ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
HAMBURG | 05 – 02 – 2014 |19 Ocak 2014 tarihinde, parti ve devrim şehitleri anma haftası nedeniyle, Hamburg’da kitlesel bir etkinlik ile gerçekleştirildi. Anma etkinliği, sinevizyon eşliğinde, devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelesinde şehit düşenler için bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Ve açılış konuşmasının okunmasından sonra, “Gezi parkı ayaklanması ve Halk hareketleri” konulu panele başlandı. Panele Partizan ve Sınıf Teorisi olmak üzere, iki kurumun temsilciler panelist olarak katıldılar.
Panelin birinci bölümde, ilk söz hakkı Partizan temsilcisine verildi. Partizan temsilcisi parti ve devrim şehitlerini yeniden anarak sunumuna başladı. Yaptığı sunumda, öncellikle halk hareketlerinin kısaca tarihçesini belli başlıklar ile vurguladı. Ve devamla emperyalizmin dönemsel olarak içerisine girdiği, krizlerden kaynaklı, yeniden yapılanma süreçlerine de değinerek ortay koydu. Ve son elli yılın yeniden yapılanmaları olarak, YDD (yeni dünya düzeni), Küreselleşme ve bunları ideolojik olarak besleyen, Neo-Liberal ekonomik, politik ve militarist yapılanmalar olduğunu belirti. Bu yapılanmaların emperyalist ve bağımlı ülkelerde ekonomik, politik ve askeri olarak nasıl uygulandığını ortaya koydu.
Yine Halk hareketleri/ayaklanmaların salt günümüze özgü olmadığını, tarihte buna benzer yüzlerce örneğin yaşandığını, hepsinde de paydaların ortak olduğuna işaret etti. özellikle 2008’de ortaya çıkan mali krizle birlikte dünyanın bir çok coğrafyasında gelişen işçi ve öğrenci hareketleri ile birilikte Kuzey Afrika hattında gelişen halk hareketleri anlatıldı. Taksim gezi parkı ayaklanması ise, ayaklanmaya götüren nedenlerin başında, hem dış koşulların baskısı, hem de içe dönük politikalarda ise, 11,5 yıllık AKP’nin uyguladığı politikaların altı çizildi. neticesinde biriken öfke, muazzam bir patlamaya yol açmıştır. Bunlardan çıkarılması ve öğrenilmesi gereken derslerin önemine işaret etti. bununla birlikte, taksim gezi direnişine kimse önderlik yapamadı. Bu hareket geniş bir tabana yaslanan ve çeşitli katmanların bir araya geldiği kendiliğinden bir kitle hareketiydi. Tabi burada bir devrim çıkmadı. Devrimde çıkmazdı zaten. Ama bazı kesimler sübjektif bir yaklaşım üzerinden, devrim olmuş gibi program yazmaya başladılar. Bu kesimlerin kör noktası, öncünün rolünü, önemini ve etkisini görmemektir. Diyerek, önümüzdeki dönem bu hareketlerin devam edeceği ve korku duvarının yıkıldığını vurgulayarak, görev ve sorumluluklarımızı bu noktada kuşanmalıyız. Hazırlıklarımızı bunu üzerine yapmalıyız. Diyerek sözünü bitirdi.
İkinci söz hakkını alan, Sınıf Teorisi temsilcisi ise; partizan temsilcisinin halk ayaklamaların tarihçesi, emperyalist sistemin yeniden yapılanması ve emperyalist krizler değindiği için, kendisi bu noktalara girmeyeceğini belirtti. Sınıf Teorisi panelisti, öncellikle, Dersim isyanını anlattı adından, Ülkede çeşitli dönemlerde gelişen halk ayaklanmaları ve kitle hareketlerine genel vurgular yaptı. Devamında ise, AKP’nin uyguladığı politikalar üzeride geniş durarak konuşmasını sonlandırdı.
Verilen aradan sonra dinleyicilere soru sorma ve söz hakkı verildi. Ardından gelen sorulara cevap hakkı ve toparlanması için, önce Sınıf Teorisine, ardındın Partizan temsilcisine söz hakkı verildi. ve yapılan son konuşmalar ile panel coşkulu biçimde bitti.
