Anasayfa , Avrupa , Hamburg'ta Suriye ve Ortadoğu'daki Gelişmeler Tartışıldı!

Hamburg'ta Suriye ve Ortadoğu'daki Gelişmeler Tartışıldı!

HAMBURG | 12 – 12 – 2012 | ATİF-Hamburg örgütlülüğü tarafından organize edilen panele konuşmacı olarak Doç. Haluk Gerger katıldı.

“Suriye’de neler oluyor? AKP’nin savaş teskeresi ve olası gelişmeler” başlığı altında düzenlenen panele 100’ün üzerinde dinleyici katıldı.

Dernek adına yapılan açılış konuşmasında, “ bugün Suriye başta olmak üzere ortadoğu ve Arap Yarım adasında yaşanan gelişmelerin çok yönlü etki alanının olduğu, bölgede yaşanan gelişmelerin ABD, AB ve Rusya-Çin gibi emperyalistlerin kapışmasından, Türkiye, İran ve Kürt hareketi olmak üzere bölgedeki bir çok etkeni  yakından ilgilendirdiği bunun için de her aşamasının yakından irdelenmesi gerektiğini düşündüklerini bu kapsamda birkez daha Haluk Gerger’le bu süreci irdelemeye çalışacakları” söylendi.

Konuşmasına Arap Halklarının tarihsel sürecini irdeleyerek başlayan Gerger, resmi ve Kemalist tarih anlayışının bize öğrettiğinin tersine Arap Halklarının şanlı bir direniş tarihine sahip olduklarını söyledi.

Bugün Arap Yarımadasında yaşanan isyanları değerlendirirken Arapları küçük görme, emperyalizmi herşeye kadir görme ve siteril devrim alayışı gibi bakış açılarının olumsuz yansımalarını gördüğünü dile getirdi.

Arap ülkülerinde yaşananların bir isyan olduğunu ve bu isyanların devrimsel sürecin önünü açtığınıda belirten Gerger, önderliksiz  sokak hareketleri olarak bu isyanların ancak demokratik muhtevaya sahip olabileceğini belirtti.

Türkiye’nin özellikle de Suriye meselesinde bu kadar açığa çıkan ortadoğudan kurtulamamasının iki nedeni olduğunu, bunun birinin emperyalizme bağımlılık, diğerinin ise Kürt’ün varlığı olduğunu belirtti. Bugün Türkiye’nin Suriye kartına bu kadar açık oynamasının asıl nedeninin orada oluşmuş olan Kürt oluşumunun önünü kesmek olduğunu söyledi.

Suriye ve Irak’ta Kürtlerin uyguladığı politikaları doğru bulduğunu belirten Gerger, Kürtlerin her bir parçada, Federasyon, özerlik ya da farklı bir tarzda kendi yönetimlerini kurmalarının desteklenmesi gerektiği, Kürtlerin demokratik haklarına kavuşmasının  hem kürt halkının, hemde onları baskı altında tutan devletlerin halklarını özgürleştirici bir rolü olduğunun kavranması gerektiğine de vurgu yaptı.

Ama  bu tam tersi bir etki de yapabilir yani Kürtlerin kurtuluşu faşizmin iktidara gelmesiyle de sonuçlanabilir. Türkiye’de faşizmin vurucu gücünü artık doktorlar, profösörler, gazeteciler, mimarlar gibi toplumun bürokrat ve üst tabakasının oluşturduğunu, bunun çok tehlikeli bir gelişme olduğunu belirtti.

Dinleyicilerin soru ve görüşlerinin alınıp yanıtlanmasından sonra panel sona erdirildi..