Anasayfa , Haberler , Devrimci kurumlardan ‘Faşizme Karşı Birleşik Mücadele’ paneli

Devrimci kurumlardan ‘Faşizme Karşı Birleşik Mücadele’ paneli

H.MERKEZİ|18.12.2020| Partizan, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Mücadele Birliği, Devrimci Parti ve Alınteri 17 Aralık’ta Gazi Mahallesi’nde bulunan HDP Sultangazi İlçe Örgütü’nde düzenledikleri panelle birleşik devrimci mücadeleyi tartıştılar.

Düzenlenen panel öncesi ilçe örgütünün çevresi TOMA, zırhlı araç ve kirpilerle ablukaya alındı. Panele gelen kitle ise, GBT uygulamasına maruz bırakıldı. GBT yapıldıktan sonra polis, kitle içerisinde Partizan okuru Rahime Karvar, ESP’den Gamze Toprak, Dev-Güç’lü Can Çıldır’ı ‘araması var’ diyerek gözaltına alındı. Panelin ardından ise HDP’li Bilal isimli kişi de gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Gazi Karakolu’na götürüldü. Gözaltına alınan Can Çıldır daha sonra Vatan Emniyet’e götürülürken, diğer gözaltılar serbest bırakıldı.

Yaşanan gözaltılar ve engellemelere karşı panel başladı. Panelde ilk olarak devrim şehitleri adına 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi.

Panelde ilk olarak Devrimci Parti adına Burcugül Çubuk konuştu. Panelin daha başlamadan polis saldırısına maruz kaldığını ifade eden Çubuk bunun daha önce Birleşik Gençlik Meclisleri’nin de maruz kaldığını hatırlattı. Yaşanan bu saldırıların esasen birleşik mücadelenin  kendisine yönelik bir saldırı olduğunu ifade eden Çubuk, buna karşın devrimcilerin mücadeleden vazgeçmediğini vurguladı.

Çubuk’un ardından Alınteri adına Mürüvvet Küçük konuştu. Küçük, AKP iktidarının 18 yıllık iktidarının sonra 4 yılında faşizmi artırarak başkanlık sistemine geçtiğini ve kendini bu şekilde yeniden yapılandırdığını ifade etti. Yaşanan bu saldırılardan herkesin etkilendiğini de söyleyen Küçük, bu saldırılara karşı oluşan toplumsal muhalefete dikkat çekti. Bunun ‘devasa bir dinamik’ olduğunu da belirten Küçük, bu dinamiğin devrimci bi kaldıraca dönüşmediğini ifade etti. Çubuk son olarak “Ama biz tek başımıza bu dinamiği sisteme karşı örgütleyemiyoruz. Somut bir devrimci güce dönüştürülemiyor. O nedenle bir araya gelmemiz bir zorunluluk” diyerek sözlerini tamamladı.

Partizan: “Mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz”

Partizan temsilcisi Sinem Özkan’ın konuşması öncesinde Yeni Demokrasi okurları, Partizan temsilcisinin konuşmasını engellemeye çalıştı. Ancak Partizan temsilcisinin konuşması bu engellemeye karşın sorunsuz bir şekilde devam etti.

Partizan adına konuşan Sinem Özkan ise “Devletin saldırılarına karşı işçilerin kadınların, köylülerin, LGBTİ+’ların  mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz”  diyerek sözlerine başladı. Özkan, biraraya gelmeyle faşizme karşı yeni bir mücadele hattı yürüteceklerini vurgulayarak işçi ve kadın direnişlerini hatırlattı. Bu direniş ve mücadelelerle tüm birlikte mücadele özneleriyle yürümeye devam edeceklerini de ifade eden Özkan şunları söyledi:

“Var olan faşizmle birlikte AKP de bu faşist politikaları sürdürüyor. Özellikle 2016 OHAL  süreciyle birlikte faşizmi artırarak devam ediyor. Devlet bu gücüyle saldırırken biz de faşizmin bu saldırılarına karşı kendi yol ve yöntemlerimizi gerliştirecek alanlar yaratmaya çalışıyoruz. Bugün ki mücadele hattımızda yeni bir alternatif yaratma” dedi.

