ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
TSK’nın Dersim’in düzenlediği hava saldırısı sonrası şehit düşen saldırıda HPG Komuta Konseyi Üyesi Baran Dersim (İsmail Aydemir) ve 3 gerillanın düşmesinden sonra cenazelerin teşhis edilmemesiyle akıllara kimyasal silah kullanıldığına dair soru işaretleri getirdi.
Halk Savunma Merkez Karargâh Komutanlığı, söz konusu saldırıda HPG Komuta Konseyi Üyesi Baran Dersim (İsmail Aydemir) ile Erdal Reşo (Abdurrahman Akçin), Cîlo Kop (Resul Balıkçı) ve Botan Gevda’nın (Sedat Arslan) şehit düştüğünü duyurmuştu.
Cenazeler için Elazığ Adli Tıp Kurumu’na giden aileler cenazeleri teşhis edemedi.Diğer taraftan Adli Tıp’ta 3 cenaze bulunurken cenazelerden birine hala ulaşılmış değil.
Cenazeleri gören HDP Dersim Milletvekili Alican Öncü, „Aileler cenazeleri tanıyamadı. Çünkü tanınmaz haldeler ve tamamen yanmışlar. Ben de gördüm cenazeleri. Hepsi kömür gibi. Bir cenazenin başı yoktu. Bir cenazenin sadece çenesinde çok küçük bir alan yanmamıştı, diğer her tarafı yanmıştı“ şeklinde konuştu.
“netleştirmek için kapsamlı bir otopsi istiyor”
Ovacık’ta yapılan otopsinin sonuçlarını da alamadıklarını anlatan Öncü, „Aileler, DNA testi için kan örneği verdi. Cenazeler Elazığ Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Araya bayram tatili girdiği için kimliklerin netleşmesi bayram sonrasına kalacak. Ancak aileler de kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığının netleşmesi için kapsamlı bir otopsi istiyor“ dedi.
Yangın için ilk kez uçak kullanıldı
Öncü’nün yaptığı değerlendirmede TSK, operasyonda 20 yıl sonra ilk kez savaş uçaklarını kullandığını, bombardıman 2 gün sürdüğünü belirtti. Öncü’nün dikkat çektiği diğer bir nokta ise, hava saldırısından sonra ilk kez yangın söndürme uçakları kullanıldığına dair.
HDP Dersim Milletvekili Alican Öncü bu durum için, „Kürdistan’da 40 yıllık savaşta, devlet, ilk kez yangın söndürme uçaklarını kullandı. 40 yılda yüzlerce kez dağlar, köyler yakıldı. Devlet hiçbirinde yangını söndürmek için çabalamadı. Ancak ilk kez yangın, uçaklarla söndürüldü. Sabahı bile beklemeden gece yarısı yangını söndürdüler“ dedi.
“Ailelere ikinci bir işkence yaşatılıyor“
Elazığ Adli Tıp Kurumu’nun yanı sıra Malatya Adli Tıp Kurumu’nda da günlerdir DNA testi sonuçlanmadığı için kimlikleri tespit edilemeyen cenazeler olduğuna dikkat çeken Öncü, „İki günde tamamlanması gereken işlemler de uzatılarak, ailelere ikinci bir işkence yaşatılıyor“ dedi.
Karşı olduğumuz devletin, artık kendine zulmü yetmez hale gelmiş. Öyle ki kendi devlet geleneğini tanımıyor. Uyguladığı zulüm yetmezmiş gibi cenazelere de zulmettiler. İnsanların cenazelerini alıp defnetmesine bile izin vermiyor. Cizre’yi hep birlikte gördük. Anneler, çocuklarının cenazelerini buzdolaplarında sakladı. Bunun dünyada bir örneği yok. Cizre’de cenazelere yaptıklarının bir başka örneğini de Dersim’de yapıyorlar” diyen Öncü Saray’ın artık hiçbir “ahlak”, savaş kuralı ve kendi devlet geleneğini bile tanımadığına dikkat çekti.
