemi, bölgedeki küçük esnafların, büyük çiftçilerin, kapitalistlerin ortak bir emelidir. İtalya’nın egemen sınıfları bütün ülkede bu tarz faşizan zihniyetli dizginsiz sömürüden bolca istifade etmekteler. Avrupa’nın en ırkçı iktidarının başındaki Berlusconi, bütün emekçilere ve göçmenlere yönelik baskıcı uygulamalarıyla, artık bir çok italyan solcuları ve ilerici kamuoyu tarafından ‚modern faşizmin günümüzdeki temsilcisi‘ olarak anılmaktadır.

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu adına; İtalya hükümeti ve devlet erklerinin modern köleci, horlayıcı, baskıcı, ırkçı, faşist zihniyetli göçmenlik politikalarını kınıyoruz. Nerede olursak olalım, göçmenlerin haklarına sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha deklare ediyoruz. İtalyan ve uluslararası demokratik-ilerici kamuoyunu, sendikaları, insan hakları örgütlerini ve aktivistlerini göçmenleri korumak, haklarını savunmak için daha fazla harekete geçmeye çağırıyoruz.

Yaşasın işçilerin enternasyonal birliği ve halkların kardeşliği!

İtalya’daki sivil-bürokrasi-polis ve mafya işbirlikli ırkçı saldırganlığı durduralım!

Saldırıya uğrayan Afrika’lı (illegal, legal) göçmenlerle dayanışalım!

Göçmenlerin demokratik hakları da insan hakkıdır!

Göçmenlere ve mültecilere yönelik saldırganlıklara son!

AB 2010 geri dönüş direktifi derhal durdurulsun!