Anasayfa , Haberler , Cezaevlerindeki hak ihlalleri had safhaya ulaştı

Cezaevlerindeki hak ihlalleri had safhaya ulaştı

“Cezaevlerindeki hak ihlalleri son 6 aydır had safhaya ulaştı. Bizler bu hak ihlallerinin daha fazla yaşanmaması için ailelerimiz ile birlikte demokratik temelde mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu anlamda duyarlı tüm kesimleri ve Türkiye kamuoyunu siyasi tutsakların sesi olmaya davet ediyoruz”.

 

Savaş süreci ile birlikte cezaevlerindeki hak ihlallerinin had safhaya ulaştığına dikkat çeken Diyarbakır TUHAD-DER Eş başkanı Cahit Demirkıran, herkesi siyasi tutsakların sesi olmaya davet etti.

7 Haziran seçimleri sonrasında Türkiye için başlatılan yeni dönemin cezaevlerini de etkilediğini belirten Diyar TUHAD-DER Eş başkanı Cahit Demirkıran, AKP’nin o dönemde iktidar olamamanın acısını Türkiye haklarından çıkardığını kaydetti. Bu doğrultuda AKP’nin Kürdistan şehirlerini bombalayıp binlerce insanın ölümüne sebep olduğunu kaydeden Demirkıran, “o da yetmezmiş gibi PKK ile süren müzakereyi tamamen bozarak Türkiye’yi tekrar bir savaş ortamına sürükledi. Tabi bu durum cezaevlerini de etkiledi. 7 Haziran öncesinde 3000 civarında olan siyasi tutsak sayısı, 7 Haziran’dan sonra 9 bin civarına yükseldi ve bu tutuklamalarla birlikte sürgünler gündeme gelmeye başladı” dedi.

İŞKENCE İÇİN 4 CEZAEVİ PİLOT ALAN SEÇİLDİ

Doğudaki siyasi tutsakların hemen hemen hepsinin batıya; Trakya’ya, Ege’ye ve Karadeniz’e sürgün edildiğini aktaran Demirkıran, bu sürgünlerle birlikte hak ihlallerinin had safhaya ulaştığını kaydetti. Sürgün edilen tutsakların ringlerde işkenceye uğradığını ve çıplak arama gibi insanlık onurunu zedeleyen uygulamalara tabi tutulduğunu ifade den Demirkıran “İzettan Aykut isimli bir siyasi tutsak kalp krizi geçiriyor ancak siz buranın tutuklusu değilsiniz denilerek revire götürülmüyor. Yine bir başka tutsak yöresel kıyafet giydiği için terörist olarak suçlanıyor ve darp ediliyor. Son birkaç ayda tutsakların bize gönderdiği mektuplar ve aileleri üzerinden gönderdikleri haberlere göre Osmaniye, Giresun, Edirne ve Şakran cezaevlerinin buna benzer işkencelerin uygulanması için pilot alanlar olarak seçildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

CEZAEVİ YÖNETİMLERİNE GİZLİ GENELGELER GÖNDERİLDİ

Giresun Cezaevi’nde bulunan Mehmet Darga isimli bir siyasi tutsağın gönderdiği mektupta cezaevi yönetimine gönderilen gizli bir genelgen bahsedildiğini ifade eden Demirkıran,  “Bu genelge çerçevesinde hak gaspının yanı sıra adli tutuklular da siyasi tutsaklara karşı kullanılmakta ve siyasi tutsakların hemen yan koğuşunda bulunan adli tutuklular cezaevi yönetiminin istemi ile onları sürekli lafla taciz etmekte. Yine Diyarbakır cezaevinden Giresun cezaevine sürgün edilen Mehmet Saruhan isimli bir siyasi tutsak herhangi bir gerekçe olmamasına rağmen gizli genelgeye dayanılarak tek kişilik hücreye alınıp ve burada işkenceye maruz kalıyor. Keza Edirne cezaevinde de aynı uygulamalar söz konusu. Burada bulunan Enver Baysal ve Halil Yaman isimli siyasi tutsakların beyanlarına göre sıcak su ve su kısıtlaması yapılması, ortak alana çıkarılmama, hijyenik ortamın yaratılmamasına bağlı olarak hastalıkları türemesi durumları söz konusu. Tüm bunları göz önüne alınca devletin kendi dediklerine biat etmeyen tutsakları belirlediği bu cezaevlerine göndererek boyun eğdirmeye çalıştığını görüyoruz” dedi.

HAK İHLALERİNİN SONA ERMESİ İÇİN MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Diyar Tuhad Der ve Diyarbakır Barosu olarak ailelerle birlikte sürgünler sırasında çocuklarının yaşadığı hak ihlalleri nedeni ile gerekli mercilere başvurmalarına rağmen olumlu herhangi bir cevap alamadıklarına dikkat çeken Demirkıran, “Cezaevlerindeki hak ihlalleri son 6 aydır had safhaya ulaştı. Bizler bu hak ihlallerinin daha fazla yaşanmaması için ailelerimiz ile birlikte demokratik temelde mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu anlamda duyarlı tüm kesimleri ve Türkiye kamuoyunu siyasi tutsakların sesi olmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.