Anasayfa , Haberler , Çok Tanıdık Bir Hikaye: Pembe Vagon!

Çok Tanıdık Bir Hikaye: Pembe Vagon!

Türkiye |13.07.2017|Bursa’da kadınları tacizden koruma bahanesiyle yaşam alanlarından dışlamak için imza kampanyası yürütülüyor. Web imza sitesi ‘change.org’da Yusuf Cemal Alevcan isimli bir erkek tarafından başlatılan kampanyayla kadınların Bursaray’da yeşil vagonlar yerine pembe vagonlarla yolculuk yapması talep ediliyor. Ne acıdır ki bu talep dahi kadınlar tarafından değil bir erkek tarafından yapılıyor.

Benzer bir olay geçtiğimiz yıl Sivas’ta pembe taksi projesi ile uygulamaya konulmuş ve kadınlar tarafından tercih edilmemişti. Erkekler tarafından yapılan onca kampanya karşılıksız kaldı ve kadınlar tarafından tepki gösterilen pembe taksi sessiz sedasız kaldırılmak zorunda kalınmıştı.

Tacizin gecesi gündüzü, açığı kapalısı, pembesi renksizi olmaz!

Konuyla ilgili Bursa Kadın Platformu üyeleri ve kadınlar, “Pembe vagon otobüs veya taksi gibi uygulamalarla erkek egemenliğinin bir tezahürü olan kadına yönelik taciz ve tecavüzü, yani cinsel şiddeti kadını toplumdan, cinsleri birbirinden tecrit ederek çözmek mümkün değildir açıklamalarında bulunmuştu.

Evde sokakta toplu taşıma araçlarında kadına yönelik bir şiddet olayı yaşanmasına karşı soruna çözüm üreten olaylarla mücadele etme yöntemi Pembe vagonlar değildir. Sorunu yaratan yöntemler çözülmeden, sorunun çözülmesi sadece hayalden ibarettir düşüncesi ile hareket eden kadın örgütleri çeşitli çalışmalar yürütmeye devam ediyor.

Kadına yönelik şiddet yada taciz politik bir mesele olarak karşımızda durmaktaysa eğer orada çözümün rengi Pembe olamaz!

Toplumsal yaşamda kadına yönelik bir taciz olayı yaşandığında tacizi yaşayanın sorgulanması ile sonuçlanıyorsa orada toplumsal eşitlikten bahsedilemez. Bu bilinçle hareket eden kadın örgütleri, Bursada uygulamaya koyulmaya çalışılan pembe otobüse, metrobüse, trambüşe vagona  neden karşı çıkıyor sorusuna 5 madde ile açıklıyorlar.

  1. Kadınları “koruma” adı altında ayrımcı uygulamalara maruz bırakmak, tacizciyi değil tacize uğrayanı tecrit etmek anlamına gelir.
  2. Taciz riskiyle her yerde karşı karşıya olan kadını ayrıştırmak kadınların kamusal alanları kullanımını, seyahat özgürlüğünü kısıtlamak, kadınların toplumsal alandaki varlığını “tehdit” haline getirmek anlamına gelir.
  3. Pembe vagon uygulaması gibi zahmetsiz, maliyeti düşük “çözümler” dünyanın her yerinde erkek egemen iktidarın tacizi yeniden üreten eril bakış açısına uygun bir çözüm anlamına gelir. Tacizi engellemek için harcamak zorunda kalacağı zaman ve mali kaynağı elden çıkarmak istemeyen erkek egemen iktidar kısa yolu tercih ediyor. Toplumu ayrıştıran bu tür politikalar, yani kadınları izole ederek tacizi bertaraf etmeye çalışmak esasında meselenin yalnızca etrafında dolaşmak anlamına gelir.
  4. Dünya örnekleri gösteriyor ki sözde pembe vagon ile “önlenen” taciz, metro çıkışı kadınların karşılaştığı tacizi pekiştiriyor. Kadınlar tartaklanıyorlar metro çıkışı. Ayrıştırmak kadınları daha fazla savunmasız bırakıyor.
  5. Kadınları toplu taşımada ayırmak demek; cinsel tacizi de tetikleyen cinsiyetçi zihniyeti güçlendirmek demek. Taciz problemini kadınları ayrı vagonlara alarak değil, erkeklerin kadınlarla paylaştıkları alanlara daha fazla saygı göstermelerini sağlayacak bir eğitim ve çeşitli yaptırımlarla sağlayabilirsiniz.

Bu ve benzeri yaklaşımlarla kadını “savunmaya” yönelik gibi algı yaratılmaya çalışılsada işin özünde kadını izole etmeye çalışılan anlayış hakimdir. Çünkü sadece ulaşımda değil, okulda, evde, kadının sokağı kullandığı her saatte, giydiği her türlü kıyafette yaşam aynılığını koruyor.

Kadınlar biliyor ki sokakta, evde, okulda, işyerinde, yolda kadınları tacize karşı daha savunmasız bırakan politikalara karşı yaşamın tüm alanlarında, ekonomik sosyal ve politik alanda kadınlara hak ve eşitliği savunmak ve mücadele etmek tacizi durdurmanın da en temel yolu!

Son sözümüzü söyleyelim!

“Varlığı varlığımıza” armağan olan Patriyarkaya sonra patriyarkayı daha da güçlendiren ve savunan erkeğe ve patriyarkayı koruyup kollayan devlet patriyarkasına karşı daha fazla birlik daha fazla mücadele ve tabiki Zafer.