Anasayfa , Avrupa , Hamburglu Göçmen Yazarlar ve Yapıtları

Hamburglu Göçmen Yazarlar ve Yapıtları

HAMBURG | 01-02-2013 |darHamburg neden göçmen edebiyatının başkenti, bu tez bu yazıyla umarım artık bir gerçeklik kazanır. Hamburglu göçmen yazarlar kimler, kamuoyu bunların ne kadarını tanıyor, neleri yazdılar bugüne kadar? Önce aramızdan ayrılanlardan başlamalı. Rahmetli Dursun Akçam‘ın önceli var mı bilmiyorum. Bulabildiğim yapıtları Ucu Ucuna Yaşam, Ölü Ekmeği, Haley: Seçilmiş Öyküler, Öğretmeni Kim Öptü, Kafkas Kızı, Dağların Sultanı, Sevdam Ürktü, Maral, Kafdağı’nın Ardı, Analar ve Çocuklar: Kanayaklılar, Kan Çiçekleri, Altta Kalanlar, Generaller Birleşin, Taş Çorbası, Deutsches Heim-Glück allein / Alaman Ocağı, Kanlıderenin Kurtları.Almanya’ya geldiğim ilk yıllarda Merkez Kütüphane’de çalışıyordu. Sıkça uğramam, Türkçe kitapların yanından ayrılmamam dikkatini çekmişti. Böylece tanışıp edebiyat konuştuğumuzu, bana yazmaya devam etmemi salık vermişti.
 Akabinde siyasi abilerimiz türedi veya zaten burada olanlar anılarını, şiirlerini, biyografilerini, öykülerini anlatmaya başladılar birer birer. Şair Servet Ziya Çoraklı‘yı bu evreye katabiliriz. Yapıtları: Dünya Edebiyatından Unutulmaz Aşk Hikayeleri, Al Yaralarına Sevdamı Sar, Düşler / Träume. Şimdilerde adına edebiyat anmaları yapılıyor. Ne güzel. Bir diğer aramızdan göçen Hamburglu yazar üretken ve çalışkan bir Kürt kalemiydi, Dr. Nebi Kesen: Investitionen und Steuern in der Türkei, (Mit Hans-Peter Schömmer zusammen), Internationales Erbrecht Türkei, Das Steuerrecht der Türkei: Eine systematische Darstellung, Die Kurdenfrage im Kontext des Beitritts der Türkei zur Europäischen Union.
Bir yandan Ahmet Kahraman on yıllara sarkan gazeteciliğiyle Hamburg’a gelirken ister istemez yapıtlarını da beraberinde getiriyordu: Yılmay Güney Efsanesi, Darağacı, Darağaçları Gölgesinde Korku Cumhuriyeti, Deniz Yusuf Hüseyin, Kürt isyanları (Tedip ve Tenkil), Hanedanın Önlenemeyen Çıkışı ve Saltanatı, İslamköylü Süleyman, Bize Özgürlük Verdiler, İnsancıklar, Sanık Ayağa Kalk, Deniz, Bir Dönemin Türk Büyükleri, Üç Asılmışların Hikayesi, Cici Basının Sefalet ve Rezaleti. Yine İrfan Cüre‘nin yapıtlarını ve çevirilerini görmezden gelemeyiz: Sosyalizmin Sorunları, Milliyetçilik ve Irkçılık, Türkiye ve Kuzey Kürdistan Kurtuluş Örgütü V. Konferans Belgeleri. Çevirileri: İktidarın ideolojisi, ideolojinin iktidarı, Marksizim ve Din: Kurtuluş Teolojisi Meydan Okuyor, Alman Belgeleri ile Ermeni Soykırımı, Latin Amerika Marksizmi.
Eğitmen Nebahat Ercan anılarını kaleme alıp öğretmenlik yıllarında karşılaştıklarını anlatmaya başlarken farklı disiplinlerdeki ilk edebiyat ürünlerini vermemin haklı gururunu belki yaşıyordu. Yapıtları: Almanya’da Bir Türk Öğretmen Olmak, Bir Yolculuktur Yaşam, Umutlar Ülkesinde Gençlerimiz, Die türkische Jugend im Land der Hoffnungen, Mein Leben als türkische Lehrerin in Deutschland, Korlanmış Sevgi. Yine eşi yazar Nihat Ercan Ermeni Tuzağı‘nı yazdı. Diğer yandan Orhan Çelik, yapıtları: Büyük Dağda Küçük Köy, Sağırtaş, Kumluk Diyarı, Li Çiyaye Mezin Gunde Biçuk, yazarken Bülent Taş: Maviydim, çarmıha gerildim, Protest Yayın, Düşlerini Fırçala ile Hamburglu yazarlar kervanına katılıyordu.
Şerif Kaplan eseri Kapanmasın Kirpiklerin (bir eseri daha olacaktı yanlış hatırlamıyorsam, adı bende yok) ile, Nebahat Dertli romanları, Pankart, Kürt Ruleti, yine ressam yazar Nuri Aslan Zaroj’dan Munzur’a ile Kürtlerin başından geçenleri, seslerini edebiyata yansıtıyorlardı. Halis Tosun, Alevi Kimliğiyle Yaşamak, Aleviliğin Tarihsel Gelişimi ile, Ali Köylüce yapıtı Alevi İnancında Temel Bilgiler ile farklı renkler oldular.
