AVUSTURYA |30- 05 – 2014| Türkiye coğrafyasında 72 yılında başlattığı hareketle Türkiye’de bolşevik bir devrimin yolunu çizen ve 18 Mayıs 1973’te TC devleti tarafından Diyarbakır’da işkenceli sorgusu sonunda infaz edilen İbrahim Kaypakkaya; 24 Mayıs 2014 tarihinde Linz’de yapılan bir gece ile anıldı. Avusturya’nın Viyana, Linz, Ternitz, Innsbruck, Vorarlberg gibi birçok eyaletinden katılım sağlanan gecede Pınar Aydınlar, Onur Olgunlar, Ciwan Haco, Grup Şiar gibi tanınan sanatçılar sahne aldı.
Anma etkinliğinin başında sahneye SOMA’daki iş cinayetinin görüntüleri yansıtılırken Grup Şiar „İndik Maden Ocağına“ adlı türkü ile açılışı yaptı. Yapılan konuşmada SOMA’daki iş cinayetlerinin unutulmayacağı ve sorumlularının yakalarını hiçkimsenin bırakmayacağına vurgu yapıldı. Tüm devrim ve komünizm şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu ardından sahne alan Grup Şiar; bugün İbrahim Kaypakkaya’nın tezlerinin ve düşüncelerinin tekrar tekrar ispatlandığına dair yaptığı konuşma ile yoğun ilgi aldı.
Grup Şiar’ın ardından sahne alan Pınar Aydınlar, Kaypakkaya’ya yoldaş olan herkesi selamlarken, Türkiye’deki gelişmelere ilişkin de bir konuşma yaptı. Aydınlar; kendisinin bir kaç gün önce SOMA’da olduğunu söyleyerek, manzaranın yürek parçalayan bir halde olduğunu ancak buna rağmen devletin işçilere ve onlara destek sunanlara saldırdığını kaydetti. Aydınlar, diyalogları sırasında buradaki işçilerin fakirlik sınırında bir maaş alarak mağdenlere indiğini lakin tüm bu duruma karşın hiçbir korumalarının olmadığını, gününü mağdende geçiren işçilere can pahası bir emniyetsizliğin reva görüldüğünü söyledi.
Aynı anda Gezi İsyanı ile başlayan ve Türkiye’ye yayılmış olan protestolara da değinen Aydınlar; Kaypakkaya’nın da belirttiği gibi zulmün ve baskının bu denli olduğu bir yerde isyan etmenin, tepki göstermenin, sokağa çıkmanın bir insanlık görevi olduğunu ve bu anlamda „Zulmün olduğu yerde isyan etmenin meşru“ olduğunu söyledi.
Aydınlar; sahnedeki programını tamamlamasının ardından herkesi Türkiye’yi bekleyen gelecekteki süreçte herkesin daha duyarlı davranması gerektiğini belirterek sahneden ayrıldı.
Aydınlar’dan sonra sahne alan Onur Olgun, İbrahim Kaypakkaya’nın geleneğinden gelmenin bugün coşkusunu yaşadığını, buna rağmen ölümsüzleşen bir çok insanın kaybının derin acısını da hissettiğini söyledi. Olgun, özellikle Kaypakkaya’nın yolunda ölümsüzleşenler için hazırladığı bestelerini okuyacağını belirterek programına başladı. Türkülerinden önce yapılan bu bestelerin ve anlattığı devrim şehitlerinin de kısa şekilde hikayelerini anlatan Olgun, dinletisinin sonunda herkesi bu yolda daha ısrarlı ve sebatla yürümeye çağırdı.
En son sahne alan Ciwan Haco da bilinen türkülerinden üç dört tanesini söyledikten sonra gece sonlandı.