Pandemiyle birlikte devletin ‘salgını fırsata çevirerek’ Kürt düşmanlığı, kadın düşmanlığı ve işçi düşmanlığını artırarak da devam ettiğini ifade eden Özkan, buna karşın kadın ve gençlerin mücadeleri olduğunu ve buralardan örnek alınması gerektiğini ifade etti. Özkan son olarak “Müthiş bi yönetememe krizi olduğunu söyleyebiliriz. Bu krizin içerisinde yaşamımıza müdahale eden bir şeye dönüşüyor. Buradan baktığımızda devlet Kürt halkıyla kim dayanışıyorsa ona saldırıyor, kim yan yana geliyorsa ona saldırıyor. Biz yan yana olmayı, ezilenlerle mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz. Amacımız bu saldırılar karşısında kendi direnişimizi ve mücadelemizi örgütlemektir” dedi.

ESP adına konuşan il yöneticisi Çınar Altan da şunları ifade etti:

“Tekil direnişlerin tek bir kanalda birleşmesindeki sorumluluk bizde. Bu farklı itirazları ortak bir hatta yönlendirmek bizim görevimiz. Tartışmalarımızı bu zeminde yapmaya devam edeceğiz. Israrlı, kararlı ve sistematik bir önderlik çıkarmak bugün bizim omuzlarımızda.”

Tarihsel birikim ve köklerimize devrimci bir şekilde yaklaşalım

Mücadele Birliği Platformu’ndan Vefa Serdar ise;

Türkiye’de faşizm var. 12 Eylül’le kurumsallaşmıştır ve bir devlet şeklidir artık. Dolayısıyla bir partini gidip, diğerinin gelmesiyle değişmez. Seçimle de gitmez. Değiştirecek olan bir iç savaştır. Türkiye ve Kürdistan’da da uzun süredir bir iç savaş var” diyen Serdar, devrimcilerin öncelikle kendi gücüne güvenmesi gerektiğini ve önüne bir mücadele programı koyması gerektiğini söyledi.

“Çok güç kaybettik ama hala gücümüz var. Önemli olan buna inanmaktır. Bu inanç bilimseldir ve bilimsel tahliller sonuçlarda ortaya konulan bir inançtır. Devrimin koşulları var ve biz bir devrime öncülük edebiliriz. Buna gücümüz var” diye belirtti.

SMF adına Mahir Gürz de “Faşizm AKP iktidarı ile başlamadı. Devletin temel niteliğini, siyasal karekterini oluşturuyor. Cumhuriyetin kuluşundan bu yana açık bir faşizm vardı” dedi. Devrim meselesinin ise nesnel bir mesele olduğunu söyleyen SMF Temsilcisi, “Ancak devrimci durumun olması, tek başına devrimin oluşmasını sağlamaz. Nesnel durumun yanında, subjektif olarak da devrimci bir önderliğin olması gerekir” diye konuştu.

Devrim yapmak isteyen dinamiklerin, mutlaka devrimin müttefikleriyle birleşmek zorunda olduğunu söyleyen Gürz, “Bu dinamikleri birleştiremeyen bir hareketin güçlenme, burjuvaziyi alt etme gerçekliği olamaz. Süreç, her boyutuyla çelişkilerin keskinleştiği bir süreç. Bunun karşısında sürecin zorunluluklarına göre doğru hareket edene bir sosyalist birikim, süreci tersine çevirme potansiyeli güçlüdür. Birleşik mücadele perspektifidir bu da. Bu anlamda bir birikim var. Yeterki, tarihsel birikim ve köklerimize devrimci bir şekilde yaklaşalım, hareket edelim” diyerek sözlerini tamamladı.

Yapılan sunumların ardından panel, soru-cevaplarla sona erdi.

Kaynak: Özgür Gelecek