ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
Askeri darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ve gelişen süreci değerlendiren Avukat Ercan Kanar, sürecin sadece darbecilere yönelik olmayacağını vurgulayarak, ‘Darbe girişimleri halklara, özgürlükler mücadelesine zarar vermiştir’ dedi
15 Temmuz gecesi gerçekleşen askeri darbe girişiminin ardından hükümetin ilan ettiği 3 aylık OHAL’le ülkede yeni bir iktidar düzeni kuruluyor. Yargı, askeriye, eğitim gibi birçok kurumda tasfiyeler yapılırken, sürecin daha da uzayacağının sinyalleri veriliyor hükümet kanadında. Gelişen süreci değerlendiren Avukat Ercan Kanar, her türlü darbe ve darbe girişiminin esas olarak halklara, özgürlükler mücadelesine zarar vereceğini dile getirdi. Kanar, “Türkiye’de de 27 Mayıs darbesi de dahil olmak üzere tüm darbeler ve darbe girişimleri halklara, özgürlükler mücadelesine zarar vermiştir. Mevcut darbe girişimi de esas olarak AKP iktidarına yaramıştır” dedi. AKP iktidarının darbe girişimini bastırma adına her türlü hukuk dışı yöntemleri kullandığını kaydeden Kanar, en basit hukuk kurallarının dahi rafa kaldırıldığını, toplumu kamplaştırmaya çalışan politikaların devreye sokulduğunu söyledi. Kanar, “Kendi beslediği, yarattığı, uzun yıllar birlikte yürüdükleri gücü tasfiye adına torba gözaltılar ve fırsattan istifade kendisine muhalif olan tüm kesimleri tasfiye etmek istemektedir” diye konuştu. Darbe ve OHAL sürecine özellikle son beş yılda iktidarın giderek artan bir şekilde totaliter yasa ve uygulamaları ile gelindiğini belirten Kanar, “Kürt sorununda savaşın tekrar derinleşmesi, temel hak ve özgürlüklerin giderek hızla özününün yok edilerek budanması, IŞİD ve El Nusra gibi kökten dinci örgütlere dolaysız, dolaylı destek politikalarının kurumlaşması, yolsuzlukların ve partizanlıkların ayyuka çıkması ve bu arada yıllardır AKP’nin omuz vermesiyle Gülen Cemaati başta olmak üzere İslam’i tüm mezheplerin alabildiğine her açıdan örgütlenmesinin teşvik edilmesi hep bu süreci tetiklemiştir” dedi.
Darbe içinde darbe
Kanar, Türkiye’de şu ana kadar gerçekleşen darbelerden bu darbe girişiminin ayrışan yanlarına da değinerek, “Bu darbe sürecini öncekilerden ayıran özellikler; mevcut burjuva hukukunun kırıntılarının dahi cumhuriyet tarihinde görülmemiş şekilde delik deşik olması, keyfiliğin ve despotluğun had safhaya çıkması, Kürt sorununda son 75 yılın en büyük insanlığa karşı suç halinde devlet suçunun işlenmesi. Yani diğer süreçlerden farklı olarak darbe içinde darbe yapılmış, iktidar sivil bir darbeyi gerçekleştirmiştir” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gündeme getirilen idam tartışmalarına da değinen Kanar, “İdam bir devlet cinayetidir” dedi. Kanar, idamın tekrar gündeme getirilmesi veya bu tehdidin iktidarca gündeme sokulmasının kitlelerin bu yönde teşvik edilmesinin, Türkiye’nin kendisini de bağlayan tüm ulus üstü insan hakları bağıtlarını çiğnemesi, ihlal etmesi anlamına geldiğini söyledi.
Totaliter rejim istiyorlar
Mevcut OHAL ile sadece darbe girişimcilerinin değil tüm muhalefetin ezilmeye çalışılacağını vurgulayan Kanar, her zaman olduğu gibi yine başta Kürt halkı ve sol muhalefet üzerinde, emekçi sınıflar üzerinde baskılar artacağını söyledi. Kanar, “Geçmişte uygulanan OHAL’lerde hep akla insanlık dışı SS kararnameleri gelir. OHAL rejimi bir anlamda özgürlüklere karşı saldırı rejimidir” değerlendirmesinde bulundu. Kanar, “AKP toplumu tekçi, militer ve monolitik tarzda Azerbaycan tipi bir faşizan başkanlık sistemi için dizayn etmek istiyor. Yani darbe içinde darbe yapıyor. Kuvvetler ayrılığının kırıntılarının dahi olmadığı şefe bağlı bir totaliter rejim yaratmak istiyor” dedi. (DiHA – Özgür Gündem )