Siyasi özgeçmiş, belirli bir kesitte yaşanılanlar, bireysel tecrübeler, bizzat yaşanan tanıklıklar ilk dönemin ürünlerinin ezici çoğunluğunu oluşturdular. 12 Eylül’ün akabinde başlayan Kürt uyanışının yansımaları gurbete de yansıdı. Gelenler kitaplarını, düşlerini, yarınlara dair hayallerini beraberinde getirdiler. Acı, hayal kırıklıkları, ezilmiş, dışlanmışlıklarını da.
Pr. Dr. Levent Seçer şiirleriyle katıldı edebiyatçılarımızın kervanına: Dünde Kalmak, Sevdalarımın Dansı, Sabahın Altısında Uyanmak. Ali Hıdır Derin Hükümet Yolu ile Alman(yalı) Yolu’nu yazdı. Kerim Pamuk, Allah verzeiht, der Hausmeister nicht, Sprich langsam, Türke, Alles roger, Hodscha ile, yine Hatice Akyün Almanca yapıtları Einmal Hans mit scharfer Soße ve Ali zum Dessert, Halil Gülbeyaz, Türkei wohin?, Fluchtpunkt Mardin, Zypern, Mustafa Kemal Atatürk ile buralı olduğumuzu haykırdılar.
Öykü her geçen gün yer edinmeye doğru koşar adım yol alırken şairler türedi bir çok yerden. Daha önceleri gelmiş olanlar dile gelip dizelere aktardılar içindekileri. Kadriye Baksi, Die beleidigten Kinder der Stadt / Kentin Dargın Çocukları’nı yazdı. Ali Taşyapan, Duvarın İki Yakası ile, şair Emirhan Yıldız Gölgenin Anahtarı, şair Fikret Robîn Kurd Evina Roj û Robîn, şair Zeynel Taşyapan Cemre Taneleri, şair Özkan Şimşek (Bir şiir kitabı var adını bilmiyorum), yine buralı şairler Özer Meral ve Süleyman Kayhan (eserlerinin adlarını bilmiyorum) yapıtlarıyla yerel edebiyata apayrı zenginlikler kattılar. Zenginlik Ali Aytaç‘ın İksir / Elexier yapıtıyla, Süheyla Pancarcı‘nın Sessiz Aynalar ve Ben Hiç Çocuk Olmadım / Hüzne Veda eserleriyle, Esma Arslan‘ın öyküleri Yarım Kalan Aşk ve Aysel Özkan‘ın Madam Mücke’siyle daha bir arttı.
Yine son dönemde aramıza katılan yeni yazarlardan Cenk Bekdemirziemlich weit hergeholt‘u yazdı. Gülsen Gülbeyaz ilk romanı İçsel Yol ile nasıl roman yazılıra iyi bir yanıt verdi. Akademisyenlerden benim bildiğim ki bu sayının ve çalışmaların çok daha fazla olduğundan şüphe duyulmamalıdır Dr. Sebahattin Topçuoğlu Der Beitritt der Türkei zur Europäischen Union aus der kurdischen Perspektive ile Dezentralisierung und Selbstverwaltung‘u yazdı. Esin Işıl Gülbeyaz Spracherwerb und Fehleranalyse: Eine korpusanalytische Studie ile kervan daha da büyüdü. Kendimi unutmamalı, Süleyman Deveci şimdilik yayınlanan yapıtlarıyla o da kendince bu şehirde edebiyata katkılar sunmaya çalışıyor: Menschen aus der Geschichten der Kurden, Tod in der Luxuspassage, Saladin der Kurden, Hamburg’dan Esintiler, Hamburg’da Hayat, Hamburg’da Yalnızlık.
Bu listenin daha büyük olduğuna kalıbımı basarım. İnternet ortamında yapılan küçük bir araştırma bu kadarını yansıtan. Elinde başka tanıdıkları yazar ve yapıtları olan arkadaşlar bildirirse liste daha da zenginleştirilebilir. Bu bizim zenginliğimizdir lütfen sahip çıkalım.
Bu kadarıyla değil tabiki hepimizin bildiği gibi bir çok tiyatrocu arkadaşlarımız mevcut. Bunların yine çoğu kendi yazdıkları yapıtları sergiliyorlar. Dramaları zayıf, komedileri fazla olsa da zamanla onların da arzulanılan yerde olacakları kaçınılmaz. Bir sürü radyo istasyonunda bir çok moderatör şimdilik sözlü edebiyat yapıyorlar, ama onlardaki anlatılacak zengin malzemenin ben hiç bir yazar arkadaşımızda olmadığını biliyorum. Yine yerel medya çalışanlarını görmek gerekir. Köşe yazarlığı bir çoğunda şimdilik kalemini silah gibi kullanma istikametinde seyir etse de zamanla polemiklerinde daha da ustalaşıp iyi birer yazın ustası olmamaları için hiç bir neden yok.
Sağda solda unuttuğum birileri varsa affola, kesinlikle kasıt aramayın. Bu kadar delil bu tez için yetmeli. Gelecek yazılarda yazarların konuları ele alış biçimleri, edebi anlayışları, ortak sorunları, çıkmazlarımız gibi konuları açacağım. Bunca üretken arkadaşı görmezden gelip Hamburglu tek bir yazarı işin için katmadan edebiyat günleri yaptıklarını iddia edenlerin aklına, edebiyat sevgisine ve samimiyetine şaşarım. Bu uzun bir yürüyüştür, edebiyatın yayılmasına, yaygınlaşmasına ve kök salmasına hiç bir engelin uzun vadede başarı şansı yoktur.
31.01.2013-Süleyman Deveci-(avrupa Postası)