Home , Avrupa , Dünya`daki Insan Hakları Ihlallerine Dur De!

Dünya`daki Insan Hakları Ihlallerine Dur De!

Berlin | 08 – 12 – 2017 | Almanya`nın başkenti Berlin`de HDK Berlin-Brandenburg, Navdem-Berlin ve Dest-Dan kurumları tarafından 08.10.2017`de  10 Aralık Dünya Insan Hakları Günü nedeniyle Dünya`da ve Türkiye`de uygulanan insan hakları ihlallerine dikkat çekmek için bir miting düzenlendi. Miting Berlin`in  Hermannplatz U-Bahn Istasyonu alanında saat 15:00 da başladı ve yaklaşık iki buçuk  saat sürdü. Eyleme ulusal kürt örgütlerinin yanı sıra ATIF-Berlin ve Partizan  örgütleride katılımları ile destek sundular.Mitinge katılan tüm kitle hep bir aǧızdan almanca, kürtçe ve türkçe    sloganlar  (Hoch die internationale Solidarität,  Freiheit für alle politischen Gefangenen, Yaşasın halkların dayanışması vs) atarak Türkiye`de ve Dünya`da yapılan insan hakları ihlallerini lanetlediler.

AKP önderliğindeki Türkiye faşist devletinin sınır tanımayan, başta Kürtler olmak üzere, tüm devrimci, demokrat ve ilericilere karşı uyguladıkları insan hakları ihlalleri yapılan konuşmalar ile bir kez daha teşhir edildi. OHAL bahane edilerek ve KHK`lerle uygulamaya sokulan, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ`a, Kürt Özgürlük Hareketi önderi Abdullah Öcalan ` a, devrimci, demokrat ve ilerici tüm kitleye karşı tecride ve insan hakları ihlallerine derhal son verilmesi çağrısı yapıldı. Sözde demokrasinin göbeği olan Avrupa ülkelerinin Türk devletinin bu politikalarına karşı sessiz kalması ve Türkiye ile gerçekleştirilen kirli ekonomik ve politik pazarlıklarına son vermemeleri lanetlendi.

 

Ayrıca Almanya`da yürürlükte olan 129 a/b yasalarının derhal kaldırılması ve bu yasalara dayanılarak tutuklanan devrimci ve ilericilerin tutukluluklarına derhal son verilmesi talebi tekrar yinelendi. Almanya`da tutuklu bulunan politik tutsaklara uygulanan izolasyon ve pisikolojik baskının evrensel insan hakları kriterlerine aykırı olduğuna değinilerek, Avrupa ülkelerinin demokrasi ve insan hakları noktasında pratikte sınıfta kaldığı, sadece sözde burjuva demokrasisi ve insan hakları çığırtkanlığı yaptıkları vurgulandı.