Home , Haberler , Faşist Diktatörlüğe Yeni Maske; OHAL!

Faşist Diktatörlüğe Yeni Maske; OHAL!

asker-darbe-iddialari-A

TC. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe teşebbüsü bahanesiyle Türkiye’de üç ay süreyle olağanüstü hal ilan edildiğini açıkladı.
Türkiye’de 15 Temmuz günü yapılan darbe teşebbüsünün ardından bugün gerçekleşen MGK ve Bakanlar Kurulu toplantılarının ardından OHAL ilan edildi. Erdoğan, Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından Anayasa’nın 120’inci maddesi uyarınca Türkiye’de OHAL ilan edilmesini tavsiye ettiklerini ve Bakanlar Kurulu’nun da bu tavsiye kararına uyduğunu belirtti.
Zaten 7 haziran seçiminden sonra Kürt Ulusuna ve devrimcilere yönelik devreye sokulan OHAL ve savaş hali söz konusudur. Yasal bir dayanağa gerek duymaksızın T.Kürdistanında fiilen uygulamada olan Savaş ve sıkı yönetim hali bu şekilde tüm Türkiye’de Anayasal dayanağa kavuşturulmuştur.

13775390_1764665177110210_879744112785693011_n

Alınan bu kararla hali hazırda halkın üzerindeki faşist baskı ve sindirmenin dozunun arttırılacağı ilan edilmiş oldu. Tüm „demokrasi söylemi“, „milletin iradesi“ çığırtkanlığı böylelikle faşist kliklerin sadece birer çerez malzemesi olduğu görülmüştür. Var olan siyasal krizin bu kararla daha fazla derinleşerek devam edeceği anlaşılmaktadır. Türk egemen sınıfları bu kararla siyasal ve ekonomik krizi büyüteceğini de ilan etmiş oldu.

OHAL kararıyla devlet içindeki tahribatın tamir edilmesi amaçlanırken, egemen sınıfların kendi bataklıklarını daha fazla genişletmekten kurtulmasının mümkün olmadığı bu politik tutumla bir kez daha anlaşılmıştır. Yaşanan darbe girişimi ülkemizde yeni bir politik döneme işaret ederken „olağan üstülüğün“ artık normal hale geldiği bir döneme de kapı aralanmıştır.

Darbe girişimine karşı mücadele adı altında 12 Eylül dönemini andıran kamuda yaşanan tasfiye, yine askeri dönemlere mahsus güvenlik güçlerine daha fazla yetki ile donatma gibi adımlar, bir tür „darbe“ durumuna işaret etmektedir. Anti-demokratik diyerek savuşturulan darbe girişimine karşı çözüm olarak parlemento örtüsü kullanılarak faşist devletin daha fazla saldırgan bir konum alması bulunmuştur.

Bu süreçte „demokrasiyi“ korumak için sokaklara çağrılan kitleler OHAL’in, Faşist baskı ve sindirmenin dolgu malzemesine dönüştürülmüştür. Bu gerici uygulamalara karşı sokaklarda oluşturulan toplumsal destekle bu kesimlere faşizan politikalar hücrelerine kadar enjekte edilmeye çalışıldığı bir süreci de beraberinde getirilmektedir. Bu toplumsal kesimler gerici politikaların ve şovenizmin yönlendiriciliğinde hazır kıta haline getirilmeye çalışılmaktadır.

İktidar dalaşında, AKP karşıtı klikleri de tasfiyeyi ve güçten düşürmeyi amaçlayan OHAL sürecinde işçi,emekçi ve ezilen muhalif kesimleri neler bekliyor:

Türkiye de hak ihlallerini içerecek,demokratik tepki ve mücadeleleri kısıtlayıp, engelleyecek olan OHAL döneminde, Grevler,miting ve yürüyüşler yasaklanacak,Gezi ve seyahat özgürlükleri kısıtlanacak,Yerleşim birimlerinde Valiler tarafından istenildiği sürelerde sokağa çıkma yasakları uygulanacak.

Kimlik kontrolleri yapılarak,ev , araç ve işyerleri kolluk güçlerince aranıp keyfi tedbirler istenildiği gibi uygulanacak.

Muhalif demokrasi güçlerine ve devrimci örgütlere, sosyalist yayınlara baskılar artırırılacak.Toplum zaptu rapt altında tutularak, faşist yasalar çıkarılacaktır.

Gözaltı süresinin keyfi şekilde uzatılması, polis ve jandarmada işkencenin kurumsal şekilde hayata geçmesi söz konusu olacaktır.

Kürt ulusuna yönelik hali hazırda uygulamada olan OHAL, sıkı yönetim ve savaş hali, katliam ve baskılar bu yeni „yasal“ düzenleme ile dahada pervazsızlaşarak sürdürülecek.

Devrimci demokrasi güçlerine direnmek ve baskı yasalarının kurumsallaşarak sürdürülmesi olan OHAL e karşı mücadele yürütmesi önümüzdeki dönemin başlıca görevi olacaktır !

AHM