Home , Avrupa , Fransa’da OHAL ve Çalışma Yasası – Analiz

Fransa’da OHAL ve Çalışma Yasası – Analiz

Fransa |04.07.2017|  Gerçekleştirilen Cumhurbaşakanlığı ve Parlamento seçimlerinin ardından ortaya çıkan siyasi irade, Fransız kamuoyunun merakla beklediği adımları atmaya başladı. Seçimler sürecini “görece” başarılı bir şekilde atlatan Macron ve hareketi, çalışma yasası, işsizlikle mücadele, savunma politikaları, uluslarası ilişkiler, ekonomi politikaları vb konularda icraat dönemine girerken, bir yandan da ülkede uygulanan OHAL’i uzatma kararı almaktadır. Seçim dönemlerinde katılım azlığı ve bir boykot hareketi gelişmesi, yapacakları tüm reform ve yasaların “sokak” tarafından kolaylıkla kabullenmeyeceğinin habercisi gibidir. Şimdiden ülkenin en büyük sendikası konumunda olan CGT (Genel İşçi Sendikası) Eylül ayında bir günlük GENEL GREV çağrısı yapmış durumda. Özellikle yeni Çalışma/İş yasası toplum tarafından büyük tepkilere maruz kalmaktadır.

FRANSA’DA OHAL

Temmuz ayında 6. Kez uzatılması için parlamentoya gelecek OHAL, Fransa tarihinin 23 ayla en uzun olağanüstü hal dönemi olacak. 15 Temmuz’da sona erecek OHAL parlemantodan geçmesi durumunda Kasım ayına kadar uzatılmış olacak. Ancak bu sefer önemli bir teklif sunulacak parlamentoya, OHAL’in uzatılması ile birlikte yeni bir Terörle Mücadele Yasası hazırlanması önerilecek. Şimdilik hazırlık aşamasında olan bu yasanın neler içerdiği yakın zaman içersinde netleşmesi bekleniyor. Bilinen bir şey ise, direk başkana bağlı olarak konumladıralacak 50-60 kişilik bir tim oluşturulacağıdır. Bu tim yalnızca başkandan emir alacak ve terör saldırılarına en kısa zamanda müdahale edecek bir kapasitede olacaktır. Yeni OHAL uzatımı ile birlikte, ev ve işyerlerindeki arama yetkileri genişletiliyor. Şüheli görülen kişilerin oturduğu bölge dışına çıkartılması öngörülüyor. Terör propagandası yaptığı düşünülen ibadethane ve camilerin kapatılması kolaylaştırılıyor. OHAL uygularımının başından beri uygulanan temel maddeler ise yeni Terörle Mücadele Yasası’na eklenmek isteniyor. Bir anlamda OHAL süreklileştirilmiş olacak. 22 Aralık 2016’dan bu yana; 115 ev ve işyeri baskını gerçekleştirilmiştir. 1490 araç ve kimlik kontrol uygulaması yapılmış, 44 kişiye seyahat yasağı getirilmiştir. 14 güvenlik bölgesi oluşturulurken, buralarda 11 gösteri ise yasaklanmıştır. Bugüne kadar uygulanan ve kalıcı olması gündemde olan uygulamalar ise şöyle sıralanabilir;

– Ev hapsi: Hükümet, tehlike yaratabileceğini düşündüğü kişileri herhangi bir mahkeme emrine ihtiyaç olmaksızın ev hapsine alabiliyor. Bu hak kapsamında son 8 ay içinde 554 kişiye ev hapsi verilirken, bu ev hapislerinin 200’ü temyiz edildi.

– Gözaltı: Herhangi bir mahkeme kararına ihtiyaç olmaksızın tüm vatandaşlar 4 saat gözaltında tutulabiliyor. Özellikle Euro 2016’da sıkça kullanılan bu yetki kapsamında, 3594 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerin 420’si sorgulandı. Gözaltına alınanların 67’si mahkemeye çıkarılırken, 56 kişi de hüküm giydi. Cihata katıldığı düşünülen, giysi, beslenme gibi alışkanlıkları değişen kişilere, günde 4 defa polis karakoluna veya jandarma karakoluna giderek imza atma zorunluluğu da verilebiliyor.

– Bilgisayar verilerini ele geçirme: Hükümet, soruşturma kapsamında zanlıların bilgisayarlarındaki ve telefonlarındaki verilerini kopyalayabiliyor.

