Home , Haberler , Derleme | Ekonomik Krizin Gösterdikleri

Derleme | Ekonomik Krizin Gösterdikleri

Haber Merkezi |04.09.2018| Son ayların gündeminde yer alan döviz kurlarının artışı ve Türk Devleti’nin içinde bulunduğu iktisâdî bunalım, toplumu endişelendiriyor. Son olarak açıklanan enflasyon rakamlarıyla beraber Dolar’ın 7’ye Euro’nun ise 8’e  merdiven dayadığı durum devam ederken krizden en çok etkilenenin pazardaki vatandaş olduğu görülüyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından yapılan resmî açıklamada enflasyon rakamının 17.9 olduğu belirtilmişken, iktisatçılar buna katılmadıklarını, enflasyonun daha yüksek seviyede olduğunu çeşitli köşe yazılarında ifade ediliyor. Bu verilere göre Türkiye, tüm ülkelerin yer aldığı enflasyon veri sıralamasında en yüksek enflasyona sahip olan ülkelerin arasında yer almakta. Bu duruma karşılık olarak 13 eylülde gerçekleştirilecek olan Merkez Bankası toplantısında, faiz arttırımının gündemde olacağı ve kararlaştırılacağı öngörülüyor. Şu anda %17.75 olan haftalık repo faizinin kaç oranda artacağı merak konusu.

Döviz kurlarındaki artış karşısında çaresiz kalan Erdoğan hükümeti çözümü zamlarda arıyor. Su ürünlerinin ağustos ayındaki fiyatına %23.3, meyve ve sebze fiyatlarında %100, konut elektriğinde %33 sanayi ve tarım elektriğinde ise %44 oranlarında artış gözlemlenirken bugün benzine litresine 51 motorinin litresine ise 56 kuruş zam yapıldığı açıklandı. Birkaç gün önce ise bankalardaki 6 aylık döviz hesaplarında %20, 1 yıl vadeli hesaplara ise %16 vergi zammı getirilirken 1 yıldan uzun vadeli TL hesapları için vergi sıfırlandı. Doğalgazı da zamsız bırakmayan hükümet, konut doğalgazı kullanımına %9 oranında zam yaptı. Bu zamlara göre örneğin daha önce 95 TL’na satılan bir çuval un bugün 175 TL’na satılıyor. Daha önce 35 TL olan bir gübre çuvalı ise bugün 70 TL. Otomobil ve hafif ticari araç pazarında ağustos ayında %53 oranında bir gerileme de söz konusu. Aralık ayında tonu bin TL olan gazete kağıdı bugün beş bin TL’nı geçmiş durumda.

Dış ticaretini büyük ölçüde Dolar ile gerçekleştiren Türk Devleti artan dövize karşılık iç ticarette fiyatların orantısız olarak döviz kurlarına göre artış göstermesine ve TL’nın değer kaybetmesini önleme amaçlı TL ile ticareti teşvik etmeye çalışmış fakat birkaç ülke haricinde bu isteği olumlu sonuç vermediği görülüyor. Esnaflar kendi önlemlerini almaya çalışıyor. Buna karşılık olarak iç borçlanmanın yoğun artış gösterdiği de görülmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın aldığı karar gereğince Dolar ile ihracat yapan şirketlerin, ihracat bedellerinin %80’ini Türkiye’deki bankalara yatırma zorunluluğu getirildiği ve bu kararın 6 ay boyunca uygulanacağı açıklandı.

Önlem almada ve çare üretmede yetersiz kalınmasına karşılık olarak emperyalist dostlarına başvuran Erdoğan, ilk olarak iki ülke arasında derin izler taşıyan tarihsel dostluğun verdiği rahatlıkla Almanya’ya sermaye desteği için başvurdu ve bu başvuru Merkel tarafından olumlu karşılandı. Ağustos ayında Erdoğan’ın imdadına bu sefer Katar emiri Şeyh Temim’de yetişti. Yaptıkları görüşmenin ardından Türkiye’ye 15 milyar Dolar yatırım yapılacağı açıklandı. Eylül ayının başında ise Türk burjuva basınında 50 milyar Dolar yatırım gücüne sahip olan 5 Katar menşeli şirketin Türkiye’de ilk etapta 300 milyon Dolar yatırım yapacağı duyuruldu. Son yapılan resmî açıklamaya göre de, Türkiye ve Katar arasında cari açığın da daraltılması hedefiyle daha önce sözü verilen 15 milyar Dolar için anlaşma imzalandı. Bu anlaşmaya göre Haziran ayının verilerinde yer alan 215 milyar 904 milyon Dolarlık cari açığın daraltılması hedefleniyor.

Demokratik ve muhalif ekonomistlere göre krizin asıl kaynağı saklanmaya çalışılıyor. Ekonomik üretimi yapmamaktan ve emperyalizme bağımlı olmaktan dolayı kaynaklandığı gerçeğini gizlemeye yönelik olarak rahip Bronson’la ilgili sürece bağlamak, Erdoğan kliğinin senaryosu olarak yansıtılıyor. TC devletinin baskısına uğrayan tüm kesimlerden bir çok belirleme; Bu çareye karşı ise halkın tepksini tek merkezde örgütlemek ve alternatif oluşturmak sermayedarlar tarafından sömürülenlerin çaresi olarak sorunu yaratanların karşısına çıkacağına işaret ediyor.