– Zanlıyı 24 saat kayda almak: Paris saldırganlarından Salah Abdeslam’ın tutuklanmasının ardından, hücrelerin 24 saat kayda alınmasına izin veren bir yasa meclisten geçti. Normalde, tutuklu gün sonundan itibaren mahrem zamana kavuşuyordu.

– İnternet: Hükümetin terör eylemlerini teşvik eden internet siteleri ile sosyal medya hesaplarını engelleme yetkisi bulunuyor.

– Arama izni: Mahkeme kararı ya da sürücünün onayı olmaksızın araçları arama yetkisi bulunuyor. Aynı hak ev ve iş yerlerini aramak için de kullanılabiliyor.

– Kapama hakkı: Yürütme organları, panayır gibi geçici olanlar dahil tüm toplanma alanlarını ve alkollü içecek satan yerleri kapama hakkına sahip.

– Gösteri yapma hakkı: Yürütmenin, tüm gösterileri iptal etme yetkisi bulunmuyor. Yürütme organları ancak ‘kişilerin güvenliğinini sağlayamayacağı’ kesinleştiğinde kortejleri, yürüyüşleri veya kamu alanlarında toplanmayı iptal edebiliyor.

– Medya: Medya kuruluşlarının terör saldırılarını aktarmak için kullanacağı görsel işitsel materyaller denetlenebiliyor. Bu yasa, çok sayıda TV kanalının Nice saldırısındaki kopuk bir parmağı göstermesinin ardından yürürlüğe sokuldu.

FRANSA’DA YENİ ÇALIŞMA/İŞ YASASI 

2016 yılında iktidarda bulunan Sosyalist Parti tarafından Çalışma Bakanlığı’na getirilen Meriem El-komri adı ile anılan iş yasası, o dönem aynı kabinede Ekonomi Bakanı olarak yeralan Macron tarafından daha da geliştirilerek uygulanmak isteniyor. 2016 yılında oldukça tepki çeken bu yasa günlerce sokaklarda protesto edilmesine rağmen, bugüne gelindiğinde daha “ilerletilerek” emekçilere dayatılacaktır. Bu yasasının en dikkat çekici yanı iş saatleri ile yapılmak istenen değişiklerdir. İş saatlerinin arttırılması, işçi saat ücretlerinin düşürülmesi ile bir paralellik gösterecektir. İşçi ve işveren arasında ortaya çıkan sorunları çözen İş Mahkemelerinin bundan böyle daha çok işvereni koruyacak bir konuma getirilmesi sözkonusu. Ayrıca tüm olumsuzluklarına rağmen ülkede varlığını ve ağırlığını hissettiren işçi sendikalarının işlevsiz bir hale gelmesi için, işletmelerde ara komisyonlar oluşturulacak. Böylece işveren direk işçilerle sözleşme görüşmeleri yapabilecek, sendika işlevsiz bırakılmış olacaktır. İşçi kontratları oldukça esnek hale getirilerek yine işverenlerin önceden sadece “zorluklar” yaşadığı dönemlerde hakkı olan işçi çıkartma hakkının genelleşmesi sağlanacaktır. Ancak yasa yapıcılar bu durumu, işsizliğin azaltılması için gerekli olduğu şeklinde açıklamaktadırlar. İşsizlik ödenekleri ve sosyal yardımlarla ilgili düzenlemelerinde oldukça tepki çekeceği açıktır.

Fransa İşsizlik Kurumu (Pole Emploi) yeni açıkladığı verilerde, Haziran ayı itibariyle işsizliğin yüzde 0,6 oranında artarak 3 Milyon 494 bin kişiye ulaştığını açıklamış oldu. İş saatlerinde düşüş yaşayanlarla birlikte işsizlik kurumuna yazılanların sayısı ise 5 Milyon 560 bin kişiyi geçmiştir. Yine buna olarak Aile Yardım Fonu (CAF)’a yapılan başvurular 32 milyon kişiyi geçerek önemli rakamlara ulaşmış durumda. 1 Temmuz 2017 tarihinden itibaren geçerli olan işsizlik maaşına yüzde 0,65 oranında yapılan “zam” ise bu görünümü değiştirmeye yetmeyecek gibi görünüyor. Yine haziran ayında yapılan bir ankete göre Fransa’da yaşayanların yüzde 61’i Macron’un çalışma yasasından dolayı ciddi kaygılar yaşamaktadır. Eylül ayından itibaren Genel İşçi Sendikası’nın (CGT) ile birlikte sokakların ısınacağı ortadadır.

TEMMUZ 2017 – Strasbourg’dan Mücadele okuru